Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen ve Anadolu Ajansı’nın “Global İletişim Ortağı” olduğu 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nı (IDEF 2025) ziyaret ederek önemli açıklamalarda bulundu. Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle gerçekleştirilen fuar, yoğun ilgi gördü.
“IDEF Uluslararası Bir Marka Haline Geldi”
Fuar alanındaki stantları tek tek gezip yetkililerden bilgi alan Yılmaz, IDEF’in artık uluslararası bir marka olduğunu ve savunma sanayii alanında pek çok ülkenin ve firmanın dikkatini çektiğini belirtti. Yılmaz, vatandaşların da fuara gösterdiği yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Savunma Sanayiinin Üç Temel Boyutu
Cevdet Yılmaz, savunma sanayinin önemini üç ana başlık altında topladı:
- Güvenlik: “Savunma sanayiniz yoksa başkalarının merhametine kalmışsınız demektir. Güvende olmak istiyorsanız mutlaka güçlü bir savunma sanayinizin olması lazım.”
- Bağımsızlık: “Gerçek anlamda bağımsızlık güçle olabilecek bir şey. Kendi savunma sanayiniz varsa uluslararası ilişkilerde de çok daha güçlü, milli politikalar izleme imkanına kavuşmuş oluyorsunuz.”
- Ekonomik ve Sosyal Refah: “Savunma sanayi sadece güvenlik ve bağımsızlık değil, aynı zamanda refah da getiriyor. Yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek bir ekonomik yapı inşa etmemize ve nitelikli istihdam oluşturmamıza vesile oluyor.”
Türkiye’nin Savunma Sanayii Devrimi ve İhracat Hedefleri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğiyle son 22 yılda savunma sanayinde büyük bir devrim yaşandığını vurgulayan Yılmaz, önemli veriler paylaştı. “Geçmişte yüzde 20’lerde olan yerli, milli üretimimiz bugün yüzde 80’lere gelmiş durumda,” diyen Yılmaz, sektörün ihracat başarılarına dikkat çekti. Geçen yıl 7 milyar doları aşan ihracatın bu sene 8 milyar doları geçeceğini ve orta vadede Türkiye’nin çift haneli ihracat yapan ülkeler ligine gireceğini ifade etti.
Sektörün yaklaşık 100 bin nitelikli istihdam ürettiğini belirten Yılmaz, “Çalışan başına 70 bin dolar ihracat yaptığımız bir sektörden bahsediyoruz. Diğer hiçbir sektör bu ölçüde bir verimlilik oluşturamıyor,” diye konuştu. Yılmaz ayrıca, Roketsan, Aselsan, Havelsan, TUSAŞ gibi kamu ve Baykar, BMC gibi özel sektör markalarıyla gurur duyduklarını belirtti.
“Çelik Kubbe” Projesi ile Caydırıcılık Artıyor
Türkiye’nin çevresindeki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Yılmaz, caydırıcılık kapasitesini artırma hedefini yineledi. “En son yaptığımız Savunma Sanayi İcra Kurulu toplantılarında Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Çelik Kubbe’ oluşturulması yönünde talimat verdi ve bunun kararları alındı,” dedi.
Çelik Kubbe’nin çok katmanlı, yapay zeka odaklı entegre bir savunma sistemi olduğunu belirten Yılmaz, “Bu noktada çok önemli ilerlemeler söz konusu. Çelik Kubbemizi inşallah her geçen yıl daha bir güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.
Yılmaz, Türkiye’nin bu başarıya kolay gelmediğini, açık ve örtülü ambargolarla mücadele ederek, güçlü bir siyasi irade sayesinde ulaştığını söyledi. “Geçmişte bize paramızla verilmeyen ürünleri bugün biz dünyaya parası mukabilinde ihraç eder konuma geldik. Özellikle İHA, SİHA teknolojilerinde artık dünyanın en önde gelen birkaç ülkesinden biriyiz. Bu vesileyle de Baykar’a, diğer üreticilere şükranlarımızı sunuyoruz,” dedi.
Gençlere Güven ve Barış Mesajı
Türkiye’nin kendi gemisini inşa edebilen 10 ülkeden biri olduğunu ve savunma sanayinde genç bir çalışan profiline sahip olduğunu vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz şuna da yürekten inanıyoruz; savaştan, çatışmadan hiç kimseye fayda yok. Türkiye, her zaman barışı, diplomasiyi savunan bir güç. Ama şunun da farkındayız. Haklı olmanız yetmiyor, güçlü olmanız da lazım. Hem haklı olacağız hem güçlü olacağız. Mazlumların da her zaman yanında olacağız.”
Ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’a Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu ve İstanbul Valisi Davut Gül eşlik etti.