CHP’den Kritik Komisyon Değerlendirmesi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Terörsüz Türkiye” gündemi çerçevesinde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerin ardından, CHP’nin kurulması planlanan yeni komisyona katılıp katılmayacağı siyaset gündeminin merkezine oturdu.
Kurmaylar Süreci Değerlendirdi: “İktidar Önem Veriyor Ama…”
CHP’li kurmaylar, iktidarın sürece verdiği önemin altını çizerken, bazı endişelerini de dile getirdi. Bir kurmay, “Normalde MİT Başkanı’nın siyasi partileri dolaşıp bilgi vermesi istisnai bir durumdur. Bu önemli. Numan Kurtulmuş da CHP’nin sürecin dışında kalmaması için çaba sarf ediyor” dedi. Ancak aynı kurmaylar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarına dikkat çekti:
“Erdoğan’ın yaptığı açıklamalara baktığınızda, sanki DEM Parti’yi dahil edip onun dışındakilerin tamamını dışlar bir pozisyon tarif ediyor. Her ne kadar sonra düzeltilse de Kızılcahamam’daki açıklamasında subliminal bir yaklaşım var.”
“Erdoğan’ın Kullandığı Dil, Çözüm Dili Değil”
Parti yetkilileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımının çözüme hizmet etmediğini belirtti. Kurmaylar, “Erdoğan’ın kullandığı dil, çözüm dili değil. Çözüm, kapsayıcı olmayı gerektirir. Tüm siyasi partilerin içinde olduğu bir süreç ancak Kürt sorununa çözümü getirebilir. Özellikle ülkenin kurucu iradesini temsil eden CHP’nin içinde olmadığı bir süreç meşruiyetini kaybeder” ifadelerini kullandı.
“Cumhur İttifakı’nın Kurduğu Oyunun Figüranı Olmayız”
CHP’li kurmaylar, iktidarın asıl amacının süreci sonuca ulaştırmak olmadığı görüşünde. Partililer, CHP’li belediyelere yönelik operasyonları hatırlatarak şu net mesajı verdi:
“Bir taraftan yargının bağımsızlığına gölge düşürecek adımlar atacaksınız, belediyelere operasyon yapacaksınız, gazetecileri tutuklayacaksınız; sonra da bir süreç yürüteceksiniz. Bu mümkün değil. Biz Cumhur İttifakı’nın kurduğu oyunun figüranı olmayız. Süreci vasıta kılıp Anayasa’da değişiklik yaparak Erdoğan’ı kalıcılaştırmaya çalışan bir yaklaşımın da payandası olmayız.”
Komisyon Süreci Bir “Samimiyet Testi”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın süreci siyaseten kullanacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna CHP’li yetkililer, “İktidarın temel hedefi kendi iktidarını koruma motivasyonudur. Süreci siyaseten kullanmak istiyor, bu çok net. Bu komisyon süreci de aslında bir samimiyet testi. Ama samimi olan biziz. Çünkü biz ilkesel hareket ediyoruz” yanıtını verdi.
Pazarlık İddialarına Kesin Duruş: “İlkelerde Uzlaşma Arıyoruz”
CHP’nin, Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması karşılığında komisyona katılacağı yönündeki iddialar kesin bir dille yalanlandı. Kurmaylar, “İmamoğlu’nun serbest kalması gibi bir pazarlığımız asla yok. Biz ilkesel yaklaşıyoruz. Biz ilkelerde uzlaşma arıyoruz. Erdoğan’ın geçmişte yaptığı gibi pazarlıklar içinde olmamız söz konusu değil” dedi.
Katılım İçin Demokratikleşme Şartı
Parti, komisyona katılım için ön şart koşmayacaklarını ancak komisyonun gündeminde demokratikleşmenin olması gerektiğini vurguladı. Kurmaylar, “Komisyonda demokratikleşmenin de konuşulması gerekir. Baskıyla elde ettiğiniz bir barışın kalıcı barış olma ihtimali yok. Komisyonun yapısı, temsili ve kararlara etkisi, bizim orada olup olmayacağımızı belirleyecek. Muhalefeti dışlayarak karar alacak bir komisyonun içinde yer almayız” diye konuştu.
“Eğer CHP Komisyonda Yoksa Sebebi CHP Değildir”
CHP’li kurmaylar, sürecin Meclis çatısı altında yürütülmesini en başından beri savunduklarını hatırlatarak, “Sürecin nasıl ilerleyeceğini bilmeden ‘asla yer almayız’ tutumunu doğru bulmuyoruz. Biz kitle partisiyiz. Koşulsuz karşı çıkışı doğru bulmuyoruz. Tutumumuz ilkesel. İlkelerimizle uzlaşmazsa komisyonda yer almayabiliriz. Eğer CHP komisyonda yer almıyorsa bunun sebebi CHP değildir” diyerek sözlerini noktaladı.