Ümraniye Topağacı’nda Rezerv Alan Gerilimi: Elektrik ve Sular Kesildi
İstanbul’un Ümraniye ilçesine bağlı Topağacı Mahallesi‘nde, bölgenin rezerv alan ilan edilmesine yönelik itirazlar sürerken tansiyon yükseldi. Mahkemeye taşınan karara rağmen, bölgeye çok sayıda çevik kuvvet ekibi sevk edildi ve yurttaşların elektrik, su ve doğalgazı kesildi. Bu duruma tepki gösteren mahalle sakinleri ile polis arasında arbede yaşandı.
Yurttaşlar, rezerv alan kararının iptali için yasal süreç başlattıklarını ve mahkemenin devam ettiği bir dönemde bu müdahalenin yapıldığını vurguladı. Kesinti işlemleri sırasında bir mahalle sakininin elektrik saatinin sökülmesinin ardından fenalaştığı bildirildi. Çevik kuvvet ekiplerinin bir süre sonra bölgeden ayrılmasıyla birlikte, yurttaşlar durumu protesto etmek için kaymakamlığa doğru yürüyüşe geçti.
Mahalle Sakinleri: “Baskıyla İmza Attırıldı, Mahkemeyi Beklemiyorlar”
Cumhuriyet’e konuşan mahalle sakini Aynur Akpınar, yaşananları ve endişelerini dile getirdi. Akpınar, bölgenin sağlam bir yapıya sahip olmasına rağmen rezerv alan ilan edildiğini ve birçok kişiye baskı altında imza attırıldığını iddia etti.
“Yarın gelmeyeceklerinin garantisi yok. Burası rezerv alan ilan edildi ama biz itiraz ettik. Çünkü sağlam bir yapıda burası. Çok kişiye baskıyla imza attırıldı. Sonrasında bir evrak vermedikleri için nereye imza attıklarını bilmedikleri için itiraz ettiler. Mahkemeye verdiler. Mahkememiz devam ederken geldiler, elektrik ve suyumuzu kestiler.”
Akpınar, bazı evlere çilingirle girildiğini ve hatta kanser hastası olan bir kadının dahi elektrik ve suyunun kesildiğini belirtti.
Proje Belirsizliği ve Hukuki İtirazlar
Mahalle sakinlerinin en büyük şikayetlerinden biri de sürecin şeffaf yürütülmemesi. Aynur Akpınar, projenin detaylarına dair hiçbir bilgi sahibi olmadıklarını vurguladı.
“Burada haksız bir şekilde bir yapılandırma var. Ne kadar borçlanacağımız bilinmiyor. Ne zaman evlerin teslim edileceği bilinmiyor. Proje yok. Kimse bizimle konuşmadı. Biz zaten güven duymadığımız için itiraz ettik. Karşımızda muhatap kimseyi göremedik. İmza attırdıkları sözleşmeleri hiç kimse okumadan attı. Kimse noter huzurunda atmadı. Okuma yazma bilmeyenden noter huzurunda atması gerekiyordu. Bunları biz hep mahkemeye delil olarak sunduk. Bu yüzden kabul etmiyoruz. Mahkemeyi beklemelerini istiyoruz.”