Can Atalay’dan Orman Yangınları İçin Sert Eleştiri: ‘Piyasacılıktan Vazgeçilmeli’
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gezi Parkı davası hükümlüsü Can Atalay, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde devam eden orman yangınlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşılan mesajında Atalay, yaşanan can kayıplarına dikkat çekerek mevcut politikaları eleştirdi.
‘En Ucuz Maliyet Kalemi Emekçilerin Canı Oldu’
Atalay, yangınlarla mücadele ederken hayatını kaybedenler için derin bir üzüntü duyduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizin başı sağolsun. Ateşlerle boğuşurken canını yitiren her bir emekçi için, her bir hayvan dostumuz için, yanan her bir ağacımız için derin üzüntü içindeyim. Ne yazık ki ülkemizde en ucuz maliyet kaleminin emekçilerin canı olduğunu gördük. Yakınlarına, sevdiklerine başsağlığı, sabır dilerim.”
İklim Krizi Gerçeği ve Öngörülen Felaketler
Yıllardır yapılan ‘Küresel Isınma’ ve ‘İklim Krizi’ uyarılarının artık felaket boyutuna ulaştığını belirten Atalay, yaşananların öngörülen ancak önlem alınmayan bir sürecin sonucu olduğunu vurguladı.
“Yıllardır ‘Küresel Isınma’nın ve giderek ‘Küresel İklim Krizi’nin daha az su daha çok orman yangını gibi yakıcı sonuçları olacağı biliniyordu. Yaşadıklarımız öngörülen ama yapılmayanların sonucudur. Yaklaşımımızı köklü biçimde değiştirmediğimiz sürece felaketler sürecektir.”
Çözüm Önerisi: Kamucu Yaklaşım
Can Atalay, yangınlarla ve benzeri felaketlerle başa çıkmanın tek yolunun kamucu bir yaklaşımdan geçtiğini savundu. Doğal varlıkların korunması için piyasacı anlayışın terk edilmesi gerektiğini belirtti.
“Yaz aylarında bizi bekleyen tehditleri ancak başta orman ve su kaynaklarımız olmak üzere doğal varlıklarımızın, müştereklerimizin korunmasını kamucu bir yaklaşımla yeniden ele alarak, piyasacılıktan vazgeçmeliyiz. Orman emekçilerimizi her bakımdan güçlendirecek, yetersiz makine parkını yeniden gözden geçirecek bir yönetim anlayışına geçmeliyiz.”
Atalay, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Doğal varlıklarımızı, müştereklerimizi ve insanımızı, tüm canlı yaşamı yok eden tehditleri ancak böylesi bir kamucu yaklaşımla koruyabiliriz. Ateşle boğuşurken canlarını yitiren emekçilerimize göstereceğimiz en büyük saygı yeni canları yitirmemek için gereken önlemleri almaktır. Gerisi laf-ı güzaftır. Ülkemizin başı sağolsun.”