Jeffrey Epstein Skandalında Yeni Gelişmeler: Trump ve Clinton Çıkmazı

Epstein Skandalı Trump’ın Peşini Bırakmıyor

Amerika Birleşik Devletleri eski Başkanı Donald Trump, İskoçya ziyaretinde bir kez daha Jeffrey Epstein skandalıyla ilgili sorularla karşı karşıya kaldı. Gittiği her yerde bu konuyla yüzleşen Trump, kendisine yöneltilen sorulara giderek daha sert tepkiler vermeye başladı. Bu durum, Epstein meselesinin Trump’ın başkanlık kampanyası ve siyasi geleceği üzerinde önemli bir gölge oluşturduğunu gösteriyor.

Trump’tan Sert Tepki: “Bill Clinton’ı Konuşun”

Sorular karşısında öfkesini gizleyemeyen Trump, gazetecilere yönelik sert ifadeler kullandı:

“Bu Epstein saçmalıklarını tekrarlamayı bırakın. Bunu konuşmanız çok üzücü. Hep aynı şeyi yapıyorsunuz. Bu konuyu kapatın. Eğer konuşacaksanız, Bill Clinton’ı konuşun. O, Epstein’in adasına 28 kez gitti. Ben ise hiç gitmedim. Epstein’le hiçbir alakam yok.”

Ancak Trump’ın bu kesin inkarlarına rağmen, kendisini Epstein ile ilişkilendiren yeni kanıtlar ve iddialar medyada yer bulmaya devam ediyor. Bu durum, kamuoyunda Trump’ın “suçluluk psikolojisi” içinde olup olmadığına dair tartışmaları alevlendiriyor.

SKANDAL DERİNLEŞİYOR | Trump, Clinton ve Epstein Üçgeni

Yeni Fotoğraflar ve Mektup İddiası

Yakın zamanda New York Times, Trump’ın Epstein’e yönelik bir kitabı imzaladığı anı gösteren bir fotoğraf yayımladı. Bu gelişmenin yanı sıra, Wall Street Journal‘ın ortaya attığı iddialar skandalı daha da derinleştirdi. Gazeteye göre Trump, Epstein’in 50. yaş günü için müstehcen içerikli bir mektup kaleme almış. Mektupta çıplak bir kadın figürü çizildiği ve figürün kasık bölgesine “Donald” isminin yazıldığı iddia ediliyor. Trump ise bu iddiayı, “Biri benim adıma imza atmış olabilir” diyerek savuşturmaya çalıştı.

Kilit İsim Ghislaine Maxwell ve Af Pazarlığı Söylentileri

Skandalın merkezindeki figürlerden biri olan ve Epstein’in suç ortağı olarak bilinen Ghislaine Maxwell, genç kızları tuzağa düşürüp güçlü isimlere pazarlamak suçundan Florida’da 20 yıl hapis cezasını çekiyor. Geçtiğimiz günlerde ABD Adalet Bakan Yardımcısı Todd Blanch’ın Maxwell ile görüştüğü ve Maxwell’in yanında belgelerle dolu büyük bir kutu taşıdığı rapor edildi. Bu belgelerin, Epstein ağındaki önemli isimleri içerdiği ve davanın seyrini değiştirebileceği öne sürülüyor. Bu gelişme, okların Bill Clinton’a mı yoksa Trump’a mı döneceği sorusunu gündeme getirdi. Maxwell’in daha önce Trump’tan af talep ettiği bilindiğinden, olası bir ifşaat karşılığında af pazarlığı yapıldığı iddiaları da konuşuluyor.

SKANDAL DERİNLEŞİYOR | Trump, Clinton ve Epstein Üçgeni

Wall Street Journal’ın Şok Eden Haberleri

Son iki haftada Wall Street Journal, Trump’ı doğrudan hedef alan iki önemli haberle gündem yarattı. İlk haber, yukarıda bahsedilen doğum günü mektubu iddiasıydı. İkinci haberde ise, Adalet Bakanı Pam Bondi’nin Mayıs ayında Trump’a “İsminiz Epstein belgelerinde geçiyor” şeklinde bir brifing verdiği iddia edildi. Trump bu brifingi aldığını kesin bir dille yalanladı. Bu durum, Bakan Bondi’nin Şubat ayında Epstein’in müşteri listesinin masasında olduğunu söylemesi, ancak Temmuz başında FBI ve Adalet Bakanlığı’nın böyle bir belgenin varlığını reddetmesiyle daha da karmaşık bir hal aldı.

Epstein Müşteri Listesi Neden Bu Kadar Önemli?

Söz konusu müşteri listesi, Epstein ve Maxwell’in reşit olmayan kızları hangi siyasetçilere, iş insanlarına ve devlet liderlerine pazarladığını ortaya çıkarma potansiyeli taşıyor. Listenin açıklanması durumunda, dünyanın en büyük pedofili ve istihbarat skandallarından birinin patlak verebileceği belirtiliyor. Ayrıca, bu yasa dışı ilişkilerin video kayıtlarının bulunduğu ve yıllardır şantaj malzemesi olarak kullanıldığı da güçlü iddialar arasında yer alıyor.

SKANDAL DERİNLEŞİYOR | Trump, Clinton ve Epstein Üçgeni

Kongre’deki Çekişme ve Trump’ın Savunma Pozisyonu

Trump, belgelerin yayımlanmasına karşı net bir tavır sergilerken, sürekli olarak savunmada kalması dikkat çekiyor. Uzmanlar, “Varsa tüm belgeleri yayımlayın” gibi bir çıkış yerine “Bu konuyu konuşmayın” demesinin şüpheleri artırdığını belirtiyor. Öte yandan Kongre’de Demokratlar, Epstein belgelerinin kamuoyuyla paylaşılması için defalarca yasa tasarısı sundu. Ancak bu tasarıların tamamı Cumhuriyetçilerin oylarıyla reddedildi. Artan baskıların ardından Kongre’nin yaz tatiline erken girmesi ise manidar bir gelişme olarak yorumlandı.