Siyasette Tatil Yok: Meclis ve Saray Üçgeni
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tatile girmiş olsa da, siyasetin hareketliliği hız kesmeden devam ediyor. Meclis’in rolünün bir onay makamı olmanın ötesine geçemediği bu dönemde, tüm gelişmeler Saray, AKP ve MHP Genel Merkezi üçgeninde şekilleniyor.
Sonbahar, siyasetin bir mühendislik çalışması olarak nasıl işlediğini gözler önüne serecek önemli gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor. Bu sürecin altyapısını oluşturan iki önemli yapı önümüzdeki günlerde sıkça gündeme gelecek.
Gündemdeki İki Kritik Komisyon
Bu yapılardan ilki, TBMM merkezli ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş‘un koordinatörlüğünde kurulması planlanan, henüz adı netleşmemiş ‘terörsüz Türkiye’ komisyonu. Diğeri ise Saray merkezli, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığındaki AKP’nin anayasa komisyonudur.
Her iki komisyon da, Erdoğan-Bahçeli hattında belirlenecek politikaların servis edileceği platformlar olarak öne çıkıyor. Anayasa komisyonu ise şu isimlerden oluşmaktadır:
- Cevdet Yılmaz
- AKP Genel Başkanvekilleri Efkan Âlâ ve Mustafa Elitaş
- AKP Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Ali İhsan Yavuz
- AKP Sözcüsü Ömer Çelik
- AKP Meclis Grup Başkanı Abdullah Güler
- Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin, Muhammet Emin Akbaşoğlu ve Bahadır Yenişehirlioğlu
Cumhur İttifakı’nın Yeni Rotası ve Tartışmalar
Bu komisyonlar çalışmalarını sürdürürken, Erdoğan ve Bahçeli’nin açıklamaları siyasetin yönünü nasıl belirlediklerini açıkça ortaya koyuyor. Bahçeli’nin, cumhurbaşkanı yardımcılarından birinin Kürt, diğerinin Alevi olması yönündeki önerisi, Cumhur İttifakı‘nın yeni rotasına dair önemli bir ipucu veriyor. Bu tablo, ömür boyu bir Sünni cumhurbaşkanı ve onun belirlediği bir Kürt ve Alevi yardımcı modelini akıllara getiriyor.
Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini sarsan bir yönü işaret ediyor. Cumhuriyet, liyakat esasına dayalı olarak herkesin istediği yere gelebilme hakkının olduğu bir rejimin adıdır. Sözcüğün tam anlamıyla, kimsesizlerin kimsesidir!
Bu tartışmaların yanında, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi’nin Türkiye ve Ortadoğu’ya yönelik derin değerlendirmeleri de dikkat çekiyor. Ulus devletlerin İsrail için tehdit olduğu ve Osmanlı modeli bir çeşitlilik gerektiği gibi ifadeler, bölgedeki yeni denklemlere işaret ediyor.
Meclis’te Transfer Söylentileri ve 360 Arayışı
Siyasetin bir diğer sıcak başlığı ise Meclis’teki milletvekili transferleri. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP listelerinden Meclis’e giren DEVA ve Gelecek Partisi kökenli vekillerin istifaları sürüyor. Bu vekillerden CHP’ye geçenler ‘seçildikleri sıraya dönüyor’ olarak yorumlanırken, AKP’ye geçişler ise seçmene karşı siyasi bir sorumluluk tartışmasını alevlendiriyor.
Saray’ın sonbahardaki en önemli hedefi, Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açacak anayasa değişikliği için gereken 360 milletvekili sayısına ulaşmak. Bu seçenek, her zaman bir koz olarak masada tutulacak.
Bu denklemde DEM Parti‘nin tutumu ise kilit bir rol oynuyor. Düne kadar Cumhur İttifakı tarafından eleştirilen DEM Parti ile bugün farklı bir diyalog kurulması, siyasi dengelerin ne kadar değişken olduğunu gösteriyor. Tüm bu gelişmelerin toplamı ise tek bir sonuca işaret ediyor: Kontrollü bir siyasal kaos!