Kritik Berlin Zirvesi: Merz ve Macron’un Gündeminde Savunma Projeleri ve Ticaret Anlaşmaları Var

Almanya ve Fransa Liderleri Berlin’de Kritik Gündemle Bir Araya Geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Berlin’de gerçekleştirdikleri bir çalışma yemeğinde Avrupa’nın geleceğini şekillendirecek önemli konuları masaya yatırdı. Görüşmenin ana gündem maddelerini, transatlantik ticaret ilişkileri ve ortak savunma projelerinde yaşanan gerilimler oluşturdu.

Ticaret Savaşları Eşiğinde: AB ve ABD Arasındaki Gümrük Vergisi Müzakereleri

Toplantının en acil konularından biri, Avrupa menşeli ürünlere uygulanması planlanan %30’luk genel gümrük vergisi oldu. Başbakan Merz, bu konunun son tarihinin yaklaştığını vurgulayarak, Fransa lideri Macron ile AB ve ABD arasındaki müzakerelerin mevcut durumunu değerlendireceklerini ifade etti. İki liderin görüşmesi, AB-ABD arasında bir anlaşmanın yakın olduğu beklentilerinin gölgesinde gerçekleşti.

Ortak Savunma Projelerinde Büyüyen Çatlaklar

Çalışma yemeğinin bir diğer kritik başlığı ise ortak savunma politikasıydı. Özellikle iki büyük proje etrafında artan sorunlar dikkat çekiyor.

Geleceğin Muharip Hava Sistemi (FCAS) Projesi

Fransa, Almanya ve İspanya’nın ortaklığıyla geliştirilen Geleceğin Muharip Hava Sistemi (FCAS) savaş uçağı projesi, artan gerilimlerle gündemde. 2040 yılında hizmete girmesi hedeflenen savaş uçaklarının bu on yılın sonuna kadar hazır olması planlanıyor. Projede yer alan dev şirketler şunlardır:

  • Dassault (Fransa)
  • Airbus (Almanya)
  • Indra Sistemas (İspanya)

Ancak teknik olarak rakip olan bu şirketler arasında, özellikle Fransız Dassault’nun projede hakimiyet kurma çabası, ortaklık içinde bir çatışma riskini beraberinde getiriyor.

MGCS Tank Projesi ve Domino Etkisi Riski

Benzer şekilde, Almanya-Fransa ortak tank projesi olan MGCS (Ana Muharebe Kara Sistemi) de potansiyel sorunlarla karşı karşıya. Uzmanlar, bir projedeki başarısızlığın diğerini de olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyor.

Uzman Değerlendirmesi: Siyasi Belirsizlikler ve Projelerin Kaderi

Almanya Dış İlişkiler Konseyi’nden (DGAP) Fransız-Alman ilişkileri uzmanı Jacob Ross, Euronews’e önemli değerlendirmelerde bulundu. Ross’a göre Macron, projenin Avrupa güvenliği için önemini bildiğinden FCAS’a bağlı kalmak istiyor.

Ancak Ross, Macron’un etkisinin azaldığına dikkat çekiyor: “2027’den sonra görevi bırakacak. Önümüzdeki yıl başlayacak seçim kampanyaları sırasında Macron büyük ölçüde ‘sahne dışı’ kalacak.”

Bu durumun FCAS projesinde yeniden müzakere taleplerini gündeme getirdiğini belirten Ross, Başbakan Merz’in bu talepleri kabul etme ihtimalinin düşük olduğunu vurguluyor. “Bu, onu zayıf gösterebilir… Nitekim birçok karar hala transatlantik bakış açısıyla alınıyor ve Fransa’ya karşı temkinli bir yaklaşım sürüyor,” diyor Ross. Uzman, olası bir başarısızlığın yaratacağı etkiyi ise şu sözlerle özetliyor:

“Eğer FCAS projesi başarısız olursa, bu MGCS projesi üzerinde de domino etkisi yaratabilir. Çünkü MGCS, FCAS ile doğrudan bağlantılı bir proje.”

Bu gelişmeler, özellikle yeniden seçilen ABD Başkanı Donald Trump‘ın Avrupa’ya ilgisini azaltması ve Ukrayna’ya Amerikan desteğinin telafi edilmeye çalışıldığı bir dönemde kritik önem taşıyor.

‘Güç Çifti’ İlişkilerinde Yeni Dönem

Olaf Scholz döneminde soğuk olarak nitelenen Fransa-Almanya ilişkilerinin, son dönemde bir yakınlaşma sürecine girdiği belirtiliyor. İki ülkenin savunma, içişleri ve dışişleri bakanları yeni hükümetin göreve başlamasından bu yana sık sık bir araya geldi. Ancak Jacob Ross’a göre somut adımlar gerekiyor: “İyi bir imaj ve iletişim tek başına yeterli değil. Bu sadece ilk adım. Önce havanın değişmesi, ardından umut ve iyimserliğin geri kazanılması gerekiyor.” Liderlerin gündeminde savunma ve ticaretin yanı sıra enerji ve diğer Avrupa politikalarının da olduğu belirtildi.