Çocuklarda Karın Ağrısının Ardındaki Ciddi Tehlike: İnvajinasyon
Çocuklarda aniden başlayan ve şiddetlenen karın ağrıları, altta yatan ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Özellikle ishal sonrası ortaya çıkan ve belirli aralıklarla tekrarlayan ağrılar, invajinasyon olarak bilinen ve bağırsakların iç içe geçmesi durumunu akla getirmelidir. Zamanında müdahale edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabilen bu duruma karşı ebeveynlerin bilinçli olması hayati önem taşır.
İnvajinasyonun Tipik Belirtileri Nelerdir?
İnvajinasyon, genellikle kendini özgü belirtilerle gösterir. Çocuğunuzda aşağıdaki semptomlardan bir veya birkaçını gözlemliyorsanız, vakit kaybetmeden bir çocuk cerrahisine başvurmanız kritik öneme sahiptir:
- İshal sonrası ortaya çıkan, kıvranma tarzında şiddetli karın ağrısı nöbetleri
- Ağrılara eşlik eden kusma
- Karında elle muayenede “sucuk gibi” olarak tarif edilen bir kitlenin hissedilmesi
- Hastalığın ilerleyen dönemlerinde görülen ve “çilek jölesi” kıvamında olarak tanımlanan kanlı dışkılama
Bu belirtiler, bağırsakta kangren gelişme riskini ve çocuğun genel sağlık durumunun hızla bozulabileceğini gösterir. Erken teşhis bu nedenle çok önemlidir.
Tanı ve Tedavi Süreci Nasıl İşler?
Hastaneye başvurulduğunda, hekimler tanıyı doğrulamak için çeşitli yöntemlere başvurur. Kan tahlilleri, direkt karın grafisi ve özellikle karın ultrasonu, invajinasyon tanısında kullanılan başlıca araçlardır. Tanı kesinleştiğinde, tedavi süreci derhal başlatılır:
- Ağızdan beslenme durdurulur.
- Mideye bir tüp (sonda) yerleştirilerek mide içeriği boşaltılır.
- Damar yoluyla sıvı-elektrolit tedavisine başlanır.
- Hasta, invajinasyonun kendiliğinden düzelip düzelmediğini görmek için yakından izlenir.
Tedavi Yöntemleri
Eğer bağırsaklardaki iç içe geçme durumu kendiliğinden açılmazsa, cerrahi dışı yöntemler öncelikli olarak tercih edilir. Deneyimli bir radyolog ve çocuk cerrahının birlikte çalışmasıyla uygulanan bu yöntemler şunlardır:
- Hidrostatik Redüksiyon: Radyoloji eşliğinde makattan su verilerek bağırsağın açılması sağlanır.
- Pnömatik Redüksiyon: Benzer şekilde, su yerine hava kullanılarak yapılan işlemdir.
Bu işlemler sırasında nadiren de olsa bağırsak delinmesi gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bu risk nedeniyle işlem, her an cerrahi müdahaleye geçilebilecek koşullarda yapılır.
Cerrahi Müdahale Ne Zaman Gerekir?
Cerrahi dışı yöntemlerin başarısız olduğu veya hastanın durumunun cerrahi gerektirdiği durumlarda ameliyat kaçınılmazdır. Cerrahi müdahale, laparoskopik (kapalı) veya açık yöntemle gerçekleştirilebilir. Kapalı yöntemde, eğer bağırsakların kan dolaşımı sağlıklıysa, bağırsaklar düzeltilerek işlem sonlandırılır. Açık ameliyatta ise, cerrah iç içe geçmiş bağırsakları elle açar. Eğer bağırsağın bir kısmında dolaşım bozukluğu (kangren) gelişmişse, bu hasarlı kısım çıkarılarak sağlıklı bağırsak uçları yeniden birleştirilir.