Suriye’de Seçim Takvimi Netleşti: Halk Meclisi’nde Sandalye Sayısı Artıyor

Suriye’de Seçim Takvimi Belli Oldu: Meclis Yapısı Değişiyor

Suriye’de siyasi geleceği şekillendirecek önemli bir adım atılarak Halk Meclisi seçimlerinin tarihi ve yeni düzenlemeler açıklandı. Halk Meclisi Seçimleri Yüksek Komitesi Başkanı Muhammed Taha El Ahmed, Suriye’nin resmi haber ajansı SANA aracılığıyla yaptığı duyuruda, seçimlerin Eylül ayında yapılmasının planlandığını belirtti.

Meclis Sandalye Sayısı Artırıldı

Yapılan en dikkat çekici değişikliklerden biri meclisteki sandalye sayısının artırılması oldu. El Ahmed, yeni düzenlemeye ilişkin şu bilgileri paylaştı:

  • Halk Meclisi’ndeki toplam sandalye sayısı 150’den 210’a çıkarılacak.
  • Vilayetlerin meclisteki temsil oranı, 2011 nüfus sayımına göre yeniden belirlenecek.
  • Bu üyelerden 70’i doğrudan cumhurbaşkanı tarafından atanacak.

Seçim Süreci ve Takvim

Seçim takviminin detaylarını da aktaran El Ahmed, geçici seçim sistemi kararnamesinin imzalanmasının ardından alt komitelerin bir hafta içinde, bu komitelerin de 15 gün içinde seçim kurulunu seçeceğini bildirdi. Adaylık süreci, komitelerin belirlenmesiyle başlayacak.

Seçimlerin 15-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca, kadınların seçim organlarındaki katılım oranının en az yüzde 20 olması yönünde çalışmalar yürütüldüğü vurgulandı.

El Ahmed, “Seçim süreci, Yüksek Seçim Komisyonunun gözetimi ve koordinasyonu altında yürütülecek. Uluslararası gözlemciler tarafından izlenecek seçimlerde aday listeleri ve sonuçlara itiraz hakkı da güvence altına alınacak” dedi.

Yeni Meclisin Kritik Görevleri ve Tartışmalar

Kurulacak yeni meclisin, Suriye’nin geleceği açısından kritik sorumluluklar üstlenmesi bekleniyor. Meclisin gündeminde, devlet kontrolündeki ekonomi politikalarının yeniden yapılandırılmasına yönelik yasaları onaylamak ve ülkenin dış politikadaki ittifaklarını yeniden şekillendirebilecek antlaşmaları oylamak gibi önemli maddeler bulunuyor. Bu sürecin daha kapsayıcı bir demokrasiye zemin hazırlaması hedeflense de, özellikle azınlık gruplarının yeterince temsil edilmediğine yönelik eleştiriler mevcut.

Öte yandan, Mart ayında yürürlüğe giren ve İslam hukukuna merkezi bir rol veren anayasal bildiri, sivil toplum kuruluşları ve bazı Batılı ülkeler tarafından, iktidarın yetkileri aşırı derecede merkezileştirdiği gerekçesiyle eleştiriliyor.