Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV canlı yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, Burcu Kaya ve Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtlarken Suriye’deki gelişmelerden Gazze krizine, Türkiye’nin dış politika hamlelerinden bölgesel gerilimlere kadar pek çok konuda kritik mesajlar verdi.
Suriye’nin Bütünlüğü Türkiye’nin Milli Güvenlik Meselesidir
Bakan Fidan, “Suriye’nin bölünmesi bizim için milli güvenlik sorunudur, müdahale ederiz” şeklindeki önceki açıklamasını hatırlatarak, Türkiye’nin komşularındaki istikrarın hayati önem taşıdığını vurguladı. Fidan, “Komşularımız bizim için hayati yaşam alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Bu, topraklarımıza göç, ekonomik durgunluk olarak geri dönüyor. Bir numaralı hedefimiz bölgede istikrarı, sükuneti ve güvenliği sağlamak” dedi.
Suriye’nin istikrarsızlığından faydalanmak isteyen aktörlere dikkat çeken Fidan, “Başta İsrail’in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça ifade etti. Biz İsrail’e hem kendi istihbarat kanallarımız üzerinden hem de muhataplarımız üzerinden aynı mesajı gönderiyoruz. Bizim gizli ajandamız yok” ifadelerini kullandı.
Süveyda’daki Gelişmeler ve Şam’a Destek
Süveyda’daki olaylara değinen Fidan, Bedeviler ile Dürziler arasındaki çatışmalara merkezi yönetimin müdahalesine İsrail’in engel olduğunu belirtti. Fidan, “Merkezi güçler orada olmazsa karşılıklı katliamı kimse engelleyemez” diyerek merkezi otoritenin önemine işaret etti. Ayrıca Ahmed eş-Şara’nın kapsayıcı bir siyaset izlemeye çalıştığını ve Suriye’de devlet dışında silahlı grup kalmaması gerektiğini vurguladı. Fidan, Şam yönetimiyle işbirliğinin normal olduğunu belirterek, “Suriye’de temel devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yardımlara ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
SDG’ye Kritik Uyarı ve Çağrı
Bakan Fidan, Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik net bir mesaj gönderdi: “SDG’nin vakit kaybetmeden, gönüllülük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye’nin şahit tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam ettirmesi kabul edilebilir değil. YPG’nin silah bırakmasını bekliyoruz.” Fidan, ABD’nin Suriye Temsilcisi Tom Barrack’ın SDG’ye yönelik çağrısını da “yerinde” olarak niteledi.
Gazze’de Ateşkes Görüşmeleri ve İsrail’in Politikası
Gazze’deki durumu “başı gözü dönmüş bir azgınlık” olarak tanımlayan Fidan, bu durumun bir yerde son bulacağını belirtti. Ateşkes görüşmelerindeki tıkanıklığa dikkat çeken Bakan, üç ana sorunu şöyle sıraladı:
- İnsani yardımların kimin eliyle dağıtılacağı konusundaki anlaşmazlık.
- Gazze’deki İsrail kara birliklerinin geri çekilmesi ve konuşlanacağı yerler.
- Hamas’ın, soykırım mekanizmasının tekrarlanmaması için istediği garantiler.
Fidan, “İsrail, Gazze’yi yakıp yıkmanın dışında insanları açlıktan öldürerek de yaşanmaz bir yer haline getirmeye çalışıyor” diyerek İsrail’in politikalarını eleştirdi.
Ukrayna, Eurofighter ve Schengen Vizesi Gelişmeleri
Bakan Fidan, diğer dış politika başlıklarına da değindi:
- Ukrayna-Rusya Savaşı: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilkeli tutumuyla yürütülen süreçte, Türkiye’de bir liderler zirvesi düzenlenmesi konusunda prensipte anlaşıldığını ve bir ara çözüm iradesi gördüğünü ifade etti.
- Eurofighter Alımı: Sürecin çok katmanlı olduğunu, teknik heyetlerin görüşmelerinin devam ettiğini ve siyasi tıkanıklık yaşanması durumunda devreye gireceklerini belirtti.
- Schengen Vizesi: Yoğun diplomasi sonucu bazı ülkelerin muhalefetine rağmen kolaylık kararının alındığını ve bu adımın Türkiye’nin AB perspektifinin canlı tutulması için önemli olduğunu söyledi.
İran-İsrail Gerilimi
Yeni bir çatışma olasılığının her zaman var olduğunu belirten Fidan, “Ben İran’ın kendisine saldırılmadan, saldırmayacağına inanıyorum. Nükleer müzakerelerde bir uzlaşmaya ulaşılırsa bir savaş görmeyeceğimizi düşünüyorum” dedi.