Orman İşçilerinin Göz Ardı Edilen Mücadelesi
Türkiye’nin ormanlarını korumak için canlarını tehlikeye atan orman işçileri, ağır çalışma koşulları ve yasal hak ihlalleriyle karşı karşıya. Yalnızca Temmuz 2025’te yaşanan yangınlarda, İzmir Ödemiş’te iki, Eskişehir Seyitgazi’de ise beşi orman işçisi olmak üzere toplam 12 kişinin hayatını kaybetmesi, bu tehlikeli görevin acı bir kanıtı. Orman İşçileri Platformu Başkanı Enver Yavuz, işçilerin yaşadığı sorunları ve hak mücadelelerini gündeme taşıdı.
Yasa Dışı Çalışma Düzeni ve Sendikal Yetersizlik
Enver Yavuz, orman yangın işçilerinin yangın sezonu boyunca kanunlara aykırı bir şekilde 24 saat esasına göre çalıştırıldığını belirtti. Yavuz, “Yangın sezonunda orman yangın işçileri, kanunlara aykırı biçimde 24 saat esasına göre çalıştırılıyor. Ne yazık ki sendika da işverenin yanında saf tutmuş durumda,” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti. “Orman yangını karada söner. Peki, kim söndürecek? Tabii ki orman işçileri! Ama kimse onların ne şartlarda çalıştığını sormuyor,” ifadelerini kullandı.
Kanuna Aykırı Toplu İş Sözleşmesi
Yavuz, yangın sezonu boyunca gece-gündüz sürekli görev başında tutulmanın hem yasaya hem de insan haklarına aykırı olduğunu vurguladı. Bu durumun, sendika (Öz Orman-İş) ve işverenin imzaladığı toplu iş sözleşmesiyle meşrulaştırıldığını ifade etti.
“Toplu iş sözleşmesinde, 24 saat esasına dayalı çalışma düzeni meşrulaştırılıyor. Bu maddeler, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27. maddesine açıkça aykırıdır. Ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı sözleşme hükümleri geçersizdir.”
Yavuz, ağır çalışma koşullarını şu şekilde özetledi: “Yangın işçilerinin çalışma süresi belli değil. Haftalık izinleri 1.5 gün olarak belirlenmiş, ama bu izinler genellikle kullandırılmıyor. 24 saat görevde bekleyen işçiye sadece günde 3 saat fazla mesai ücreti veriliyor. Geri kalan saatler ücretsiz çalıştırılıyor.”
Bireysel Hukuk Mücadelesi Başladı
Sendikadan destek bulamayan işçilerin, bireysel olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurduğunu belirten Yavuz, müfettiş raporlarının işçileri haklı bulduğunu söyledi. Ancak Yavuz, “Bazı illerde fazla mesai ücretleri ödenmeye başlandı, ancak bu bilgi işçilerden saklanıyor. Diğer illerde ise işçilerin yargı yoluna gitmeleri isteniyor. Mücadele eden birçok işçi hakkını ancak mahkemeler aracılığıyla alabildi,” dedi.
24 Saatlik Mesaiye Yasal Kılıf
Müfettiş raporları ve mahkeme kararları işçilerin lehine sonuçlandıkça işverenin baskıyı artırdığını belirten Yavuz, Orman Kanunu’nun 72. maddesindeki değişikliğin kötüye kullanıldığını ifade etti. 2018’deki değişiklikle, işçinin orman ekip binasında geçirdiği zamanın “çalışma süresi” sayılmadığını belirtti. İşçilere, “Çalışma saatim dışında eve dönemeyeceğim günlerde, hiçbir hak talep etmeksizin ekip binasında kalmak istiyorum” şeklinde belgeler imzalatılarak baskı kurulduğunu ekledi.
Yangın Primi Sadece Bir Simit Parası
Enver Yavuz, canları pahasına görev yapan orman işçilerine ödenen yangın priminin komik düzeyde olduğuna dikkat çekti. Yavuz, “Hayatını riske atan bir işçiye verilen ödül, günlük net 53,39 TL. Yani bir simit kahvaltısı parası kadar!” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Orman İşçilerinin Feryadı: “Gereken Saygı Gösterilsin”
Enver Yavuz, sözlerini bir çağrıyla noktaladı:
“Yangınlara müdahale eden bu kahramanlar, ailelerinden uzakta, ağır şartlar altında, çoğu zaman hak ettikleri ücreti alamadan çalışıyor. Ümit ederim duyması gerekenler duyar ve gerekli düzenlemeler yapılır. Umuyorum ki cansiperane mücadele eden orman yangın işçilerine gereken saygıyı duyup, hem çalışma şartlarını hem de ücretlerini hakkaniyetli bir şekilde belirlerler!”