AK Parti MYK Toplantısı Sonrası Önemli Başlıklar
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme dair kritik açıklamalarda bulundu. Çelik, partinin 24. kuruluş yıl dönümü, Gazze’deki insani durum, Suriye’deki son gelişmeler ve LGS tartışmaları gibi pek çok konuya değindi.
Partinin 24. Yılı ve Yeni Kampanya Hazırlığı
Ömer Çelik, AK Parti’nin 24. yaş gününü kutladıktan sonra Türkiye genelinde yeni bir kampanya başlatacaklarını duyurdu. Çelik, “Partimizin 24. yaş günü ve bu yirmi dördüncü yaş günümüzü kutladıktan sonra da Türkiye çapında yeni bir kampanya başlatacağız. Bununla ilgili hazırlıklarımız devam ediyor,” diyerek yeni dönemin sinyallerini verdi.
Tarihsel Referanslar: Erzurum Kongresi ve Hatay
Açıklamalarında tarihi günlere de vurgu yapan Çelik, Erzurum Kongresi’nin yıl dönümüne dikkat çekti. Çelik, “Erzurum Kongresi’nin ‘manda ve himaye kabul edilemez’ ve ‘milli sınırlar içinde vatan bir bütündür’ ilkeleri, bugün de Cumhurbaşkanımız tarafından ifade edilen ‘tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak’ ilkeleri doğrultusunda yürüyüşümüzün pusulasını oluşturmaya devam ediyor,” dedi. Ayrıca Hatay’ın anavatana katılmasının yıl dönümünü de anarak, bu sürecin arkasındaki diplomatik başarıya ve devlet aklına işaret etti. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle andı.
“En Önemli Gündem Maddemiz Gazze”
Tüm MKYK toplantılarında olduğu gibi bu toplantıda da en önemli gündem maddesinin Gazze olduğunu belirten Çelik, bölgedeki durumun vahametine dikkat çekti. “Artık oraya yapılacak gıda yardımlarının engellenmesi ve kuşatmanın bu düzeye ulaşması, uluslararası hukuk açısından soykırım suçunun tüm unsurlarının defalarca gerçekleştiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Savaş suçu ve soykırım suçları bakımından Netanyahu hükümetinin yargılanması artık bir insanlık meselesi hâline gelmiştir,” ifadelerini kullandı.
Suriye’deki Sabotaj Girişimi ve Netanyahu Hükümeti
Suriye’de yaşanan son gelişmelere de değinen Çelik, Süveyda’da İsrail yanlısı bir grup tarafından istikrarsızlık yaratma çabası olduğunu söyledi. “Bu sabotaj girişimi, İsrail tarafından kendisi için bir fırsat olarak değerlendirildi. Soykırımcı Netanyahu hükümeti, Suriye’nin Genelkurmay Başkanlığı başta olmak üzere çeşitli birimlerine yönelik saldırılar gerçekleştirdi,” diyen Çelik, bölge barışı için en büyük tehdidin Netanyahu hükümeti olduğunu vurguladı.
İsrail’in Suriye’yi bölmeye ve istikrarsızlaştırmaya yönelik her faaliyeti, Türkiye’nin milli güvenliği açısından doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve milli egemenliğine sonuna kadar sahip çıkılması gerektiğine inanıyoruz.
Çelik, Batılı yayın organlarının olayları etnik ya da mezhepsel bir gerilim gibi yansıtma çabalarını eleştirerek, asıl meselenin vekalet savaşları olduğunu belirtti.
LGS Tartışmaları: “Bu Bir Vahşet Siyasetidir”
Geçtiğimiz hafta yaşanan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) tartışmalarına da sert tepki gösteren Ömer Çelik, muhalefetin yalan bilgi üzerinden bir kampanya yürüttüğünü savundu. “Bu ülkenin göz bebeği olan İmam Hatip okulları, haksız, şuursuz ve vahşi bir şekilde hedef alındı. Ortaya atılan bu yalanlar bir bir çürütülmesine rağmen, ne bir özür, ne bir düzeltme gördük,” dedi. Çelik, başarılı çocukların aile kimlikleri üzerinden hedef alınmasını “ayrımcı ve vahşi bir zihniyet” olarak nitelendirerek, “Bu bizim açımızdan tam anlamıyla bir ‘vahşet siyasetidir’ ve buna hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz,” şeklinde konuştu.