Sana Göre Haber

Yeşilçam’ın Efsane İsmi Coşkun Göğen’den Samimi İtiraflar: Sağlık İddiaları, Yeni Filmi ve Anıları

Berber Çıraklığından Beyaz Perdeye Uzanan Bir Hayat Hikayesi

Türk sinemasının unutulmaz karakter oyuncularından Coşkun Göğen, canlandırdığı rollerle hafızalara kazınan ve berber çıraklığından sinema dünyasına uzanan dikkat çekici yaşam öyküsüyle biliniyor. Usta sanatçı, 36 yıldır yaşamını sürdürdüğü Antalya’da, ileri yaşına rağmen hayata olan tutkusunu kaybetmiyor. Bir eğlence merkezinde halkla ilişkiler koordinatörlüğü yaparak aktif çalışma hayatına devam eden Göğen, sinemaya olan bağlılığını her fırsatta dile getiriyor.

Son yıllarda büyük acılar yaşayan Göğen, 2018’de kızı Dünya’yı ve 7 ay önce de eşi Anjelika’yı kanser nedeniyle kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor. Eşinden geriye kalan “Ravda” isimli köpeğiyle teselli bulan sanatçı, hayata tutunmaya devam ediyor.

Sağlık Durumu Hakkındaki İddialara Sert Tepki

En son rol aldığı “Mitoloji Mafyası” adlı komedi filminin vizyona girmesini heyecanla bekleyen Coşkun Göğen, son günlerde hakkında çıkan asılsız sağlık haberlerine isyan etti. 7 yıl önce geçirdiği bir aort ameliyatı sonrası çekilen fotoğrafının yeni gibi sunularak olumsuz haberler yapıldığını belirtti.

“Karakterimi, nasıl bir aile reisi olduğumu herkes biliyor. Üzgünüm, sağlığımla ilgili basında yer alan iddialardan dolayı iki gündür gece gündüz herkes beni arıyor. Ne amaçla yapılıyorsa benimle oynamasınlar, çok rahatsız oldum. İşine gücüne bakan biriyim. 80 yaşını buldum, bundan sonra macera da aramıyorum. Reklama da hiç ihtiyacım yok.”

Spor ve Sanatla İç İçe: “Amigoluk da Yaptım”

Hayatı boyunca sporla iç içe olduğunu ve bunun faydalarını ileri yaşında gördüğünü vurgulayan Göğen, geçmişte 30 yıl Galatasaray ve 22 yıl Antalyaspor için amigoluk yaptığını hatırlattı. Amigoluğun zor bir iş olduğunu belirten sanatçı, yıllarca Belgrad ormanında koştuğunu, özel sporlar yaptığını ve aynı zamanda profesyonel bir dansçı olduğunu ifade etti. Sevenlerinin ilgisinden memnun olan Göğen, “İlkokul mezunuyum, 3 dil biliyorum. 9 yaşından beri çalışıyorum. Bir evladımı, 7 ay önce de eşimi kaybettim. Üç ay içinde 4 arkadaşımı kaybettim. Bir yılda 14 kilo verdim,” diyerek yaşadığı zorlukları anlattı.

“Mitoloji Mafyası, Çok İyi Komedi Filmi Oldu”

Usta oyuncu, son projesi “Mitoloji Mafyası” filminin çekimlerinin Çanakkale’nin Geyikli beldesinde zorlu şartlar altında yapıldığını söyledi. Göğen, “Dağlarda, tepelerde antik yerlerde çalıştığımız için orada sıcaklık sıfırın altında 15 dereceye kadar düşüyordu. Bereket tanrısı, Alaaddin’in lambasından çıkan cini oynuyorum. Çekimlerden sonra zatürre oldum. O film sezona hazırlanıyor. Muhteşem oyuncular var. Adamım Nuri Alço da var,” dedi.

“Yeşilçamlı Olmaktan Gurur Duyuyorum”

Coşkun Göğen, kendisi gibi sinemanın ‘kötü adamı’ olarak tanınan Nuri Alço ile 48 yıllık bir dostlukları ve iş birlikleri olduğunu belirtti. Geçmişte çok zor şartlarda ve imkansızlıklar içinde unutulmaz filmler çektiklerini ifade eden Göğen, şöyle devam etti:

“Yeşilçamlı olmaktan gurur duyuyorum. Öyle büyük harika insanlarla çalıştım. Kadın erkek cinsiyet yoktu orada, hep arkadaşlıklar dostluklar vardı. Beraber yemek yiyorsunuz, aç olana ikram ediliyor. Biz halen yaşıyoruz, toplum bizi seviyor.”

Yeşilçam’ın Unutulmaz İsimleri

Göğen, birlikte çalıştığı sanatçılara dair anılarını da paylaştı. “Çok fazla büyük şarkıcılarla çalıştım ama en iyisi, sinema tipi, en iyi aktör en çalışkanı Ferdi Tayfur. Çok fazla kadın oyuncuyla çalıştım ama Necla Nazır klas kadınlardandı. Harika bir insandır.”

Genç Oyunculara Tavsiyeler ve Sinemaya İlk Adım

Yaşam felsefesinin sevgi üzerine kurulu olduğunu belirten usta oyuncu, gençlere de tavsiyelerde bulundu: “Yeşilçamlı olmak ayrıcalık. Karavanlarda, dublörle çalışmadık. Dayağı yiyen de peynir ekmeği bulamayan da biziz. Yeni oyuncular kıymetini bilsinler. Renkli fotoğrafı onlar gördü, biz görmedik ama seneler sonra renkli fotoğraflar da siyah beyaz oluyor. Yaşamanın kıymetini bilsinler.”

Göğen, sinemaya giriş hikayesini ise şu sözlerle noktaladı: “Yeşilçam sokağında büyüdüm. Çalıştığım berber dükkanının önünden Yeşilçam’a figüran taşıyan minibüsler kalkardı. Bir gün minibüse atladım ve bir daha dönmedim.”

Exit mobile version