Roketsan’dan IDEF 2025’te Güç Gösterisi: TAYFUN Füze Ailesi Yeni Üyelerle Genişliyor

Roketsan’dan IDEF 2025’te Stratejik Hamleler: Yeni Füze Teknolojileri Tanıtıldı

Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı desteğiyle düzenlenen IDEF 2025 fuarı, Türk savunma sanayisinin en yeni teknolojilerine sahne oluyor. Fuar kapsamında Anadolu Ajansı (AA) Teknoloji Masası’na konuk olan Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, şirketin son projeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

TAYFUN Füze Ailesi Yeni Üyesiyle Güçleniyor: BLOK-4

Murat İkinci, TAYFUN projesinin seri üretim ve teslimatlarının sürdüğünü belirterek, ailenin en yeni üyesi TAYFUN BLOK-4 füzesini tanıttı. İkinci, bu füzenin önemini şu sözlerle vurguladı:

“TAYFUN BLOK-4 şu anda hem hipersonik olması hem uzun menzilli olması hem de taşıdığı harp başlığı nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katacak bir füze. Geliştirme aşamasının sonlarına yaklaştı ve test atışları inşallah başlıyor. TAYFUN geniş bir aile ve daha da genişleyecek. Çünkü hem harp başlığı çeşitliliği hem de yapılacak olan görevin çeşitliliğine göre TAYFUN’un blokları ve özellikleri bir aile olarak genişleyecek.”

İkinci, TAYFUN’un hipersonik olmasının yanı sıra, üzerinde taşıdığı gelişmiş sensörlerle hedefi etkin şekilde vurabildiğini ve kendini tehditlerden koruyabildiğini ekledi.

Milli Savaş Uçaklarına Özel Güç: GÖKBORA Füzesi

Fuarda tanıtılan bir diğer önemli ürün olan GÖKBORA füzesi, Türkiye’de ilk defa geliştirilen katı yakıtlı ramjet teknolojisine sahip. İkinci, GÖKBORA’nın stratejik önemini şöyle anlattı:

“Bu füzemiz aslında temel olarak KIZILELMA ve KAAN platformlarının iç silah istasyonundan fırlatılabilecek. Böylece onların görünmezlik özelliklerini sekteye uğratmadan hava hedeflerine angaje olabilecek bir füze olacak.”

Görüş ötesi menzile sahip GÖKBORA’nın, Türkiye’ye verilmeyen muadillerine kıyasla çok daha üstün özelliklere sahip olduğu belirtildi. Roketsan’ın ramjet projesine 3-4 yıldır ciddi yatırım yaptığı ve ilk testlerin yakın zamanda başlayacağı ifade edildi.

Denizaltılar İçin Stratejik Yetenek: AKATA Kapsüllü ATMACA

Türk Deniz Kuvvetleri’nin vurucu gücünü artıracak AKATA kapsüllü ATMACA projesine de değinen İkinci, bu sistemin denizaltılara kara hedeflerini vurma kabiliyeti kazandırdığını belirtti. “Denizaltının gizlilik fonksiyonlarını kullanarak 200-250 kilometre menzilli bir seyir füzesi atabilecek bir noktaya getiren AKATA projesi bizim için çok kıymetli,” dedi. Bu projenin yanı sıra, ağır sınıf AKYA torpidosunun da deniz hedefleri için büyük bir caydırıcılık unsuru olduğu vurgulandı.

SİHA’lara Çok Yönlü Kabiliyet: EREN Füzesi

Türkiye’nin dünya lideri olduğu SİHA teknolojileri için geliştirilen EREN füzesi, çoklu görev tanımıyla dikkat çekiyor. İkinci, EREN’in sadece yer hedeflerini değil, aynı zamanda hava hedeflerini de imha edebilecek hıza ve güce sahip olduğunu belirtti. “Bir mühimmatla bizim SİHA’mız hem bir SİHA avcısı hem de yerdeki hedeflere angaje olabilme özelliklerini bir arada toplayan bir mühimmata sahip oldu” diyerek EREN’in TSK envanterine kısa sürede gireceğini müjdeledi.

Büyüme ve Uzay Hedefleri: Şimşek-2 Geliyor

Roketsan’ın her yıl dolar bazında yüzde 50 büyüyen bir kurum olduğunu belirten İkinci, şirketin cirosu ve ihracatının hızla arttığını söyledi. Bu büyümenin arkasında AR-GE ve üretim altyapısına yapılan yatırımlar yatıyor. İkinci, Türkiye’nin uzay yarışındaki hedeflerine de değinerek Şimşek-2 Uydu Fırlatma Aracı‘nı tanıttı. Şimşek-2, 1,5 tonluk bir uyduyu veya faydalı yükü yerli teknolojilerle uzaya taşıyarak Türkiye’nin uzaya bağımsız erişimini sağlayacak.

Çoklu Platformlar İçin Esnek Çözüm: METE Füzesi

Dünyanın en küçük füzelerinden biri olan lazer güdümlü METE füzesi, nokta hassasiyetinde vuruş kabiliyeti sunuyor. Dronlar, insansız kara ve deniz araçları gibi birçok farklı platforma kolayca entegre edilebilen METE, tehlikeli bölgelerde askerlerin canını riske atmadan tehditleri bertaraf etme imkanı sağlıyor.

IDEF 2025’te Yüksek İlgi ve Yeni Sözleşmeler

Murat İkinci, IDEF 2025’te yüz milyonlarca dolar değerinde ihracat sözleşmelerine imza attıklarını belirtti. “Roketsan’ın sahadaki ürünlerinin başarısı arttıkça ilgi de artıyor. Daha önce temasımız olmayan ülkelerle, müşterilerle, silahlı kuvvetlerle burada bir araya gelme fırsatı yakaladık,” diyerek fuarın önemini vurguladı. İkinci, Türk savunma sanayisinin artık bir dünya markası haline geldiğini ve bu başarının tüm dost ve kardeş ülkeler için de bir güvence olduğunu sözlerine ekledi.