Konuşma: Harflerin İlahi Dansı
Konuşma eylemi, bir matbaa ustasının harfleri özenle dizmesine benzer. Beynimiz, saniyenin çok küçük bir anında düşüncelerimizi sese dönüştürmek için hafızamızdaki harfleri bir araya getirerek kelimeler oluşturur. Örneğin, “insan” kelimesi bu şekilde hayat bulur. Bu süreç, sadece mekanik bir birleştirme değildir; o anki duygularımıza göre şekillenir. Kalp ve ruhtan gelen emirle sesimiz şiddetli, duygusal veya sakin bir tona bürünür. Nefes, ses telleri gibi organlar bu eylemde rol alsa da, tüm bu uyumun arkasında ezelî ve ebedî Kelam Sahibi olan Allah’ın kudreti ve imzası vardır. O’nun “Ses ol!” emri olmadan, bu organların hiçbiri tek başına bir anlam ifade etmezdi.
Konuşmanın Mucizevi Yönü
Tıpkı kâinattaki her şeyin atomların belirli bir nizamla bir araya gelmesiyle yaratılması gibi, konuşma sırasında da harfler beyin ve hafıza âleminden toplanır. Bu harflerden kelime zincirleri oluşturulur ve ortaya muhteşem cümlelerle örülmüş sohbetler çıkar. Şuur ve vicdan sahibi bir insan için bu durum, Allah’ın konuşturma mucizesine, varlığına ve sonsuz kudretine bir delildir.
Kelimelerin ağzımızdan dökülmesi, yani konuşmak, görünen âlemdeki faaliyetlerin ne denli kıymetli olduğunu gösterir. Aynı zamanda bize şunu hatırlatır: Ruhlar ve melekler âlemi olan melekûtta, görünen dünyadan çok daha büyük ve değerli faaliyetler gerçekleşmektedir. O âlemde ruhlar, yeme, içme gibi bedensel ihtiyaçlar duymadan, gördükleri karşısında hayranlık içinde yaşarlar. İman etmiş temiz ruhlar, ahirete geçene dek bu mucizelere şahitlik edecek ve cennette birbirlerine bu muazzam âlemi anlatacaklardır.
İç Dünyamız ve İlahi Sanat
Genellikle görünen âleme, yani kesret âlemine odaklandığımız için ruh, melekler, kalp ve beyindeki manevi faaliyetleri gözden kaçırırız. Vücudumuzun dışındaki olaylara şahit olurken, içimizdeki bu ilahi sanattan habersiz kalırız. Adeta bir melekler âlemi olan iç dünyamızda, kalbimizde ve beynimizde olup bitenleri tam olarak bilemeyiz. Düşünmek, hayal kurmak ve diğer zihinsel faaliyetler, gayb âlemimizin bir parçasıdır.
Bu Uyumun Yaratıcısı Kim?
Kelimeleri oluşturmak için toplanan harflerin bir araya gelişi, açıkça “ALLAH” der. Peki, bu konuşma sanatıyla Allah’ın varlığına inanmayanlar; beyin, solunum sistemi ve ses tellerini bu denli uyumlu çalıştıranın kim olduğunu nasıl açıklayabilir? Bu konuşturma mucizesinin kaynağı, beyindeki Broca alanı (konuşmanın üretimi) ve Wernicke alanı (konuşmanın anlaşılması) gibi bölgeleri yöneten ve “serebral korteks” adı verilen yapıya mı atfedilmelidir? Kâinata yıldız kelimeleriyle birliğini ilan ettiren Allah, insana bahşettiği konuşma sanatıyla da tek oluşunu ilan eder. Bu durumda her bir kelime, bir yıldız kadar değerli ve aynı yüce göreve sahiptir.
Şükrün En Güzel Yolu: Hakikati Konuşmak
Evet, konuşturmak İlahi bir sanattır. Güzel konuşmak ise o sanatın hakkını vermek ve Allah’a şükretmektir. Konuşma nimetinin teşekkürü, daima hakikatleri dile getirmek ve güzel düşüncelere vesile olan sohbetler etmektir. Bize verilen bu nimeti yerinde kullanmak, örneğin insanı günaha sürüklemeyen, nefsani arzulardan arınmış şiirler ve şarkılar söylemek, hayal dünyasını geliştirecek çok kıymetli bir teşekkür biçimidir. Hakikati ve adaleti haykıran konuşma sanatı için Allah’a sonsuz şükürler olsun.