İsrail’in yoğun ablukası ve yardım girişlerini engellemesiyle Gazze Şeridi’ndeki insani kriz her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Bölgede gıda, temiz su, ilaç ve yakıt kaynakları tükenme noktasına gelirken, özellikle çocuklar arasında yetersiz beslenmeye bağlı ölümler endişe verici seviyelere ulaştı. UNICEF verilerine göre, 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 40’ından fazlası akut yetersiz beslenme ile karşı karşıya.
İsrailli Bakandan Şok Eden İddia: ‘Gazze’de Açlık Yok’
Tüm bu trajik tabloya rağmen, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklamada Gazze’de açlık yaşanmadığını öne sürdü. Daha da ileri giderek açlığın bir ‘savaş aracı’ olarak kullanılmasını savunan Ben-Gvir, şu küstah ifadeleri kullandı:
“Gazze’de Hamas’ın aç bırakılmasından yanayım. Eğer gerçekten açlık olsaydı, İsrailli esirler şimdiye kadar serbest bırakılmış olurdu.”
Ben-Gvir’in daha önce de insani yardım tırlarının hedef alınmasını savunduğu ve Gazze’ye yardım girişlerinin tamamen durdurulması yönünde çağrılar yaptığı biliniyor.
Uluslararası Toplumdan Sert Tepkiler Geldi
Ben-Gvir’in sözleri, uluslararası arenada büyük bir infiale yol açtı. Birçok ülke lideri ve uluslararası kuruluş, bu açıklamaları kınayarak İsrail’e çağrıda bulundu.
Kanada: ‘Bu, Uluslararası Hukukun Açık İhlalidir’
Kanada Başbakanı Mark Carney, duruma tepki göstererek, “İnsani yardımı engellemek uluslararası hukukun açık ihlalidir” dedi. Carney, yardımların uluslararası kurumlarca dağıtılması, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün acilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Fransa’dan Filistin’i Tanıma Sinyali
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Gazze’deki felaketin ardından eylül ayında Filistin’i resmen tanıyacaklarını duyurdu. Macron’un, “Filistin devleti olsaydı 7 Ekim yaşanmazdı” sözleri, Batı dünyasındaki dengeleri değiştiren bir açıklama olarak yorumlandı.
Aralarında İngiltere, Fransa, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda’nın da bulunduğu 25 ülke, ortak bir bildiri yayımlayarak İsrail’e sert tepki gösterdi ve “İnsani yardım arayan sivillerin öldürülmesini kınıyoruz. Bu yardım dağıtım yöntemi insanlık dışı ve aşağılayıcıdır” ifadelerini kullandı.
İngiltere ve Avustralya’dan Yaptırım Uyarısı
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, “İsrail derhal yardımlara izin vermeli, aksi takdirde sonuçları olacaktır” diyerek net bir uyarıda bulundu. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise durumu “Bu, insan eliyle yaratılmış bir insani felaket. Dünya artık en kötü kabusun da ötesini izliyor” sözleriyle tanımlayarak, sınırsız yardım erişimi sağlanmazsa yaptırımların gündeme gelebileceğini belirtti.
Gazze’de Bir Tencere Yemek İçin Saatlerce Bekleyiş
Gazze’nin Nuseyrat Mülteci Kampı’nda çekilen görüntüler, krizin boyutunu gözler önüne seriyor. Yüzlerce Filistinli, bir hayır kurumunun dağıttığı bir tencere yemek için kavurucu sıcak altında saatlerce sırada beklemek zorunda kalıyor.
İsrail ordusunun saldırıları sonucu Gazze’deki altyapının yüzde 88’i kullanılamaz hale geldi. Yaklaşık 2.3 milyonluk nüfusun 2 milyonu yerinden edilirken, Filistinliler derme çatma çadırlarda, hijyenden uzak ve kalabalık ortamlarda salgın hastalıklarla boğuşuyor.
Açlık ve Susuzluk Savaş Taktiği Olarak Kullanılıyor
Yerel ve uluslararası kaynaklar, İsrail’in Gazze’de açlığı, susuzluğu ve ilaca erişimi engellemeyi bilinçli bir “savaş taktiği” olarak kullandığını belirtiyor. Yardım konvoylarının bombalanması, hastanelerin ve sivillerin sığındığı geçici barınakların hedef alınması, insani felaketi her geçen dakika daha da derinleştiriyor.
