Rize ile Erzurum arasında dolmuş şoförlüğü yaparken bir yolcusunun armağan ettiği arı kovanı ile hayatı tamamen değişen Bayram Ali Akyıldız, tam 38 yıldır eşiyle birlikte Erzurum’un İspir ilçesinde arıcılık mesleğini sürdürüyor.
Erzurum’un İspir ilçesine bağlı Güneyköy mevkisi, her yıl onlarca gezgin arıcıyı ağırlıyor. Bu arıcılardan biri olan 65 yaşındaki Bayram Ali Akyıldız, 1987 yılında Rize’den gelerek bu bölgeye yerleşti. O tarihten bu yana her yılın altı ayını eşiyle birlikte burada, doğayla iç içe geçiriyor. Gençlik yıllarında Rize-Erzurum hattında dolmuş şoförlüğü yaparken yaşlı bir yolcusunun hediye ettiği tek bir arı kovanı, Akyıldız için yeni bir kariyerin ve yaşam tarzının kapısını araladı.
Bir Dedenin Hediyesiyle Başlayan Meslek
Güneyköy mevkisinde 38 yıldır arıcılıkla uğraşan Akyıldız, bu mesleğe tamamen bir tesadüf eseri başladığını ve sağlığı el verdiği sürece devam edeceğini belirtiyor. 1987’den bu yana, başlangıçta 10 kovanla başladığı işini bugün 50 kovana kadar çıkardığını anlatan Akyıldız, o günleri şöyle anlatıyor:
“O tarihlerde 23-24 yaşlarındaydım, Rize-Erzurum arası dolmuş hattım vardı. İhtiyar bir dede yolcu olarak Rize’den arabama bindi, burada indirdim. Adamla ilgilendiğim için beni çok sevdi. ‘Oğlum buradan her geçince bana uğrayacaksın, ilk çıkan oğulum da senindir’ dedi. 3 gün sonra uğradığımda ‘Al evladım, arıların bunlar’ dedi. Benim arıcılığım böyle başladı. Şimdi yaşım 65. O günden beri bu yöredeyim. Yolcu olarak gelen dedenin bana hediye ettiği arılarla başladık. Bu iş bize o dedenin hatırası oldu.”
Yılın yaklaşık altı ayını bu bölgede arıcılık yaparak geçirdiklerini ve yöreye tamamen alıştıklarını ifade eden Akyıldız, işlerinin ağır olmadığını ve günlerinin diğer arıcı komşularıyla keyif içinde geçtiğini söylüyor.
“Gün Geliyor 20-30 Arı Isırıyor Ama Aldırış Etmiyoruz”
Arıcılığa başladığı günden beri hiç kopmadığını vurgulayan Akyıldız, “Allah izin verirse, can çıkana kadar buralardayız. Arıyla irtibatım iyi, memnunum. Arı bana vursa da ben zevk alıyorum. Gün geliyor 20-30 arı ısırıyor ama aldırış etmiyoruz,” diyerek mesleğine olan tutkusunu dile getiriyor.
Bal ürettiği yaylanın arıcılık için son derece elverişli olduğunu ve sektörün bölgede giderek geliştiğini belirten Akyıldız, “Bu bölge son 30 senede çok değişti. Eskiden 3 barakam vardı, şimdi sadece bizim barakanın etrafında 13 baraka var. Maksat arıcılık gibi görünüyor ama aslında derdimiz arı değil. Bizim için bu bir tatil gibi oluyor,” şeklinde konuşuyor.
35 Yıldır Eşine Yardım Etmek İçin Yaylaya Geliyor
Bayram Ali Akyıldız’ın eşi Sunay Akyıldız ise 35 yıldır bu serüvende eşine destek olduğunu ifade ediyor. Çocuklarının İstanbul ve Kanada’da yaşadığını belirten Sunay Akyıldız, şunları ekliyor: “Alerjim olduğu için arının içine giremiyorum ama eşim bal sağımını bensiz yapamaz. 35 senedir ben de onunla geliyorum, artık alıştık. Rize’de çay sezonu bittiğinde ne zaman yaylaya gideceğiz diye bekliyoruz.”