Türkiye’den Endonezya’ya Tarihi KAAN Satışı: Stratejik Ortaklığın Perde Arkası

Türkiye ve Endonezya, savunma sanayii alanında tarihi bir işbirliğine imza atarak 48 adet KAAN savaş uçağının satışını içeren sözleşmeyi resmen imzaladı. 26 Temmuz’da gerçekleşen imza töreninin ardından açıklamalarda bulunan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, bu anlaşmanın iki ülke arasında üretim ve mühendislik alanlarındaki işbirliğini artırmayı ve Endonezya’da yerel bir sanayi altyapısı kurmayı hedeflediğini belirtti.

Haziran ayında ilk sinyalleri verilen bu dev anlaşma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11 Haziran’da “rekor ihracat sözleşmesi” olarak duyurulmuştu. Erdoğan, Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve Endonezya Savunma Bakanlığı arasında imzalanan bu anlaşmayla, üretimde Endonezya’nın yerel yeteneklerinden de faydalanılacağını vurguladı. Bu gelişme, Türkiye’nin ilk yerli savaş uçağı ihracatı olma özelliğini taşıyor.

Tarihi Köklere Dayanan Stratejik Ortaklık

Türkiye ve Endonezya arasındaki resmi diplomatik ilişkiler 1950’de başlasa da, iki millet arasındaki temaslar 16. yüzyıla kadar uzanıyor. O dönemde Açe Sultanlığı’nın sömürgeci Portekizlilere karşı Osmanlı İmparatorluğu’ndan yardım istemesiyle başlayan bağlar, yüzyıllar boyunca devam eden bir ilişkinin temellerini attı.

Elçi Habib Abdurrahman ez-Zahir'in portresi.

Uzmanlara göre, modern ilişkiler Endonezya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla ivme kazandı. King’s College Üniversitesi’nden Dr. Eyüp Ersoy, Soğuk Savaş döneminde bazı fikir ayrılıkları yaşansa da ilişkilerin bu dönemin sonunda hızla geliştiğini belirtiyor. Asya Pasifik Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Selçuk Çolakoğlu ise 2000’li yıllarda Türkiye’nin Asya açılımı ve iki ülkenin G20, MİKTA, D-8 gibi platformlarda bir araya gelmesiyle bağların güçlendiğini ifade ediyor. İki ülke, 2011’den bu yana birbirini “stratejik ortak” olarak tanıyor.

Savunma Sanayii ve Türkiye’nin Hint-Pasifik Vizyonu

Uzmanlar, iki ülke arasındaki ilişkinin en önemli ayağının savunma sanayii işbirliği olduğunun altını çiziyor. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Dr. Gizem Bütün, bu durumu Güneydoğu Asya’daki güncel jeopolitik duruma ve Türkiye’nin bu alandaki kanıtlanmış başarısına bağlıyor.

“Bu bir savaş uçağı olduğu için yazılım güncellemesi/entegrasyonu ve eğitim gerektiriyor. Sadece uçakları göndermekle işler bitmiyor. Bu açıdan Endonezya ile ilişkilerde stratejik olarak Türkiye’nin bölgede etkili olacağını düşünüyorum. Türkiye’nin KAAN projesiyle Hint-Pasifik’te güvenlik ortağı olarak pasif değil daha da aktif olacağını öngörüyorum.” – Dr. Gizem Bütün

Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Dr. Kerim Sert, bu anlaşmanın Türkiye için bölgesel bir vitrin niteliği taşıdığını belirtiyor.

“[Endonezya] rekabet yapılabilecek ve buraya yapılacak satışlarla da reklamının bölgeye yapılabileceği bir alan. Buraya sattığınızda Malezya’ya da satmaya başlıyorsunuz… Aslında Endonezya burada Türkiye için vitrin olmuş durumda.” – Dr. Kerim Sert

Harita Endonezya ve Türkiye'nin yerini gösteriyor.

Anlaşmanın Geleceği ve Potansiyel Zorluklar

Dr. Sert, anlaşmanın kağıt üzerinde başarılı olduğunu ancak Türkiye’nin kendi hava kuvvetleri ihtiyacı ve projedeki milli motor teknolojisinin ilerlemesi gibi faktörlerin süreci etkileyebileceğini ifade ediyor. ATAK helikopterinin motor sorunu nedeniyle Pakistan’a ihraç edilememesini hatırlatan Sert, KAAN jetleri için de benzer zorlukların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

KAAN'ın ilk test uçuşundan bir fotoğraf.

Dr. Eyüp Ersoy ise anlaşmanın nihai bir ihracat sözleşmesinden ziyade bir mutabakat zaptı olduğunu hatırlatarak, projenin geleceğinin TUSAŞ tarafından geliştirilen motorun ne zaman kullanıma hazır olacağına bağlı olduğunu vurguluyor.

Ekonomik ve Askeri İlişkilerin Kapsamı

Savunma sanayiinin yanı sıra, iki ülke arasında askeri eğitim alanında da işbirliği mevcut. Prof. Dr. Çolakoğlu, Endonezya’nın Türk teknolojilerini NATO uyumlu olmaları nedeniyle tercih ettiğini ve ortak tatbikatlar düzenlendiğini söylüyor. Ancak bu güçlü işbirliğine rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacmi, ortalama 2.5 milyar dolar ile hedeflenen 10 milyar doların altında kalıyor. Taraflar, 2017’den beri “Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması” (CEPA) üzerinde müzakereleri sürdürüyor.

Endonezya Neden Türkiye’yi Tercih Ediyor?

Peki, aralarındaki binlerce kilometreye rağmen Endonezya neden Türkiye ile stratejik bağlarını güçlendiriyor? Uzmanlar bu durumu birkaç temel nedene bağlıyor:

  • Kültürel ve Dini Bağlar: Prof. Dr. Çolakoğlu, iki ülke arasında siyasi bir sorun bulunmadığını ve kültürel bağların güçlü olduğunu belirtiyor.
  • Stratejik Özerklik: Dr. Eyüp Ersoy, Endonezya’nın ABD-Çin rekabetinden kaçınarak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerle ortaklık kurmak istediğini ifade ediyor.
  • Nötr Bir Alternatif: Dr. Gizem Bütün’e göre Türkiye, bölge ülkelerine “nötr bir üçüncü yol” sunuyor ve işbirliğine açık yaklaşımıyla cazip bir ortak haline geliyor.
  • Cömert Teknoloji Transferi: Dr. Kerim Sert, Türkiye’nin teknoloji transferi konusunda diğer büyük ihracatçı ülkelere göre daha cömert ve kapsamlı paketler sunduğunu, bunun Endonezya için önemli bir faktör olduğunu vurguluyor.