Masum isimlerle sunulan ve ‘doğal tedavi’ olarak pazarlanan tehlikeli uygulamalara bir yenisi daha eklendi. Türkiye’nin belirli bölgelerinde yetiştiği iddia edilen ve halk arasında ‘gözlük kıran otu’ olarak da bilinen bir bitkinin yaprağının suyu, şifa bulma umuduyla doğrudan göze damlatılıyor.
Bu yöntemin, gözdeki rahatsızlık ne olursa olsun iyileşme sağladığı ve gözlük numaralarını düşürdüğü öne sürülüyor. Hatta bu iddialar nedeniyle birçok kişi bu bölgelere seyahat ederken, bazı e-ticaret sitelerinde bitkinin ekstreleri ‘gözlere şifa’ vaadiyle satılıyor.
Sosyal Medyada Yayılan Tehlikeli Akım
Son dönemde sosyal medyada paylaşılan bir videoda, genç bir kadının göz numarasını düşürmek amacıyla gözüne ‘kırlangıç otu’ suyu damlattırdığı görülüyor. Videoda, işlem sonrası yapılan ölçümde göz numarasının düştüğü ve doktorunun bu duruma şaşırdığı iddia ediliyor. Ancak Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tekin Yaşar, bu tür anlık ölçümlerin yanıltıcı olabileceğini ve çeşitli faktörlere bağlı olarak değişebileceğini belirterek, bunun bilimsel bir kanıt olmadığını vurguluyor.
Uzmanından Kritik Uyarı: “Gözü Tahriş Ediyor ve Kör Edebilir”
Konuyla ilgili ciddi uyarılarda bulunan Prof. Dr. Tekin Yaşar, bu tür kontrolsüz uygulamaların tehlikelerine dikkat çekiyor.
“Bu kadar gelişmiş bir çağda geleneksel tıbbı bu şekilde kontrolsüz kullanmak faydadan çok zarar getirecektir. Göz gibi hassas bir organa en ufak bir yabancı madde temas ettiğinde, enfeksiyon kaparak gözünüzü kaybedebilirsiniz.”
Prof. Dr. Yaşar, gözlük kullanımının bir hastalık sonucu olmadığını, gözdeki optik bir kusurdan kaynaklandığını belirtiyor. Bu nedenle bir otla tedavi edilmesinin mümkün olmadığını ifade ediyor. “40’lı yaşlarda ortaya çıkan yakını görme problemi optik bir kusur değil, yaşlanmayla meydana gelen doğal bir süreçtir ve bunu düzeltecek bir ilaç söz konusu değildir,” diyen Yaşar, bitkinin tehlikelerini şöyle sıralıyor:
- Zehirli Etkiler: Bu otun içindeki maddeler ağızdan alındığında karaciğeri zehirleyebilir.
- Göz Tahrişi: Göze damlatıldığında ciddi tahrişe ve öngörülemeyen yan etkilere yol açar.
- Enfeksiyon Riski: Steril olmayan bu uygulama, kalıcı hasara ve körlüğe neden olabilecek enfeksiyonlara davetiye çıkarır.
Prof. Dr. Tekin Yaşar, “Halkımız bu tür asılsız ve tehlikeli iddialara karşı uyanık olmalı,” diyerek sözlerini tamamlıyor.