Sana Göre Haber

Kırık Kalp Sendromunun Ardındaki Acı Gerçek: Uzun Süren Yas Ölüm Riskini Artırıyor

Uzun Süren Yasın Kalp Üzerindeki Etkileri: Kırık Kalp Sendromu

Yeni bir bilimsel çalışma, sevilen birinin kaybının ardından yaşanan yoğun ve uzun süreli yasın, ‘kırık kalp sendromu’ olarak da bilinen ciddi sağlık sorunlarına yol açarak ölüm riskini artırabileceğini gözler önüne serdi. Yas, kayba verilen doğal bir tepki olmasına rağmen, bazı bireylerde bu süreç hem zihinsel hem de fiziksel sağlık üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor. Araştırmalar, bu etkinin kaybın üzerinden on yıl geçse dahi devam edebileceğini gösteriyor.

Danimarka’dan Dikkat Çekici Araştırma Bulguları

Danimarkalı bir araştırma ekibi tarafından yürütülen ve Frontiers in Public Health dergisinde yayımlanan çalışma, eşini, ebeveynini veya yakın bir akrabasını kaybeden 1.700’den fazla yetişkini on yıl boyunca takip etti. Katılımcılar, yaşadıkları yasın şiddeti ve süresine göre beş farklı gruba ayrıldı.

Ölüm Riskinin Ardındaki Nedenler Henüz Net Değil

Araştırmacılar, yoğun keder yaşayan kişilerin on yıl içinde ölme olasılıklarının neden daha yüksek olduğunu tam olarak açıklayamıyor. Çalışmanın yazarlarından ve Aarhus Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olan Mette Kjaergaard Nielsen, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Daha önceki çalışmalarımızda yüksek yas belirtileri ile kardiyovasküler hastalıklar, ruh sağlığı sorunları ve intihar oranları arasında bir bağ kurmuştuk. Ancak bu durumun doğrudan ölüm oranıyla olan ilişkisinin daha derinlemesine araştırılması gerekiyor.”

Nielsen, yüksek keder grubundaki kişilerin eğitim seviyelerinin daha düşük olduğunu ve sevdiklerini kaybetmeden önce de ruh sağlığı ilacı kullanma eğiliminde olduklarını belirtti. Bu durumun, “yas sürecinde daha fazla sıkıntıya yol açabilecek zihinsel bir kırılganlığa” işaret ettiğini söyledi. Çalışmaya başlandığında katılımcıların yaş ortalamasının 62 olması, bazı sağlık sorunlarının yaşlanma ile de ilişkili olabileceğini düşündürüyor. Ayrıca, yoğun yas grubunun 107, düşük yas grubunun ise 670 kişiden oluşması gibi faktörler, bulguların doğrulanması için daha geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Kırık Kalp Sendromu: Takotsubo Kardiyomiyopatisi

Bu araştırma, duygusal şokların fiziksel sağlığı nasıl etkilediğini gösteren önemli bir kanıt niteliği taşıyor. Bu risklerin en bilineni, sevilen birinin ölümü gibi stresli olaylarla tetiklenen ve halk arasında ‘kırık kalp sendromu’ olarak bilinen “takotsubo kardiyomiyopatisi”dir. Bu durumda kalp geçici olarak büyür ve kanı verimli bir şekilde pompalayamaz, bu da kalp kriziyle karıştırılabilecek kalp yetmezliği semptomlarına neden olur.

Journal of the American Heart Association’da yayımlanan bir başka çalışma, kırık kalp sendromunun kadınlarda daha sık görülmesine rağmen, bu durumdan hayatını kaybetme olasılığının erkeklerde daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Diğer araştırmalar da eşini kaybeden yetişkinlerin takip eden 3 yıl içinde kalp hastalıkları ve intihar nedeniyle ölüm riskinin arttığını göstermektedir.

Doktorlar İçin Önemli Bir Sinyal

Araştırmanın başyazarı Nielsen, bu bulguların, yas sürecindeki hastaların sağlık durumlarının kötüleşme riski karşısında doktorların daha proaktif olmalarına yardımcı olabileceğini vurguladı. Nielsen, “Doktorlar bu hastaları, birinci basamak sağlık hizmetlerinde özel takibe alabilir ya da uzman bir psikoloğa veya ileri düzey sağlık hizmetlerine yönlendirebilir,” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version