Türkiye’nin Sınav Krizi: Yolsuzluklar, Liyakatsizlik ve Gençlerin Çalınan Geleceği

Toplumda Derinleşen Güvensizlik: Merkezi Sınavlar Mercek Altında

Son yıllarda Türkiye’de düzenlenen merkezi sınavlar, toplum nezdinde ciddi bir güven erozyonuna yol açmaktadır. Özellikle son 20 yıllık süreçte dürüst ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilen sınavların sayısının azlığı, bu güvensizliğin temel nedenidir. Yazılı sınavlarda yüksek başarı gösteren adayların, “mülakat” adı altında yapılan sözlü sınavlarda elenmesi, liyakat sistemini derinden sarsmıştır. Mülakat ve sadakat odaklı yaklaşımlar, liyakatin önüne geçerek nitelikli bireylerin sistem dışına itilmesine neden olmaktadır. Bu durum, yetersiz kişilerin önünü açarken, nepotizm, iltimas ve torpil gibi uygulamaları da beraberinde getirmektedir.

Gençlerin Geleceğini Etkileyen Sınavlar: LGS ve YKS

Ülkemizin eğitim sisteminin temel taşları olan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), gençlerimizin geleceği ve umutları üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Gençler, bu sınavlarda eşitlik ve dürüstlük ilkelerinin korunmasını, emeklerinin karşılığını almayı beklemektedir. Sınavlardaki en ufak bir “şüphe” dahi, gençler üzerinde onarılması güç psikolojik travmalara ve umutsuzluğa yol açmaktadır. Bu nedenle yöneticilerin, etik dışı yöntemlerle hak kayıplarına neden olmaktan kaçınması kritik bir önem taşımaktadır.

Onlarca Sınavda Çalınan Bir Gelecek

Türkiye’de sınav sorularının çalınması ve belirli gruplara sızdırılması, son 20 yılda neredeyse sıradan bir olay haline gelmiştir. 2009-2016 yılları arasında yapılan birçok merkezi sınavın, yasadışı bir örgütün devleti ele geçirme aracı olarak kullanıldığı yargı kararlarıyla sabitlenmiştir. Bu usulsüzlüklerin hedefindeki kurumlar ise devletin temel direkleriydi:

  • Dışişleri Bakanlığı
  • Adalet Bakanlığı
  • İçişleri Bakanlığı
  • Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)

Bu tür yolsuzluklar belgelendiğinde gereğini yapmak, yetkililerin asli görevidir. Örneğin, 2 Mayıs 1999‘da sınavdan bir gün önce soruların çalındığı tespit edilmiş ve sınav derhal iptal edilerek 6 Haziran’da yeniden yapılmıştır. Fail yakalanmış ve cezasını çekmiştir.

FETÖ ve Sınav Yolsuzlukları Kronolojisi

2010 yılında Ankara başsavcı vekili olarak atanan ve daha sonra FETÖ üyesi olduğu anlaşılan firari Şadan Sakınan, 2010-2016 yılları arasında pek çok sınavda soruların sızdırıldığını belgelemesine rağmen, “Şifre var, kopya yok” diyerek takipsizlik kararı vermiştir. 15 Temmuz darbe girişimi çatı davası gerekçesinde, devleti ele geçirme amacıyla 14 farklı sınav türünde soruların çalındığı belirtilmiştir.

Dışişleri Bakanlığı FETÖ sınav yolsuzluğu bilirkişi raporunda, adayların cevap kâğıtlarının birbirine benzeme olasılığının 300 milyonda bir olduğu ifade edilmiştir.

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) soruların şifrelendiği ortaya çıkınca dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir, “Şifre var ama sehven” açıklamasını yapmıştır. Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ise savcı Zekeriya Öz’ün kendisine, ÖSYM’nin tüm soru havuzunun çalındığını söylediğini açıklamıştır.

Son LGS Tartışmaları ve Bakanın Açıklaması

Bu yıl 15 Haziran’da açıklanan LGS sonuçlarında tam puan alan öğrenci sayısının bir önceki yıla göre iki kattan fazla olması, kamuoyunda hile şüphelerini yeniden alevlendirmiştir. Özellikle bir imam hatip ortaokulundan çok sayıda öğrencinin tam puan alması, bu şüpheleri artırmıştır. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in konuya ilişkin yaptığı siyasi polemik içeren ve kullandığı üslupla tepki çeken açıklaması ise tartışmaları daha da büyütmüştür.

Bakan Yusuf Tekin’in açıklaması: “Anlatıyoruz, bunu söylüyoruz, çok özür dilerim. Geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatıyoruz ama yetinmiyorlar, hala devam ediyorlar.”

Yaklaşık 10 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşarlık ve bakanlık gibi görevlerde bulunan Tekin’den beklenen, şüpheleri giderecek adımları atması ve devleti temsil etme sorumluluğuyla adil, olgun ve güvenilir bir tavır sergilemesidir. Ülkemizin geleceği olan nesillerin adil bir sistemde yetişmesi, her şeyden önemlidir.

PROF. DR. OSMAN İNCİ – ESKİ TRAKYA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ