Sana Göre Haber

Evde Sağlık Testi Almadan Önce Dikkat: Uzman Raporu Ciddi Riskleri Ortaya Koydu

Evde Yapılan Sağlık Testleri Güvenilir mi? Uzmanlar Uyarıyor!

Son yıllarda market ve eczane raflarında sıkça karşılaştığımız, doktor randevusuna gerek kalmadan glüten duyarlılığından erkek doğurganlığına kadar pek çok durumu tespit ettiğini iddia eden evde yapılan tıbbi testler giderek yaygınlaşıyor. Ancak, yayımlanan iki yeni bilimsel araştırma, bu testlerin çoğunun ciddi belirsizlikler taşıdığını ve güvenilmez olabileceğini ortaya koyuyor.

Araştırma Bulguları: Net Bilgi Eksikliği ve Kafa Karışıklığı

Yapılan incelemelere göre, piyasada bulunan birçok kendi kendine test kiti, kimin kullanması gerektiği, sonuçların nasıl yorumlanacağı veya test sonrası atılması gereken adımlar hakkında yeterli ve net bilgi sunmuyor. Uzmanlar, bu durumun resmî sağlık rehberleriyle çelişerek tüketicilerde kafa karışıklığına yol açtığını ve sağlıkla ilgili yanlış kararlar alınmasına neden olabileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor.

Çalışmanın yazarlarından Birmingham Üniversitesi Klinik İmmünoloji Profesörü Dr. Alex Richter, “Bir kendi kendine testin doğru olmasını ve genel halka satılacaksa kanıta dayalı olmasını bekleriz. Ne yazık ki birçok testin ya belirsiz ya da eksik yönergeler sunduğunu tespit ettik,” şeklinde konuştu.

Bağımsız uzmanlar, özellikle 2030 yılına kadar yüz milyonlarca euro değerinde bir pazar haline gelmesi beklenen bu sektördeki bulguların endişe verici olduğunu belirtiyor. Tüketicilerin bu kadar çok seçenek arasında yüksek kaliteli testleri ayırt etmesi ise oldukça zor.

İncelenen Testlerdeki Çarpıcı Eksiklikler

Richter ve ekibi, D vitamini eksikliği, menopoz, kan şekeri, HIV, bağırsak kanseri ve prostat sağlığı gibi 19 farklı sağlık durumu için toplam 30 kendi kendine testi mercek altına aldı. Sonuçlar ise dikkat çekici:

Neredeyse tüm testlerin, sonucu pozitif veya anormal çıkan kişilere doktora başvurmalarını önerdiği, ancak birçoğunun “yüksek doğruluk” iddialarını destekleyecek kanıtlarının ya düşük kalitede olduğu ya da kamuya açık olmadığı saptandı. Araştırmacılar, bu durumun ciddi etik sorunlara yol açabileceğini vurguladı.

Her Test Aynı Değil: Güvenilir Örnekler de Var

University College London’dan kardiyolog Dr. Amitava Banerjee, insanların ‘bilmenin daha iyi olduğu’ düşüncesiyle bu testleri kullandığını ancak araştırmanın bu testlerin doğru bilgi sağlamadığını gösterdiğini belirtti. Çalışmanın yazarları, tüketicileri ve sağlık sistemini korumak amacıyla bu testlerin piyasaya sürülmeden önce kapsamlı bir değerlendirmeden geçmesi gerektiğini savunarak daha fazla düzenleme çağrısında bulundu.

Ancak Profesör Dr. Alex Richter, bu bulguların tüm kendi kendine testlere şüpheyle yaklaşılması gerektiği anlamına gelmediğini de ekliyor. Örneğin, uzun yıllardır kullanılan evde gebelik testleri doğru kullanıldığında son derece güvenilirdir. Benzer şekilde, COVID-19 salgını sırasında kullanılan hızlı testler, enfeksiyonların tespiti için pratik bir çözüm sunarak sağlık sistemi üzerindeki yükü hafifletmiştir.

Richter, “Bu testlerin gerçekten bir yeri olduğunu düşünüyoruz. Sadece bunların nasıl doğru şekilde kullanılabileceğini ve değerlendirilebileceğini belirlememiz gerekiyor. Piyasada kötü testler değil, iyi testler istiyoruz,” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version