Peynir ve Kâbuslar Arasındaki Bağlantı Bilimsel Olarak İncelendi
“Peynir yedim, kâbus gördüm” sözü, artık bir şehir efsanesi olmaktan çıkıp bilimsel bir temele kavuşuyor. Montreal Üniversitesi’nden rüya nörobilimcisi Tore Nielsen ve MacEwan Üniversitesi psikoloji profesörü Russ Powell tarafından yürütülen kapsamlı bir araştırma, bu yaygın inanışın ardındaki gerçekleri ortaya koydu.
Araştırmanın Detayları ve Şaşırtıcı Sonuçları
İki bilim insanı, peynir tüketimi sonrası görülen kâbusların temelinde laktoz intoleransı ve buna bağlı gelişen mide-bağırsak rahatsızlıklarının olup olmadığını merak etti. Bu amaçla binden fazla üniversite öğrencisiyle bir anket çalışması gerçekleştirildi. Elde edilen bulgular, beklentileri doğruladı: Laktoz intoleransı yaşayan ve mide-bağırsak semptomları gösteren bireylerin gördükleri kâbusların şiddeti arasında güçlü bir korelasyon saptandı. Kısacası, peynirdeki laktozu sindirmekte zorlanan sindirim sistemimiz, beynimize olumsuz sinyaller göndererek kâbus görmemize neden olabiliyor.
Sadece Peynir Değil: Tatlılar da Rüyaları Etkiliyor
Araştırma, sadece süt ürünlerinin değil, diğer gıdaların da rüya kalitesini etkilediğini gösterdi. Özellikle tatlılar ve şekerlemeler de huzursuz ve karmaşık rüyalarla ilişkilendirildi. Uzmanlar, kaliteli bir uyku için akşam saatlerinde ve yatmadan önce süt ürünleri ile şekerli gıdalardan uzak durulmasını tavsiye ediyor.
Bedensel Duyular Rüyaları Nasıl Şekillendiriyor?
Araştırmacılar, bu durumun oldukça mantıklı bir açıklaması olduğunu belirtiyor. Vücudumuzdaki diğer bedensel duyuların da rüyalarımızı etkileyebildiği biliniyor.
Uzmanlara göre beynimiz; sesler, kokular ve temas gibi dışsal duyusal uyaranları doğrudan veya dolaylı olarak rüyalarımızın senaryosuna dahil etme eğilimindedir.
Bu duruma verilebilecek en iyi örneklerden biri, uyurken dişlerini gıcırdatan bir kişinin rüyasında dişlerinin döküldüğünü görmesidir. Bu da bedensel hislerin rüya içeriğini nasıl şekillendirdiğini açıkça göstermektedir.