Türkiye’nin Savunma Sanayii Yükselişi: Teknoloji, İhracat ve IDEF 2025 Vizyonu

Değişen Tehdit Algısı Savunma Sanayiini Yeniden Şekillendiriyor

Jeostratejik gelişmeler ve çeşitlenen tehdit unsurları, ülkelerin savunma konseptlerini kökten değiştiriyor. Cephe savaşlarından asimetrik terör tehditlerine, denizlerdeki korsanlık faaliyetlerinden siber saldırılara kadar uzanan geniş bir yelpazede güvenlik ihtiyaçları artıyor. Bu durum, savunma sanayiinden beklenen çözümlerin de çeşitlenmesini ve teknolojik olarak ilerlemesini zorunlu kılıyor.

Küresel Askeri Harcamalar Rekor Seviyede

Dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler, ülkeleri savunma harcamalarını artırmaya yöneltiyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) raporlarına göre, küresel güvenlik 2024 boyunca olumsuz bir seyir izledi. Etiyopya, Gazze, Myanmar, Sudan ve Ukrayna gibi bölgelerdeki büyük silahlı çatışmalar, bu kötüleşmenin kalıcı hale geldiğini gösteriyor. Bu süreçte küresel askeri harcamalar, son on yıldır aralıksız artarak 2024’te 2.7 trilyon doları aştı.

Türkiye’nin Savunma Sanayiindeki Yükselişi ve IDEF 2025

Türkiye, son 20 yılda savunma sanayiinde dikkat çekici bir atılım gerçekleştirdi. 2002 yılında sadece 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı, 2025 yılına gelindiğinde yaklaşık 29 kat artarak 7.15 milyar dolara ulaştı. Bu başarının en önemli vitrinlerinden biri olan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF), 17. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor.

2023 yılında 54 ülkeden 1.461 katılımcı firmayı ve 107 ülkeden 94.198 profesyonel ziyaretçiyi ağırlayan IDEF, 2025’te yeni iş birlikleriyle bu başarıyı daha da ileri taşımayı hedefliyor. Özellikle daha önceki yıllarda fuara katılmayan ABD gibi ülkelerden firmaların bu yıl güçlü bir katılım göstermesi bekleniyor.

“Teknoloji ve Mühendislikte Ulaştığımız Seviyenin Vitrini”

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarısının sadece askeri bir kapasite artışı olmadığını vurguladı.

“Bugün yerli ve milli ürünlerle donatılmış bir savunma sistemine, modern savaş uçaklarına ve denizaltılara sahibiz. Bu başarılar, askeri kapasitemizin ötesinde, ülkemizin teknoloji, mühendislik ve yazılım gibi alanlarda ulaştığı seviyeyi gösteren güçlü bir vitrindir.”

Burkay, Türk savunma sanayisinin artık mühendislikten yazılıma kadar kendi özgün ve yüksek teknolojili çözümlerini üretebilen bir kapasiteye ulaştığının altını çizdi.

IDEF 2025’te Stratejik Yenilikler

İbrahim Burkay, IDEF 2025 kapsamında birçok yenilikçi unsurun hayata geçirileceğini belirtti. Bu yenilikler arasında şunlar yer alıyor:

  • Görüşmeler Platformu: Yerli ve yabancı daha fazla kurumun planlı iş görüşmeleri yapabilmesi için genişletiliyor.
  • IDEF Talks: Uluslararası uzmanların katkılarıyla sektörel paneller ve seminerler düzenlenecek.
  • Defence Trends 2025: Savunma sanayii ile ilişkili en yeni teknolojiler sergilenecek.
  • The Defenders of Tomorrow: İnovatif teknolojiler geliştiren girişimler ve yenilikçi ürünler için özel bir alan oluşturulacak.

Fuar Dört Farklı Lokasyonda Gerçekleşecek

Başkan Burkay, fuarın sadece İstanbul Fuar Merkezi ile sınırlı kalmayacağını, Atatürk Havalimanı, Ataköy Marina ve WOW Convention Center ile birlikte toplam dört farklı lokasyonda düzenleneceğini açıkladı. Atatürk Havalimanı’nda uzay ve havacılık platformları, Ataköy Marina’da ise savaş gemileri ve denizaltılar gibi stratejik deniz sistemleri sergilenecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Kötü Komşu Bizi Mal Sahibi Yaptı”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IDEF’in küresel ölçekteki en büyük üç fuardan biri olduğunu belirterek, “Burada bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne şahit oluyoruz” dedi. Geçmişte yaşanan zorluklara dikkat çeken Erdoğan, müttefiklerden yeterli desteğin alınamamasının Türkiye’yi kendi çözümlerini üretmeye ittiğini ifade etti.

“1974 Barış Harekatı sonrasında ambargolar zirveye çıktı. Bakım için gönderdiğimiz uçaklar alıkonuldu. Hava savunma kapasitemizi güçlendirme arayışlarımızda karşımızda hep kapı duvar bulduk. Atalarımızın ‘Kötü komşu adamı mal sahibi yaparmış’ sözü misali, müttefiklerimiz bizi savunma sanayiinde mal sahibi yaptı.”

Erdoğan, Türkiye’nin artık tasarımdan seri üretime, Ar-Ge’den inovasyona kadar savunma sanayiine çağ atlattığını ve ürünleriyle dünya piyasalarına mührünü vurduğunu sözlerine ekledi.