Piyasaların Gözü Faiz Kararında: Konutta Faizsiz Model Geliyor

Piyasaların Gözü Kulağı Merkez Bankası’nın Faiz Kararında

Türkiye ekonomisi için kritik günlerden biri yaşanıyor ve gündemin en önemli sorusu, Merkez Bankası’nın açıklayacağı faiz kararı. Bu karar, piyasalar için adeta bir kırılma noktası niteliği taşıyor. Genel piyasa beklentisi, 250 ila 300 baz puanlık bir faiz indirimi yönünde bir konsensüs oluşturmuş durumda. Ancak, geçtiğimiz günlerde yapılan stopaj düzenlemesinin bu beklentileri bir miktar daha aşağı çektiği de konuşuluyor.

Buna karşın iş dünyası, daha güçlü ve marjinal bir faiz indirimine acil ihtiyaç duyulduğunu giderek daha yüksek sesle dile getiriyor. Faiz artış sürecinde politikalara destek veren reel sektör temsilcileri ve piyasa uzmanları, mevcut yüksek faiz oranlarına daha fazla dayanmanın mümkün olmadığını ve operasyonel olarak zorlandıklarını vurguluyor.

Enflasyon Beklentileri ve Faiz Oranları

Enflasyonda beklenen düşüş eğilimi, faiz indirimi beklentilerini güçlendiriyor. Hükümetin yıl sonunda enflasyonu %29 seviyelerine, yani %30’un altına çekme hedefine kamuoyu desteği artıyor. Bu senaryoda, politika faizinin en az 10 puan düşürülerek %36 civarında olması gerektiğini düşünenlerin sayısı artıyor. İş dünyasından gelen sesler ise ortak bir noktada buluşuyor:

“%35’in altındaki faiz oranlarına bir an önce gelinmesi bizi ancak rahatlatır.”

Kurlarda ciddi bir baskı gözlemlenmezken, faiz oranları ile enflasyon arasındaki makasın daraltılması için uygun bir zemin olduğu düşünülüyor. Faizin düşürülmesi, kredi kanallarının açılması ve finansmana erişimin kolaylaşması, önümüzdeki dönemin ekonomik aktivitesi için kilit rol oynayacak.

Merkez Bankası’nın bugünkü toplantısı, bir faiz indirim serisinin başlangıcı olabilir. MB’nin önümüzdeki faiz toplantısı takvimi ise şu şekilde:

  • 11 Eylül
  • 23 Ekim
  • 11 Aralık

Piyasalar, Merkez Bankası’nın bugün atacağı cesur bir adımla beklentileri olumlu yöne çevirmesini ve iş dünyasına güven aşılamasını umuyor. Beklentim, politika faizinin %40’lı seviyelere çekilerek kaybedilen zamanın telafi edilmesi yönünde olsa da, bu denli güçlü bir adımın gelme ihtimali düşük görünüyor.

Konut Sektöründe Sertifikalı Yeni Bir Dönem Başlıyor

Ekonomideki diğer bir sıcak gelişme ise konut piyasasından geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da gayrimenkul sertifikası ile konut alımını mümkün kılan yenilikçi bir projeyi kamuoyuna duyuracak.

Bu yeni modelle birlikte tasarruf sahipleri, TOKİ ve Emlak Konut güvencesiyle geliştirilen projelere ortak olabilecek. Yatırımcılar, bütçeleri doğrultusunda diledikleri oranda yatırım yapma esnekliğine sahip olacaklar. Projedeki konutlar küçük paylara bölünerek menkul kıymetleştirilecek ve gayrimenkul sertifikası olarak yatırımcılara sunulacak.

Sistemin Avantajları Neler?

Sertifikaların en büyük avantajı, Borsa İstanbul’da işlem görecek olması. Bu sayede yatırımcılar, banka veya aracı kurumlar üzerinden kolayca alım satım yapabilecek. Sertifikalarını biriktiren yatırımcılar, en sonunda konutun tamamına sahip olma imkanına kavuşacak. Sistemin en dikkat çekici özellikleri ise faizsiz, taksitsiz ve peşinatsız olması. Piyasa uzmanları, bu modelin önemli bir fırsat sunduğunu belirtirken, 2017’deki benzer bir deneme ve uygulanacak vergi politikaları konusundaki belirsizliklere dikkat çekiyor. Bu nedenle, projenin başarısı için kamuoyunun yanı sıra piyasa profesyonellerine yönelik detaylı bilgilendirme toplantılarının yapılması kritik önem taşıyor.