Merkez Bankası Faiz Kararı İçin Geri Sayım Başladı
Piyasaların merakla beklediği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı için artık saatler kaldı. 24 Temmuz‘da, saat 14.00’te açıklanacak olan faiz kararı, hem şirketlerin finansman maliyetleri hem de genel piyasa dengeleri açısından kritik bir öneme sahip. Yüksek faiz oranları, bir yandan şirketlerin finansmana erişimini zorlaştırırken diğer yandan piyasadaki talebi daraltarak ekonomik aktiviteyi yavaşlatıyor. Bu nedenle, açıklanacak karar milyonlarca kişiyi doğrudan etkileyecek.
Piyasalarda Faiz İndirimi Beklentisi Hakim
Piyasalar uzun bir süredir faiz kararının ne yönde olacağını fiyatlamaya çalışıyor. Önceleri %3,5 – 4 puanlık bir indirim beklentisi bulunsa da, 9 Temmuz’da kısa vadeli mevduatlardaki stopaj oranının %15’ten %17,5’e çıkarılması ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın “daha temkinli olacağız” şeklindeki mesajı, beklentileri aşağı çekti.
Güncel piyasa beklentisi, 2,5 puanlık bir faiz indirimi yönünde yoğunlaşmış durumda. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde, %46 olan net politika faizinin %43,5 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Hatırlanacağı üzere TCMB, geçtiğimiz yılın Aralık ayından itibaren faiz indirimlerine başlamış ve Mart ayında faizi %42,5’e kadar düşürmüştü.
TCMB’nin Yol Haritası Ne Olacak?
Piyasalardaki dalgalanma ve artan döviz talebi sonrası 17 Nisan’da faiz oranını tekrar %46’ya yükselten Merkez Bankası, bu kararla dezenflasyon patikasından bir miktar sapmıştı. Yarınki toplantıda alınacak kararla birlikte Banka’nın yeniden faiz indirim patikasına dönmesi öngörülüyor. Faiz indiriminin piyasalar tarafından fiyatlandığı görülse de, kararın beklentilerin altında ya da üstünde gelmesi durumunda piyasalarda hareketlilik yaşanabilir.
Asıl kritik nokta ise karar metninde verilecek mesajlar ve geleceğe yönelik projeksiyonlar olacak. Yılın geri kalanında TCMB’nin düzenleyeceği dört önemli toplantı daha bulunuyor:
- 11 Eylül
- 23 Ekim
- 11 Aralık
Piyasalar Faiz İndirim Döngüsüne Hazır mı?
Merkez Bankası’nın faiz indirimine yönelik beklentileri, özellikle Mayıs (%1,53) ve Haziran (%1,37) aylarında beklentilerin altında gelen enflasyon verileriyle güçlenmişti. Bu veriler, piyasanın faiz indirim döngüsüne girileceği yönündeki beklentisini pekiştirdi. Eğer yıl sonuna kadar kalan dört toplantıda toplamda 10 puanlık bir indirim daha yapılırsa, politika faizinin yıl sonunda %36-37 bandına yerleşmesi muhtemel görünüyor.