Avrupa Güvenliğinde Yeni Bir Dönem: E3 İttifakı Yükseliyor
Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, Avrupa’nın üç büyük gücü olan İngiltere, Almanya ve Fransa arasındaki stratejik yakınlaşmayı ve bu durumun kıta güvenliğine olan yansımalarını analiz etti. Son dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz‘in Londra’ya gerçekleştirdiği kritik ziyaretler, E3 olarak bilinen üçlü grubun yeniden canlandığına işaret ediyor.
Başlangıçta İran’ın nükleer programına karşı geçici bir koalisyon olarak kurulan E3, artan küresel belirsizlikler karşısında Avrupa güvenlik diplomasisinin temel taşlarından biri haline gelmektedir. İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Brexit sonrası dönemde ülkesinin AB ile ilişkilerini dengelemeye çalışırken, bu yeni güvenlik mimarisinde merkezi bir rol oynamayı hedefliyor.
İngiltere ve Almanya Arasında Tarihi Adım: Kensington Antlaşması
Londra ve Berlin, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa bu denli kapsamlı bir dostluk anlaşmasına imza attı. Başbakan Starmer ve Şansölye Merz tarafından imzalanan 23 sayfalık Kensington Antlaşması, iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıyor. Anlaşma, düzenli zirveler ve derinleştirilmiş koordinasyon mekanizmaları öngörüyor.
Anlaşmanın Temel İşbirliği Alanları
Anlaşmanın odak noktasını dış politika, güvenlik ve savunma oluştururken, işbirliği yapılacak 6 temel unsur şu şekilde sıralanmaktadır:
- Geniş kapsamlı jeopolitik ve diplomatik işbirliği
- Savunma ve güvenlik alanında ortaklık
- İç güvenlik ve yasadışı göçle mücadelede koordinasyon
- Ekonomik bağların, bilim ve araştırmanın geliştirilmesi
- Halklar arası temasların artırılması
- Enerji ve iklim politikalarında ortak hareket
Geçtiğimiz yıl imzalanan Trinity House Anlaşması‘nın bir devamı niteliğindeki bu pakt, kıtanın en büyük savunma harcaması yapan iki ülkesi arasında derin hassas vuruş kabiliyeti ve savunma sanayii gibi konularda yapılandırılmış bir işbirliği zemini hazırlıyor.
Fransa-İngiltere Ekseni de Güçleniyor
Kensington Antlaşması’ndan hemen önce, Macron’un Londra ziyareti sırasında da önemli adımlar atıldı. 2010 tarihli Lancaster House Anlaşması, günümüzün tehdit algılarına göre güncellendi. Yeni anlaşma, iki ülkenin nükleer caydırıcılıklarının koordinasyonunu ve Storm Shadow/SCALP gibi seyir füzelerinin modernizasyonunu içeren benzeri görülmemiş bir ortak nükleer bildiri içeriyor.
NATO’yu Tamamlayan Esnek Bir Yapı
Bu ikili anlaşmalar, E3’ü kasıtlı olarak esnek bir yapıya kavuşturuyor. Üç büyük Avrupa gücü, Brüksel’in bürokratik süreçlerine takılmadan dış politika, savunma ve göç gibi acil konularda hızla hareket etme kabiliyeti kazanıyor. ABD’nin olası bir geri çekilme senaryosuna karşı hazırlık yapan Avrupalı liderler, bu kurumların mevcut ittifakların yerini almak yerine onları desteklemek için tasarlandığını vurguluyor.
Kensington Antlaşması’nın 3. maddesi, tarafların bir saldırı durumunda birbirlerine askeri araçlarla yardım etme taahhüdünü yineliyor. Bu durum, NATO Şartı’nın 5. Maddesi’ne ek olarak neden ikili bir güvenceye ihtiyaç duyulduğu sorusunu gündeme getiriyor. Bu ‘üçgen ittifak’, NATO gibi geniş bir yapının yanında daha çevik ve odaklanmış bir hareket kabiliyeti sunarak Avrupa güvenliğini pekiştirmeyi amaçlıyor.
*Makaledeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.