Diyetle Gitmeyen Bacak Kalınlaşmasının Sebebi Lipödem Olabilir
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ali Kaan Memiş, genetik kökenli bir rahatsızlık olan lipödemin, genellikle klasik obezite ile karıştırıldığına dikkat çekti. Memiş, “Lipödem, vücudun bacaklar, kollar ve kalçalar gibi belirli bölgelerinde anormal yağ birikimiyle kendini gösteren bir hastalıktır. Bu durumda yağ dokusu, derinin altına daha yoğun bir şekilde yerleşerek bu bölgelerde şişlik ve şekil bozukluklarına neden olur” açıklamasında bulundu.
Lipödem Tanısı Nasıl Konur?
Op. Dr. Memiş, lipödemin en ayırt edici özelliğinin, vücudun üst kısmının normal kalmasına rağmen alt kısımda orantısız bir büyüme görülmesi olduğunu belirtti. “Lipödem tanısı büyük ölçüde klinik gözlem ve hasta öyküsüne dayanır. Bu hastalığı teşhis etmek için spesifik bir kan testi veya görüntüleme yöntemi bulunmamaktadır” diyen Memiş, şu bulguların değerlendirildiğini ekledi:
- Vücudun alt kısmında asimetrik yağ birikimi
- Baskıya karşı hassasiyet ve ağrı
- Kolay morarma eğilimi
- Kilo vermeye rağmen düzelmeyen yağ dokusu
En Çok Kadınları Etkiliyor
Lipödemin en sık lenfödem (lenf sıvısı birikimi) ve obezite ile karıştırıldığını vurgulayan Op. Dr. Memiş, “Fizik muayene sırasında ayakların etkilenip etkilenmediği kritik bir ipucu sunar. Lipödemde genellikle ayak bileği altında şişlik olmazken, lenfödemde bu durum görülür. Tanı esas olarak klinik değerlendirmeye dayansa da, bazı durumlarda ultrasonografi ya da MRI ile yağ dokusunun yapısı incelenebilir” dedi. Hastalığın genellikle ergenlik, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişim dönemlerinde tetiklendiğini ve özellikle kadınları etkilediğini belirtti. Tanı genellikle 20’li ile 40’lı yaşlar arasında konulmakla birlikte, erkeklerde nadiren de olsa görülebilmektedir.
Dikkat Edilmesi Gereken Lipödem Belirtileri
Op. Dr. Memiş, lipödemin en belirgin özelliğinin bacak ve kalçalardaki yağ birikimi olduğunu yineleyerek, “Hastalar sıklıkla ağrı, hassasiyet ve morarma gibi şikayetlerden yakınırlar. Deri altında küçük nodüller (yağ kütleleri) hissedilebilir. Bu durum, basit diyet ve egzersizlerle çözülemediği için hastalar açısından psikolojik olarak da yıpratıcı olabilmektedir” şeklinde konuştu.
Lipödem Tedavisinde En Etkili Yöntem Cerrahi Müdahaledir
Tedavi sürecinin kişiye özel planlandığını ifade eden Op. Dr. Ali Kaan Memiş, cerrahi müdahalenin genellikle en etkili çözüm olarak görüldüğünü söyledi. “Liposuction (yağ alma) prosedürü, belirli bölgelerdeki yağ dokusunun alınmasını sağlayarak lipödem hastalarına büyük bir rahatlama sunar. Lenf drenajı, kompresyon tedavileri ve fiziksel terapi gibi yöntemler ise destekleyici olarak kullanılabilir. Ancak cerrahi dışı seçenekler hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz” dedi.
Lipödem Hastalarına Uzman Tavsiyeleri
Op. Dr. Memiş, lipödem hastaları için şu önerilerde bulundu:
- Erken Teşhis: Bacaklarda diyetle geçmeyen şişlik ve ağrı varsa mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
- Kilo Kontrolü: Kilo vermek lipödemi geçirmese de kilo almak hastalığın seyrini kötüleştirebilir.
- Düzenli Egzersiz: Yüzme ve yürüyüş gibi düşük yoğunluklu aktiviteler lenf dolaşımını destekler.
- Doğru Giyim: Kan ve lenf akışını engelleyebilecek sıkı giysilerden kaçınılmalıdır.
- Hareketli Yaşam: Uzun süre ayakta kalmaktan veya oturmaktan kaçınılmalı, sık sık pozisyon değiştirilmelidir.
- Cerrahi Sonrası Takip: Operasyon geçiren hastalar düzenli kontrolleri ve kompresyon giysisi kullanımını aksatmamalıdır.
- Psikolojik Destek: Lipödem, vücut algısını olumsuz etkileyebileceğinden profesyonel psikolojik destek almak önemlidir.