Zeekr’in Avrupa Stratejisi: Gümrük Vergileri Çinli Elektrikli Otomobil Devini Durdurabilecek mi?

Çinli Elektrikli Araç Devi Zeekr, AB Tarifelerine Meydan Okuyor

Çinli elektrikli araç (EV) üreticisi Zeekr‘in üst düzey bir yöneticisi, şirketin Avrupa Birliği’nin uyguladığı gümrük vergilerinin yarattığı yavaşlamaya rağmen AB pazarında genişlemeye kararlı olduğunu belirtti. Geely Holdings‘in bir iştiraki olan ve geçen yıl AB’nin gümrük vergilerinin hedefi haline gelen Zeekr Europe‘un CEO’su Lothar Schubert, markanın Avrupa pazarına olan bağlılığının tam olduğunu vurguladı.

Gümrük Vergileri ve Ticari Gerilimler

Geçtiğimiz Ekim ayında Avrupa Birliği, Çin devlet sübvansiyonlarının haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle Çin’de üretilen elektrikli araçlara yönelik yüksek gümrük vergileri uygulama kararı almıştı. Brüksel, bu sübvansiyonların Avrupalı üreticilere zarar verdiğini savunuyordu. Bu adımı “çıplak bir korumacılık eylemi” olarak değerlendiren Pekin ise misilleme olarak AB menşeli brendi, domuz eti ve süt ürünlerine yönelik soruşturmalar başlatmıştı.

Schubert, tarifelerin kaldırılması amacıyla gündeme gelen potansiyel bir asgari fiyat düzenlemesi hakkındaki soruya, şirket olarak “serbest ticaretin” en büyük savunucusu olduklarını söyleyerek yanıt verdi.

Zeekr’in Avrupa’daki Genişleme Stratejisi

Lothar Schubert, Zeekr’in Avrupa’daki faaliyetlerine iki yıl önce İskandinav pazarlarında başladığını ve ardından Belçika ile İsviçre gibi ülkelerle devam ettiğini hatırlattı.

“Şu anda genişleme planlarımızın tam ortasındayız. Almanya ve İngiltere’den başlayarak Fransa, İtalya ve İspanya’da da ilerleyerek daha da büyüyeceğiz. Hazırlıklarımız sürüyor ve önümüzdeki 12 ila 24 ay içinde planlarımızı hayata geçireceğiz.”

Tarifelere Rağmen Kararlı Duruş

Schubert, gümrük vergilerinin tüketicileri olumsuz etkilediğini belirterek, bu duruma karşı olduklarını açıkça ifade etti.

“Tarifeler geçen yıldan bu yana bu hızda ilerlememizi engelliyor. Ancak biz ev ödevimizi yaptık ve sürdürülebilir pazara açılma yaklaşımımızın artık hazır olduğuna inanıyoruz. Taahhüdümüz daha da büyümek ve Avrupa’daki tüketicilere üst düzey premium ürünler sunmaktır. Genişleme planlarımız tarifelerden bağımsız olarak devam ediyor.”

AB’nin sübvansiyon endişelerine ilişkin olarak Schubert, şirketin önceliğinin “tüketicilerin güvenini kazanmak” olduğunu belirtti. “Şu anda üzerinde çalıştığımız asıl konu bu: Pazarlara açılmak, bir marka deneyimi yaratmak, ürünlerle ikna etmek ve cazip bir fiyat-değer önerisi sunarak başarılı olmak.”