Bir Demokrasi Mücadelesinin Özeti: Altan Öymen
1955 yılının soğuk bir Ankara gününde, genç gazeteci Altan Öymen, Demokrat Parti’yi (DP) protesto ettiği için iki polis tarafından gözaltına alınıyordu. Bu kare, adeta bir Türkiye özeti niteliğindeydi. Bu sahneler, Deniz Gezmiş’ten Bülent Ecevit’e, Ekrem İmamoğlu’ndan Zeydan Karalar’a kadar birçok ismin belleğimizdeki benzer görüntüleriyle ne kadar da tanıdıktı. Öymen, Menderes’in demokrasiyi hedef alan hamlelerini yakından bildiği için, o fotoğraf karesinde ve sonrasında yaşananları en derin şekilde anlayanlardan biriydi.
Cumhuriyet’in Değişmez Yüzü
O fotoğrafın çekildiği günden sonraki yıllara dek Altan Öymen‘in duruşunda umutsuzluğa asla yer olmadı. O, Cumhuriyet’in çağdaş yüzü olarak daima saygın, sempatik, mütevazı, güler yüzlü ve kültürlü kimliğiyle halkın içinde yer aldı. Yurttaşlarını hiçbir zaman küçümsemeyen, sürekli okuyup kendini geliştiren, nadir bulunan bir aydın profili çizdi.
94 Yaşında Bile Tükenmeyen Bir Enerji
Öymen, 20’li yaşlarından itibaren sürdürdüğü mücadele mirasını bizlere bırakarak aramızdan ayrıldı. Yaşına rağmen, aktif bir siyasetçi kadar yoğun bir ajandası vardı. Örneğin, yaklaşık üç hafta önce, mutlak butlan tartışmaları gündemdeyken beni arayarak, genel başkan adayı olduğum 2003 Kurultayı’nda son anda yapılan tüzük değişikliği sonrası hukuki süreci detaylıca öğrenmek istemişti. Bu süreci anlattığım “Korku İmparatorluğu” adlı kitabımı rica etmişti. Kitabı imzaladım, ancak ne yazık ki Altan Bey, kitabı teslim alamadan yoğun bakıma kaldırıldı. O kitabı artık değerli kızı Aslı’ya bir hatıra olarak takdim edeceğim. 94 yaşındaki bir gazeteci veya siyasetçinin gündemi bu denli yakından takip etmesi, onun “Artık bana müsaade” demeyen karakterinin en büyük kanıtıydı. O, kendisini Cumhuriyet’in geleceğinden sorumlu hisseden paha biçilmez bir kuşaktan geliyordu; tıpkı Muammer Aksoy, Yekta Güngör Özden ve Vural Savaş gibi.
Siyasetin Yaşayan Tarihi
Atatürk sonrası ilk dönem siyasetini İsmet İnönü‘nün yanı sıra babam Dr. Suphi Baykam, Şevki Aysan, Nihat Erim gibi isimlerle birlikte deneyimlemişti. 60 yılı aşan siyasi kariyerinde pek çok kuşakla birlikte çalıştı. Bu, uzun ömürlü siyasetçilerin en büyük avantajıdır: yaşayan bir tarih olmak. Öymen, Atatürk hariç CHP’nin tüm genel başkanlarıyla çalışmış, son 75 yılı Cumhuriyet’in ve parlamentonun kalbinde geçirmişti.
Gazetecilik ve Siyasetle Dolu Bir Kariyer
Atatürkçü bir aileden gelen Öymen, genç yaşta CHP’li olmuş ve vefat ettiğinde partinin 75 yıllık üyesiydi. CHP Gençlik Kolları’nın kuruluşunda babamın kurucu başkan olduğu dönemde, Bülent Ecevit ve Ali İhsan Göğüş gibi isimlerle ilk yönetim kurulunda yer aldı. 1950’lerde DP baskılarına direndi, devrim sonrası Kurucu Meclis Üyeliği yaptı ve 1970’lerde Ecevit’in genç bakanlarından biri oldu. Zengin basın kariyerinde ise önemli yayınlarda görev aldı:
- Ulus Gazetesi
- ANKA Ajansı (Kurucu)
- Akşam Gazetesi
- Günaydın Gazetesi
- Milliyet Gazetesi
- Radikal Gazetesi
- Cumhuriyet Gazetesi (Son olarak)
Türkiye’nin Yakın Tarihinin En Önemli Tanığı
Altan Öymen, ilgilendiği her işe büyük bir ciddiyetle ve mükemmellik arayışıyla yaklaştı. Yakın tarihimizin en büyük tanıklarından biri olarak şu dönemleri bizzat yaşadı:
- Harp sonrası yokluk yılları
- Menderes’in baskı dönemleri
- 27 Mayıs ile gelen demokratik anayasa
- 12 Mart ve 12 Eylül’ün karanlık günleri
- Evren ve Özal’lı yıllar
- AKP’ye karşı direniş yılları
Bir gazeteci olarak her zaman demokrat, araştırmacı, dürüst ve örnek bir profil sergiledi. Tarihe karşı sorumluluğunu her zaman ön planda tuttu.
CHP’nin ve Demokrasinin Yorulmaz Destekçisi
CHP’nin 19 Mart’tan bu yana sürdürdüğü direnişin en büyük destekçilerindendi. Genel Başkan Özgür Özel ne zaman davet etse, partisine destek olmak için koşarak gelirdi. Öymen, partisine yük olmaya çalışan bir eski genel başkan profili çizmedi; aksine, CHP otobüsünün üstünde dimdik durarak partisine güç ve enerji verdi.
Örnek Bir Duruş
Piramid Sanat olarak kendisini bir sergiye veya panele davet ettiğimizde her zaman icabet eder, katılamayacaksa da nezaketle mazeretini bildirirdi. Her vatandaşa sevgi ve saygıyla yaklaşırdı. Bugünün birçok liderinin, Altan Öymen’den alacağı önemli “duruş” ve demokrasi dersleri vardır.
Kitaplarıyla Bıraktığı Kalıcı Miras
Türkiye, en büyük çınarlarından birini kaybetti. Yaşadıklarını ve tecrübelerini kitaplaştırarak cömertçe halkıyla paylaştı. Hayatın geçici, aktarılan birikimin ise kalıcı olduğunu biliyordu. Mücadeleye devam ederek kendi tarihini ve belleğini aktarmayı başardı. Yayınlanan dört temel eseri, genç Cumhuriyet’in demokrasiye geçiş sürecini anlatan en kapsamlı siyasal-sosyolojik araştırmalar arasında yer almaktadır:
- Bir Dönem Bir Çocuk (1930)
- Değişim Yılları (1940’lar)
- Öfkeli Yıllar (1950-55)
- Ve İhtilal (1955-60)
Öymen’in cenazesine CHP’nin, başta Genel Başkanı olmak üzere tam kadro katılması ve Özgür Özel’in cenaze arabasıyla kabristana kadar ona eşlik etmesi büyük bir saygı göstergesiydi. Bu dünyadan bir Altan Bey, bir Altan Abi, bir Altan Öymen geçti… Herkesin kalbinde taht kuran örnek bir aydın, örnek bir Atatürk yurttaşı ve örnek bir siyasetçi olarak anılacaktır. CHP’ye kuşaklar boyu büyük katkılar sunan Öymen Ailesi’ni saygıyla selamlıyorum.