CHP’nin TBMM Komisyonu Kararı: Özgür Özel’den Şeffaflık ve Yasal Zemin Vurgusu

Siyasi Gündemde ‘İstim Arkadan Gelsin’ Tartışması

Osmanlı’nın son dönemlerinden kalma meşhur bir deyiş vardır: “İstim arkadan gelsin.” 1900’lerin başında Saray, trenle yeni tanışmıştır. Padişah trene biner ve trenin hemen hareket etmemesi üzerine sebebini sorar. “Efendim istim bekliyoruz” yanıtını alınca, “Biz yola çıkalım, istim arkadan gelsin!” diye seslenir. Yeni bir icat olan trenin, buhar gücü olmadan hareket edemeyeceğini bilmemektedir.

Bugün de benzer bir durum, terörden arındırılmış bir Türkiye hedefiyle yaşanıyor. Sağduyulu herkesin özlemi olan bu süreç için önce altyapı çalışmaları yapılması gerekirken, yasaların sonradan çıkarılması bekleniyor. Ancak bu deneme, ilki 1985’te olmak üzere daha önce 11 kez yapılmış ve her seferinde önce yasa çıkarılıp sonra uygulama yoluna gidilmiştir.

TBMM Komisyonu ve CHP’nin Tutumu

Süreci bir adım ileri taşıyacak unsurun, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş‘un koordine edeceği bir komisyon olması bekleniyor. Bu noktadaki en kritik soru ise şudur: CHP bu komisyona katılacak mı? Konuyla ilgili CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile yapılan görüşmede, partinin duruşu netleşti.

“İç içe geçmiş adımlar var. Saray’da kurulan anayasa komisyonundan sadece AKP’nin kendi çalışması çıkar. Bu yanıyla yeni bir anayasa gündemimizde yok. Buna ilişkin herhangi bir pazarlık arayışımız da kesinlikle yok. Meclis’te kurulacak komisyon daha farklı bir konsepti içeriyor. Ancak bunun da TBMM’nin komisyonu olabilmesi için öncelikle hukuki zemin gerekli. Bu yasayla olur. Ortada bir çerçeve de yok. Bu sorun Meclis’te çözülmeli diyen biziz. Nasıl çözülmeli? Yasal zeminde, şeffaflıkla, başta şehit aileleri olmak üzere kimsenin kuşku duymayacağı bir güvenle. Bunu göremiyoruz henüz. Önümüzde günler var, gelişmeleri izleyeceğiz, parti meclisimizi de toplayıp karar vereceğiz.”

Özel, toplumdan ve parti tabanından gelen “CHP katılmamalı” yönündeki değerlendirmelere ise şu yanıtı verdi:

“Biz hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini erozyona uğratacak bir girişimin içinde olmayız. Buna karşı çıkacağımız gibi siyasal ve toplumsal gücümüzle engel de oluruz. Diyelim ki komisyona girme kararı çıktı; bu bizim çalışmaların parçası olacağımız anlamına gelmez. Sürecin içinde olup doğruyu yanlışı çok net söylemek de bir seçenek. Böyle bir ortamın kalmadığını düşündüğümüz an da çekiliriz. Kararı partimizin bütün yetkili organlarıyla birlikte vereceğiz.”

İktidarın Stratejisi ve CHP’nin Kararlılığı

Görünen o ki CHP, önümüzdeki haftayı yoğun bir değerlendirme süreciyle geçirecek. Parti kulislerinde, “Saray’ın, CHP’nin komisyona katılmamasını istediği, böylece partiyi gündem dışı bırakarak ‘Onlar kendi iç meselelerinden başka bir şeyle ilgilenmez’ propagandası yapacağı” konuşuluyor.

Özgür Özel, partisinin sadece kendi gündemiyle meşgul olduğu eleştirilerini reddederek, “Miting konuşmalarımda Ekrem başkana yüzde 30 yer veriyorum. Bizim derdimiz Türkiye. Ama cumhurbaşkanı adayımız, belediye başkanlarımız haksız bir saldırı altındayken kimse bizim bunu unutmamızı beklemesin,” ifadelerini kullandı.

İktidarın mevcut durumu ise şöyle özetlenebilir: Görüş mesafesinin 500 metreyi geçmediği bir yolda, saatte 150 km hızla ilerlemek isteniyor. Bu yolculukta CHP’ye yönelik stratejisi ise “Önce aşağı çekmek, sonra yanına çekmek!” olarak görülüyor. Bunda başarılı olamayınca da her yola başvuruluyor. Ancak unutulmamalıdır ki, bunca tuş, basanı tuş eder!