Psikolojik Sağlığınızı Güçlendirin: Hayvanlarla Etkileşimin İyileştirici Etkileri

Hayvanlar Güven Duygusunu Yeniden İnşa Ediyor

Bilimsel araştırmalar, hayvanlarla vakit geçirmenin psikolojik sağlık üzerinde somut faydalar sağladığını gösteriyor. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, bu etkileşimin stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyelerini düşürdüğünü ve mutluluk hormonu oksitosin salgısını artırdığını belirtiyor. Aydın, “Bu duruma örnek olarak, bir kediyi okşamak kalp atış hızını düzenleyerek kişiye sakinlik hissi verebilir. Bununla birlikte hayvanlarla etkileşim içinde olmak, yalnızlık duygusunu azaltarak depresyon belirtilerini hafifletebilir” diyerek konunun önemine dikkat çekiyor.

Hayvanların sunduğu koşulsuz sevgi, özellikle travmatik deneyimler yaşamış bireyler için bir can simidi olabiliyor. Aydın, bu durumu şöyle açıklıyor:

“Özellikle terapi köpekleri veya kedileri, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) yaşayan bireylerde güven duygusunu yeniden inşa etmeye yardımcı olur. Bunun nedeni, bu hayvanların koşulsuz sevgi ve güven sunmasıdır. Travmatik deneyimler yaşayan kişiler, insan ilişkilerinde güven sorunu yaşayabilir ve tehdit algıları artabilir. Ancak hayvanlar, yargılamadan ve beklentisiz bir şekilde bireylere eşlik eder, bu da kişinin yeniden güven hissini deneyimlemesine olanak tanır.”

Sözel Olmayan Duyguları Anlama Becerisini Güçlendiriyor

Hayvanlar, insanların kendi duygularını anlamlandırmasına ve yönetmesine de yardımcı oluyor. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Bir kişi stresli veya üzgün olduğunda evcil hayvanıyla vakit geçirmek, ona koşulsuz sevgi sunan bir dostla birlikte olmanın huzurunu yaşatır. Bu durum, özellikle öfke kontrolü veya kaygı bozukluğu yaşayan bireylerin duygusal tepkilerini daha iyi yönetmelerine katkı sağlar” ifadelerini kullanıyor.

Bu etkileşim aynı zamanda empati yeteneğini de geliştiriyor. Aydın, hayvanların konuşarak kendilerini ifade edememelerinin, insanları onların vücut dilini ve hareketlerini anlamaya yönelttiğini belirterek şunları ekliyor:

“Birey, hayvanın duygularını anlamaya ve onun ihtiyaçlarını gözetmeye başlar. Hayvanlarla kurulan bağ, insanların bu yeteneğini geliştirmesine yardımcı olur çünkü onların ruh hallerini vücut dilleri, yüz ifadeleri ve hareketleriyle anlamak gerekir.”

Hayvanlarla Büyüyen Çocuklar Daha Başarılı Olabilir

Evcil bir hayvanla büyüyen çocukların sorumluluk duygusu, empati ve sosyal beceriler kazandığını vurgulayan Aydın, “Bir çocuğun her gün köpeğini beslemesi, ona düzenli bakım sağlaması gerektiğini öğrenmesine yardımcı olur. Ayrıca, hayvanlarla büyüyen çocuklar, duygusal ifadelerini daha iyi tanıyabilir ve başkalarının duygularını anlamada daha başarılı olabilirler” dedi. Bilimsel çalışmaların, hayvanlarla oyun oynayan çocukların sosyal ilişkilerinde daha girişken ve uyumlu olduklarını desteklediğini de ekledi.

Koşulsuz sevgi iyileştiriyor Hayvanlarla etkileşim psikolojiyi güçlendiriyor

İyileşme Sürecine Katkı: Hayvan Destekli Terapiler

Evcil hayvanlar, yaşlı bireyler için de hem fiziksel hem de duygusal bir destek kaynağıdır. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, kedi veya köpekle vakit geçirmenin yalnızlık hissini azalttığını ve zihinsel sağlığı desteklediğini ifade ediyor. Örneğin, Alzheimer hastası bireylerde terapi hayvanlarının anksiyeteyi azalttığı ve bilişsel işlevleri desteklediği gözlemlenmiştir.

Hayvan destekli terapilerin belirli psikiyatrik rahatsızlıklarda sıkça kullanıldığına dikkat çeken Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hayvan destekli terapiler, özellikle depresyon, kaygı bozuklukları, otizm spektrum bozukluğu ve TSSB gibi rahatsızlıklarda sıkça kullanılır. Örneğin, savaş travması geçirmiş bir gazinin terapi köpeğiyle geçirdiği süre sonunda panik ataklarının azaldığı ve sosyal hayata daha kolay adapte olduğu görülmüştür. Ağır depresyon teşhisi konmuş bir bireyin, at destekli terapiye başladıktan sonra günlük rutinlerine daha kolay dönebildiğini ve kendisini daha güvende hissettiğini gözlemlemiştik. Kısacası hayvanların bireylere sunduğu duygusal bağ, iyileşme sürecine doğrudan katkıda bulunur.”