Sana Göre Haber

AB-Çin Zirvesi’nde Gergin Gündem: Brüksel’den Pekin’e Pazar Erişimi ve Adil Rekabet Çağrısı

AB-Çin Zirvesi’nde Kritik Gündem: Ticaret ve Jeopolitik Gerilimler

Pekin’de gerçekleştirilen 25. AB-Çin Zirvesi, önemli liderleri bir araya getirdi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Başbakan Li Çiang, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile kritik konuları masaya yatırdı. Zirvenin ana gündemini ekonomik ilişkilerdeki dengesizlikler ve küresel sorunlar oluşturdu.

Ekonomik İlişkilerde Somut Adım Beklentisi

Avrupa Birliği, Çin ile olan ekonomik ilişkilerde adalet ve karşılıklılık temelinde somut ilerlemeler kaydedilmesi gerektiğini vurguladı. AB liderleri, Çin’deki bazı yapısal ekonomik bozulmaların ve üretim fazlasının rekabet koşullarını olumsuz etkilediğine dair endişelerini iletti. Bu kapsamda Pekin yönetiminden beklenen adımlar şu şekilde sıralandı:

Açıklamada, bu taleplerin karşılanmaması durumunda AB’nin meşru çıkarlarını korumak için orantılı ve yasalara uygun tedbirler alacağı belirtildi.

Küresel Güvenlik ve İnsan Hakları Vurgusu

Zirvede jeopolitik konular da önemli bir yer tuttu. AB, Rusya-Ukrayna Savaşı‘nın küresel güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu belirterek Çin’e önemli bir çağrıda bulundu.

AB, Çin’e, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesi olarak, uluslararası hukuku ve BM Şartı’nı koruma sorumluluğunu hatırlattı.

Pekin yönetiminin Rusya’nın savunma sanayisine destek vermemesi ve barışçıl bir çözüm için nüfuzunu kullanması istendi. Ayrıca, AB tarafı Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve Tibet‘teki insan hakları durumu ile Hong Kong‘daki temel özgürlüklerin gerilemesine ilişkin ciddi endişelerini de aktardı.

AB, “Tek Çin” politikasına bağlılığını yinelerken, Tayvan Boğazı’ndaki gerilimden ve Güney Çin Denizi’ndeki istikrarsızlıktan duyduğu kaygıyı paylaştı. Birliğin, statükonun güç kullanarak tek taraflı değiştirilmesine karşı olduğu ve anlaşmazlıkların uluslararası hukuk çerçevesinde, özellikle Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne (UNCLOS) uygun olarak barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladığı kaydedildi.

Exit mobile version