Cuma Namazının İslam’daki Yeri ve Hükmü
Cuma namazı; akıl sağlığı yerinde (âkil), ergenlik çağına ulaşmış (bâliğ), yolcu olmayan (mukîm) ve geçerli bir mazereti bulunmayan erkek Müslümanlar için yerine getirilmesi zorunlu bir ibadettir ve farz-ı ayın olarak kabul edilir. Bu ibadetin farz oluşu, İslam’ın temel kaynakları olan Kitap (Kur’an-ı Kerim), Sünnet ve alimlerin ortak görüşü (icma) ile kesinleşmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de Cuma Namazı
Yüce Allah, bu konudaki emrini Cuma Suresi’nde açıkça belirtmektedir:
“Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığında, alışverişi bırakıp hemen Allah’ı anmaya koşun. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.” (el-Cum’a, 62/9-10)
Hadislerde Cuma Namazının Önemi
Aynı şekilde, Hz. Peygamber (s.a.s.) de hadis-i şeriflerinde Cuma namazının önemini ve gerekliliğini vurgulamıştır. Bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Cuma namazına gitmek, ergenlik çağına ulaşmış her Müslüman erkeğe farzdır.”(Ebû Dâvûd, Tahâret, 124 [342]; Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, 3/245-246 [5577-5579])
Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminden günümüze dek kesintisiz bir şekilde kılınan Cuma namazının farz olduğu konusunda İslam alimleri arasında herhangi bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır.