Türkiye Sigorta Birliği (TSB), sektörün gelecek vizyonunu şekillendiren ve 2025-2030 stratejik dönemini kapsayan “Arama Konferansı Sonuç Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı. Rapor, sektörün önümüzdeki yıllardaki yol haritasını ortaya koyuyor.
2029 Vizyonu: Sektörde 2 Kat Büyüme ve Küresel Liderlik
Raporda belirlenen hedeflere göre, Türkiye sigorta sektörünün 2029 yılı sonuna kadar önemli bir atılım yapması planlanıyor. Bu iddialı hedefler şunları içeriyor:
- Sektörün mevcut büyüklüğünü 2 katına çıkarmak.
- Toplamda 4,2 trilyon lira prim üretimine ulaşmak.
- Sigorta penetrasyon oranını yüzde 4,7 seviyesine yükseltmek.
Bu hedeflerin başarıyla gerçekleştirilmesi durumunda, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 sigorta pazarından biri olması amaçlanıyor.
Öncelikli Projeler ve Stratejik Hedefler
Yol haritası kapsamında 8 ana proje ve stratejik hedef öne çıkıyor. Bu projeler, sektörün dönüşümünü hızlandıracak temel taşları oluşturuyor:
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES)
- Yenilikçi ve ihtiyaca yönelik sigorta ürünleri
- Eğitim ve kültürde dönüşüm programları
- Gömülü sigortacılık uygulamaları
- Sağlık sigortalarında tedavi odaklı yaklaşımdan koruyucu modele geçiş
- Zorunlu sigorta ürünlerinin kapsamının geliştirilmesi
- Şeffaf hasar dosyası bilgi ve takip ekranı
- Birikimli hayat sigortalarının yaygınlaştırılması
Bu stratejilerle bireysel emeklilik ve sigorta entegrasyonuyla tasarruf bilincini artırmak, dijital çözümlerle yeni risklere cevap vermek, nitelikli insan kaynağını sektöre kazandırmak ve sigortanın finansal hizmetlerle entegrasyonunu sağlamak hedefleniyor.
TSB Başkanı Uğur Gülen’den Değerlendirme
Açıklamada görüşlerine yer verilen TSB Başkanı Uğur Gülen, belirlenen yol haritasının önemine dikkat çekti:
“Sigorta sektörü olarak önümüzdeki 5 yılda sürdürülebilir büyümeyi, toplumsal farkındalığı ve dijital dönüşümü önceliklendiriyoruz. 100’ü aşkın paydaşımızın katkılarıyla belirlediğimiz bu yol haritası, sektörümüzün küresel rekabetteki konumunu güçlendirecek. Hedefimiz, sigortalılık bilincini artırarak 4,2 trilyon lira prim üretimine ulaşmak ve ülkemizi dünya sigorta liginde ilk 10’a taşımak. Tamamlayıcı emeklilik, gömülü sigortacılık ve sağlık sigortalarındaki koruyucu modeller gibi yenilikçi adımlarla vatandaşlarımızın hayatına dokunmayı sürdüreceğiz.”
Sonuç olarak, 2030’a kadar planlanan bu atılımlar, dijitalleşme, inovasyon ve toplumsal penetrasyon odaklı bir stratejiyle sigorta sektörünün hem ekonomiye hem de sosyal refaha olan katkısını artırmayı amaçlıyor.