Dünya “Ateş Çağı”na Girdi: Pirosen Dönemi Nedir?
Bilim dünyası ve çevre tarihçileri, gezegenimizin yeni ve endişe verici bir döneme girdiğini belirtiyor: Pirosen Dönemi. Bu terim, insan faaliyetlerinin tetiklediği aşırı ve yaygın yangınların, gezegen üzerinde jeolojik ve ekolojik olarak kalıcı izler bırakacak kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu ifade ediyor. Uzmanlar, bu “ateş çağı” ile başa çıkabilmek için karbon emisyonlarının acilen azaltılması ve yangına dirençli yönetim stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Yangınların Arkasındaki Nedenler: Sadece İklim Krizi mi?
2023 ve 2024 yılları, yanan alanların büyüklüğü ve karbon salımı açısından rekorlarla tarihe geçti. 2025 yılı ise bu endişe verici tabloyu sürdürüyor. Bilim insanlarına göre, bu kontrolsüz yangınların arkasındaki en önemli faktörlerden biri iklim krizi. Ancak tek sorumlu bu değil.
Yapılan araştırmalar, son 20 yılda meydana gelen büyük orman yangınlarının yaklaşık yüzde 50’sinin doğrudan veya dolaylı olarak iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Geriye kalan yüzde 50’lik kısım ise insan kaynaklı hatalar ve altyapı eksikliklerinden kaynaklanıyor. Bu faktörlerin birleşimi, ne yazık ki dünyanın nefesini kesen günümüzdeki yangın felaketlerine zemin hazırlıyor.
Rakamlarla Küresel Yangın Bilançosu
Küresel ölçekte son iki yıl içerisinde yaklaşık 3.9 milyon kilometrekare ormanlık alanın yangınlardan etkilendiği rapor edildi. Bu durum, karbon emisyonu ortalamalarının yüzde 16 üzerinde bir artışa yol açtı.
Kanada, Brezilya ve Rusya’da Rekor Artış
Özellikle Kanada, Brezilya ve Rusya’da yaşanan devasa yangınlar, atmosferdeki karbon yoğunluğunu ciddi şekilde artırdı. Örneğin, 2023’te Kanada’daki yangınlar tek bir sezonda 3 milyar ton karbondioksit salımına neden oldu. Bu rakam, Hindistan’ın bir yıllık fosil yakıt kaynaklı emisyonuna eş değer bir miktar anlamına geliyor.
Dünyanın Dört Bir Yanından Endişe Verici Veriler
Yangın felaketi küresel bir boyutta etkisini gösteriyor:
- Güney Amerika: Sadece Amazon ormanlarında 2024 yılı boyunca 348 binden fazla yangın noktası tespit edildi. Brezilya’da ise 6 ayda yangın sayısı yüzde 900 artarak 46 milyon hektardan fazla alan küle döndü.
- Los Angeles: Ocak 2025’teki Palisades yangını, 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve 6.837 yapının tahrip olmasıyla şehir tarihinin en yıkıcı yangını oldu.
- Güney Kore: 2025’in ilkbaharında çıkan 347 yangında 104 bin 788 hektarlık alan yok oldu ve 32 kişi yaşamını yitirdi.
- Balkanlar: Kuzey Makedonya, Arnavutluk ve Sırbistan gibi ülkeler, 42 dereceye varan sıcaklıklarla birlikte çok sayıda orman yangınıyla mücadele etti.
Türkiye de Alevlerle Mücadele Ediyor
Ülkemiz de Pirosen Dönemi’nin etkilerinden payını alıyor. Haziran 2025 itibarıyla özellikle İzmir ve çevresinde yüksek sıcaklıklar ve şiddetli rüzgârların tetiklediği büyük yangınlar yaşandı. Bu yangınlar nedeniyle yaklaşık 50 bin kişi tahliye edildi.
Resmi verilere göre, 1 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında sadece İzmir’de 26 bin 260 hektarlık alan küle döndü. 25 Haziran’dan bu yana 47 farklı şehirde çıkan orman yangınlarında yok olan toplam 80 bin hektarlık alanın dörtte biri İzmir’e aitti. Ayrıca Sakarya’nın Geyve ilçesinde başlayıp Bilecik’e sıçrayan yangın da endişe yaratmaya devam ediyor.
Ekonomik Maliyet ve Gelecek Stratejileri
Yangınların faturası sadece ekolojik değil, aynı zamanda ekonomiktir. Hesaplamalara göre 2015-2024 döneminde yaşanan yangınların dünyaya toplam maliyeti 132.6 milyar dolar seviyesinde. Gelecek projeksiyonları ise çok daha karanlık bir tablo çiziyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tahminlerine göre, orman yangınlarının 2025-2050 yılları arasında yıllık 300-400 milyar dolarlık ekonomik kayba ve yıllık 3-6 milyar ton ek karbondioksit salımına yol açacağı öngörülüyor.
Uzmanlar, bu küresel tehditle mücadele için mevcut yangın söndürme stratejilerinin ötesine geçilmesi ve önleyici, dirençli orman yönetimi politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.