Sana Göre Haber

Ayasofya’da Tarihi Restorasyon Başladı: Uzmanlar Yapılacakları ve Deprem Güçlendirmesini Anlatıyor

Ayasofya’da Tarihi Restorasyon Başladı

Müzeden camiye dönüştürülerek beş yıl önce ibadete açılan ve yaklaşık 1500 yıllık bir geçmişe sahip olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi‘nde yeni ve kapsamlı bir restorasyon süreci yürütülüyor. Bu çalışmalarla tarihi yapının dış cephesi onarılacak ve olası bir depreme karşı daha güvenli hale getirilmesi hedefleniyor.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 14 Nisan’da yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın ana kubbesinin “tarihinin en büyük ve kapsamlı” restorasyonundan geçeceğini duyurmuştu. Peki, bu süreçte neler yapılacak ve uzmanlar ne diyor?

Restorasyon Süreci Adım Adım Nasıl İlerleyecek?

Ayasofya’nın restorasyonundan sorumlu Bilim Kurulu Üyesi Profesör Doktor Ahmet Güleç, mevcut çalışmaların binanın dış cephesi, ana kubbesi ve 2. Bayezid minaresine odaklandığını belirtti. Çalışmalar kapsamında minarenin üst kısmı sökülürken, Ayasofya’nın doğu ve kuzey cephelerine dev platformlar kuruldu. Malzeme taşınmasını kolaylaştırmak amacıyla yapı dışına 41 metrelik bir vinç yerleştirildi.

Prof. Dr. Güleç, yapının orijinal dokusuna zarar veren çimento esaslı malzemelerin söküldüğünü veya izole edildiğini ifade ederek, “Cumhuriyet döneminde sağlam olsun istedikleri için çimentolu malzemeleri bol kullanmışlar. Dönemine göre haklılar.” dedi.

Özgün Malzemelerle Onarım

Restorasyon projesinde görevli Mimar Zeynep Karahan, doğu ve kuzey cephelerindeki 80 farklı noktadan alınan numunelerin laboratuvarda incelendiğini belirtti. Karahan, bu analizler sonucunda farklı dönemlere uygun sıva ve derz harçları hazırladıklarını ve restorasyonu bu özgün malzemelerle yürüttüklerini söyledi.

Ana Kubbe ve Mozaikler Nasıl Korunacak?

Prof. Dr. Güleç, bir sonraki aşamada ana kubbeyi kaplayan kurşunların tamamen sökülerek kubbenin restore edileceğini ve depreme karşı dayanıklılığının artırılacağını açıkladı. Kubbe ve içerisindeki paha biçilmez mozaiklerin dış etkenlerden korunması için üst kısmının özel bir konstrüksiyonla kapatılması planlanıyor.

“Zemine göre oldukça aşırı bir rüzgar ve diğer etkenler söz konusu oluyor. Caminin üst kısmını korumak için o kısımların sıvanması önemli. Böylece bir hasar olacaksa caminin orijinal yapısında değil sıvada olacak.”

Güleç, ana kubbedeki çalışmalar esnasında mozaikleri korumak amacıyla cami içine de 43,5 metre uzunluğunda dört ana kolon üzerine bir çelik platform kurulacağını ve bu süreçte Ayasofya’nın ibadete ve ziyarete açık kalacağını ekledi.

‘Ciddi Anlamda 6 Onarım Geçirmiş Bir Yapı’

Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, Ayasofya’nın iki büyük medeniyet tarafından bir “kutsal emanet” olarak görüldüğünü ve yüzlerce yıl bu anlayışla korunduğunu vurguluyor.

“Yapının içerisinde kasıtlı tahrip izleri çok az. Yani bütün bu asırlar boyunca en zor dönemlerde bile Ayasofya her zaman korunmuş, bakılmış. Bu büyük bir şans.”

Prof. Dr. Ahmet Güleç, yapının 6. yüzyıldan bu yana altı büyük tamir sürecinden geçtiğini hatırlatarak, mevcut restorasyonun en önemli unsurunun geçmiş ve günümüzdeki tüm onarım çalışmalarını detaylı bir şekilde belgelemek olduğunu belirtti. Bu çalışmaların, 19. yüzyıldaki Fossati kardeşlerin çizimlerinden sonraki en kapsamlı belgeleme süreci olduğunun altı çizildi.

Restorasyon Ne Zaman Bitecek?

Mevcut restorasyon planlarının iki ila üç yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Bu süreçteki en kritik aşama, ana kubbenin güçlendirilerek yeniden kurşunla kaplanması olacak. Güleç, “Esas Ayasofya’yı ayakta tutan Mimar Sinan’ın burada yaptığı payandalar. Ondan sonra herhangi bir yıkım söz konusu değil. Depremlerde hasar olmuş ama yıkım yok” diyor.

Günümüzdeki Riskler ve Ziyaretçi Yoğunluğu

Sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, Ayasofya’nın üzerindeki “zamanın yükünün” fazla olduğuna dikkat çekiyor. Uzman, ziyaretçi yoğunluğunun yapı üzerinde fiziksel bir yük oluşturduğunu ve bu sayının dengelenmesi gerektiğini savunuyor.

“Dünyanın bazı büyük anıtlarında böyle sınırlamalar vardır. Gün içerisinde en fazla ziyaretçi kapasitesi budur denilebilir ve o sayıya ulaşıldığında ziyaretlere de son verilebilir.”

Yılmaz, İmaret ve Hünkar Kasrı gibi bölümlerin ziyarete açılmasının yoğunluğu dağıtabileceğini öneriyor. Prof. Dr. Güleç ise ziyaretçi ilgisinin yapının korunması için bir şans olduğunu ancak fazla nem, titreşim ve aşınma gibi olumsuz etkileri de beraberinde getirdiğini belirtiyor.

Geçmişten Günümüze Ayasofya’nın Tarihi

Ayasofya’nın binlerce yıllık serüveni birçok önemli dönüm noktası içeriyor:

Hayri Fehmi Yılmaz, yapının önemini şu sözlerle özetliyor: “Çok iyi biliyoruz, uzun yıllardır hakkında çalışılıyor ama iyi bir gözle bakmayı başarabilirsek Ayasofya hala bize çok şey söylüyor. Herhalde Ayasofya daha uzun yıllar çok konuşulacak, bize çok şey anlatmayı sürdürecek.”

Exit mobile version