Sana Göre Haber

DMM’den Orman Yangınları Raporu: İddialar ve Gerçekler Tek Tek Açıklandı

DMM’den Orman Yangınları Dezenformasyonuna Karşı Kapsamlı Rapor

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Türkiye’de son dönemde yaşanan orman yangınları hakkında dolaşıma giren yanlış bilgilere karşı, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla “Orman Yangınları ile İlgili İddialar ve Gerçekler” başlıklı bir bülten yayımladı. Bülten, öne çıkan iddialara bilimsel, teknik ve hukuki dayanaklarla yanıt veriyor.

İddia: “Uçak Yok, Kapasite Kısıtlı, Müdahale Edilmiyor”

Bu iddianın tamamen asılsız olduğu belirtilen bültende, Türkiye’nin 2021’den bu yana orman yangınlarıyla mücadele altyapısını köklü bir şekilde güçlendirdiği vurgulandı. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin yangınla mücadele envanteri şu şekilde açıklandı:

Bu kapasiteyle Türkiye’nin, Avrupa’nın en hazırlıklı ülkelerinden biri olduğu belirtildi. Son 23 yılda havadan su atma kapasitesinin 2002’deki 73 tondan, 2025 itibarıyla 438 tona yükseldiği ifade edildi. Ayrıca, Türkiye’nin yangınla mücadelede İHA kullanan Avrupa’da ilk, dünyada ikinci ülke olduğu ve yapay zeka destekli sistemlerle yangın tespit süresinin 2 dakikaya kadar indiği kaydedildi.

İddia: “Yangınlara Müdahalede Gecikiliyor”

Bu iddianın da gerçeği yansıtmadığı, Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) sistem modernizasyonları sayesinde yangına ilk müdahale süresinin 2002’de 40 dakika iken, bugün ortalama 11 dakikaya düşürüldüğü vurgulandı.

Yanan Alanların Akıbeti ve Ağaçlandırma Çalışmaları

İddia: “Yanan Alanlar İmara Açılıyor, Ağaç Dikilmiyor”

Bültende, bu iddiaların hem hukuki hem de fiili olarak imkansız olduğu belirtildi. 6831 sayılı Orman Kanunu gereğince, yanan orman alanlarının başka bir amaçla kullanılmasının yasak olduğu ve bu alanların tamamının yeniden ormanlaştırılmasının zorunlu olduğu hatırlatıldı. Ayrıca, ağaçlandırma çalışmalarının, bazı iddiaların aksine, OGM tarafından ekosisteme ve bilime uygun olarak yapıldığı ifade edildi.

Personel, Ekipman ve Müdahale Stratejileri

“Yangın işçileri eğitimsiz, koruyucu donanımları yok” ve “Gece uçuşu yapılmıyor” gibi iddialara da yanıt verildi. Yangınla mücadele eden tüm personelin uluslararası standartlarda eğitim aldığı ve gerekli tüm koruyucu donanımların OGM tarafından her yıl düzenli olarak temin edildiği belirtildi. Gece uçuşuyla müdahalenin ise can güvenliği riskleri ve düşük etki nedeniyle tercih edilen bir yöntem olmadığı aktarıldı.

Yangınların Nedenleri ve Cezai Yaptırımlar

İddia: “Yangınlar Rant İçin Çıkarılıyor, Sorumlular Cezasız Kalıyor”

Yangınların büyük bir bölümünün yıldırım, anız yakma, ihmal veya dikkatsizlik gibi nedenlerle çıktığı, kasıt şüphesi bulunan durumlarda ise adli süreçlerin titizlikle işletildiği vurgulandı. Bültende, Türk Ceza Kanunu ve Orman Kanunu uyarınca kasten yangın çıkaranlara 10 yıla kadar hapis cezası verilebildiği ve diğer suçların eklenmesiyle cezaların katlanarak arttığı kaydedildi.

İklim Değişikliği ve Uluslararası Karşılaştırma

Bültende, Türkiye’nin küresel ısınmadan en çok etkilenen ülkelerden biri olduğu, rekor sıcaklıklar ve şiddetli rüzgarların yangın riskini artırdığına dikkat çekildi. Bu nedenle, yangına hassas orman alanlarının oranı yüzde 55’ten yüzde 64’e çıkmıştır. Avrupa Orman Yangın Bilgi Sistemi (EFFIS) verilerine göre, 2020-2024 döneminde orman varlığına göre yanan alan oranında Türkiye’nin (yüzde 0.17) pek çok Avrupa ülkesinden daha iyi bir durumda olduğu belirtildi. Bu oran İspanya’da yüzde 0.40, İtalya’da yüzde 0.74 ve Yunanistan’da yüzde 0.94 olarak kaydedildi.

Yangın Sonrası Destekler ve Devlet Kapasitesi

Yangın sonrası mağduriyetlerin giderilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, AFAD ve TOKİ aracılığıyla vatandaşlara ayni, nakdi ve konut desteği sağlandığı ifade edildi. Ayrıca, yangınla mücadele ekipman alımlarının tasarruf tedbirleri kapsamında olmadığı ve OGM’nin ihtiyaç duyduğu tüm araçları bünyesine kattığı vurgulandı.

Exit mobile version