130 Yıllık Miras: Coğrafi İşaretli Arslanlar Biberi
İzmir’in bereketli Torbalı topraklarında yetişen ve ünü giderek yayılan Arslanlar biberi, hasat döneminin başlamasıyla tezgahlardaki yerini aldı. Yaklaşık 130 yıl önce Rumeli’den mübadele ile gelen göçmenlerin getirdiği ata tohumuyla başlayan bu serüven, bugün coğrafi işaretle taçlandırılmış durumda. İklim ve toprak yapısının uyumu sayesinde bölgeyle bütünleşen bu özel biber, ince kabuğu, eşsiz aroması ve karakteristik acılığıyla tanınıyor.
2022 yılında coğrafi işaret alarak İzmir’in tescillenen 35. ürünü olan Arslanlar biberinin ekimi nisan ayında yapılıyor. Hasat ise temmuz ayında başlayıp eylül sonuna kadar sürüyor. Çiftçinin tarlada kilosunu 35 TL’den sattığı biber, pazar ve marketlerde 50 TL’ye varan fiyatlarla alıcı buluyor.
Urfa İsotuna Meydan Okuyan Lezzet
Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun, Arslanlar biberinin bölge için önemini vurgularken, acısıyla meşhur Urfa isotuna da tatlı bir rekabet çağrısı yapıyor.
“Yaklaşık 130 yıl önce Rumeli’den, özellikle Selanik’ten mübadele döneminde gelen göçmenler tarafından bölgeye getirilmiş. Bu biberin Ege Bölgesi’nde benzeri yok; kendine has, oldukça acı bir tadı var. Ancak en önemli özelliği, bu acılığın mideyi yakmaması. Ege Bölgesi’nde bu düzeyde acı başka bir biber bulunmadığı için zaman zaman Urfa isotu ile karşılaştırılıyor. Şanlıurfalı vatandaşlarımıza da çağrıda bulunuyoruz: ‘Gelin Arslanlar biberi mi daha acı, yoksa Urfa isotu mu daha acı?’ Bu acılığı yarıştırmak istiyoruz.”
Olgun, iki biberi de tadarak yaptığı karşılaştırmada, Arslanlar biberinin acılığının dudaklardan başlayarak tüm ağza yayıldığını ancak mideyi rahatsız etmediğini belirtiyor. Urfa isotunun ise ağızda daha hafif, midede ise daha etkili bir acılık bıraktığını ifade ediyor. İtalyanların da bu bibere ilgi gösterdiğini ve pizzalarda sos olarak kullanmak üzere projeler geliştirdiğini ekliyor. Hatta “Azap” markasıyla İtalya’ya ihracat hedefleniyor.
Bu Yıl Rekolte Çiftçinin Yüzünü Güldürdü
Arslanlar Mahallesi muhtarı Sedat Sunar, bu yılki hasat hakkında bilgi verdi: “Bu sene yağmurlardan dolayı hasat Haziran’da başladı. Eylül sonuna, bazen Ekim başına kadar devam eder. Mahsul bu sene güzel, verimi iyi. Dönüm başına 3 – 3,5 ton ürün alıyoruz. Bugüne kadar hiç bu kadar verimli olmamıştı.”
Yaklaşık 30 yıldır tarlada çalışan üretici Gökhan Çalgıcı ise verimden duyduğu memnuniyeti dile getirdi: “Sulamasını, çapasını, her şeyini tam gününde yaptık. Bu yüzden de hasattan çok memnunuz. Köyde yetiştiğimiz için neyin ne zaman yapılması gerektiğini çocukluktan beri öğrendik. Bu sene başta havalar biraz serin gitti ama sonradan ısınınca her şeyi zamanında yetiştirdik. Sabah 6.30’da başlıyoruz, 12 gibi bırakıyoruz.”