Kerkük-Yumurtalık Hattında Yeni Dönem: Türkiye-Irak Petrol Anlaşması Neden Feshedildi?

Türkiye, Irak ile 1973 yılında imzaladığı tarihi ham petrol boru hattı anlaşmasını sonlandırma kararı aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla 20 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, anlaşma 27 Temmuz 2026’da geçerliliğini yitirecek. Bu kararın, Bağdat ve Erbil arasında petrol ihracatının devamına yönelik anlaşmadan hemen sonra gelmesi dikkat çekti.

Anlaşmanın Feshedilmesinin Ardındaki Nedenler

Türkiye ile Irak arasındaki “Hampetrol Boru Hattı Anlaşması”, ilk olarak 1973’te imzalanmış ve en son 2010’da 15 yıllık bir süre için uzatılmıştı. Ancak yeni kararla birlikte Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı‘nı düzenleyen anlaşmalar 2026’da sona erecek. Bu sürecin arkasında, Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin Türkiye’yi 2023’te mahkum ettiği 1,5 milyar dolarlık tazminat cezası yatıyor. Mahkeme, 2014-2018 döneminde Kuzey Irak petrolünün Bağdat onayı olmadan ithal edilmesini gerekçe göstermişti.

Bu cezanın ardından Ankara, Kerkük’ten Ceyhan limanına petrol akışını durdurmuştu. Fesih kararının zamanlaması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türkiye’yi doğal gaz ve petrol arama alanında küresel bir aktör haline getireceğiz” sözlerini yeniden gündeme getirdi.

Uzman Görüşü: “Türkiye Yeni Bir Anlaşma Metni İstiyor”

TEPAV Enerji ve İklim Değişikliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Dr. Mühdan Sağlam, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Sağlam, Türkiye’nin fesih bildirimini bir yıl önceden yapmasının, anlaşmanın 22. maddesinden kaynaklandığını belirtti.

“Anlaşmanın 22. maddesi, bitiş tarihinden bir yıl önce fesih bildirimi yapılmazsa anlaşmanın otomatik olarak 5 yıl daha uzayacağını belirtir. Türkiye, bu maddeye dayanarak fesih bildiriminde bulundu. Aksi takdirde anlaşma kendiliğinden uzayacaktı.”

Dr. Sağlam, Türkiye’nin bu adımı atmasının temel nedenlerinden birinin tahkim davası olduğunu vurguladı.

“Türkiye ilk davayı kaybettiği için Nisan 2023’ten beri hatta aktif bir akış yoktu. Mevcut anlaşma maddeleri Türkiye’yi tahkimde zora sokuyordu. Bu fesih, Türkiye’nin Irak’tan petrol almayacağı anlamına gelmiyor. Aksine, Türkiye yeni bir anlaşma metni istiyor. Daha esnek, güncel koşullara uygun ve Bağdat ile ilişkileri yeniden şekillendirecek bir format hedefleniyor. Ayrıca Basra’dan bir hattın Kerkük’e bağlanması öneriliyor. Türkiye, 2025-2026’da kendi enerji ihtiyaçları ve bölgedeki dinamikler doğrultusunda masaya yeniden oturmak ve Irak’taki petrol arama faaliyetlerinin bir paydaşı olmak istiyor.”

Muhalefetten Tepki: “AKP Türkiye’nin Başını Belaya Sokuyor”

CHP Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, süreci sosyal medya üzerinden eleştirdi. Yavuzyılmaz, AKP’nin izinsiz petrol taşıması nedeniyle Türkiye’nin cezaya mahkum edildiğini hatırlattı.

“1 Milyar Dolarlık Ceza” Vurgusu

“AKP, 2014-2018 arasında Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmaksızın Kuzey Irak yönetimiyle anlaşarak petrol taşıdı. Irak, 1973 anlaşmasını gerekçe göstererek dava açtı ve tahkim, Türkiye’yi 1,5 milyar dolar tazminata mahkum etti. Türkiye’nin alacağı olan 500 milyon dolar düşüldüğünde bile net ceza 1 milyar dolardır. Güncel kurla bu, 40 milyar liraya denk geliyor. AKP, bir kurnazlık yapayım derken Türkiye’yi büyük bir cezanın altına soktu.”

Yavuzyılmaz, yeni kararın daha fazla riske kapı araladığını savundu.

“Anlaşılıyor ki AKP, ilerleyen yıllarda yine Bölgesel Kürt Yönetimi üzerinden petrol taşımanın yollarını arıyor. 1973 anlaşması ortadan kalkınca tahkime dayanak kalmayacağını ve yeni ceza almayacaklarını düşünüyorlar. Bu, yeni kurnazlıklara, yeni tahkimlere ve yeni cezalara kapı aralamaktır. AKP, Türkiye’nin başını yine belaya sokma yolunda!”