Deprem Bölgesinde İnşaatlar 24 Saat Esasına Göre Hızlandırıldı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, geçtiğimiz günlerde Malatya’da deprem konutu inşaatlarında yaptığı incelemeler sırasında şantiyelerdeki çalışma hızını yetersiz buldu. Duruma anında müdahale eden Bakan Kurum, müteahhitlerle acil bir toplantı düzenledi.
Toplantıda Bakan Kurum, şantiyelerdeki mevcut durumu sorguladı:
“Şu iki şantiyede kaç kişi çalışıyor?”
Müteahhitin “867 Sayın Bakanım” yanıtı üzerine Kurum, net talimatını verdi:
“Niye daha fazla değil? İki şantiyede de 24 saat çalışılacak. İşi yapacaksınız, ertesi gün paranızı alacaksınız. Çalışmazsanız, ben de o çalışmadığınız süre için gereğini yaparım.”
Bu kararlılık karşısında bir müteahhit, “Farkındayız efendim, her gün de toplantı yapıyoruz” dese de Bakan Kurum’un cevabı kesindi: “Toplantı yapmayın, iş yapın. Burayı ben özellikle gece takip edeceğim. Gece de adam çalışacak gündüz de.”
Bu denli sıkı bir takip ve kararlılık olmasaydı, kısa sürede 250 bin konutun tamamlanması mümkün olmazdı. Bu sayede Bakan Kurum, “İnşallah 300 bininci konutumuzun anahtarlarını da burada, Malatya’mızda önümüzdeki ay vereceğiz” sözünü verebildi.
300 Bin Konut Ne Anlama Geliyor?
6 Şubat depremi, Anadolu tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Yapılan 300 bin konutun büyüklüğünü anlamak için bazı şehirlerin toplam konut sayılarıyla karşılaştırmak gerekiyor. TÜİK 2021 verilerine göre durum şöyle:
- AYDIN: Toplam konut sayısı 390 bin.
- MALATYA: Toplam konut sayısı 230 bin.
- BATMAN – KARS – BURDUR: Bu 3 şehrin toplam konut sayısı 300 bin ediyor.
- BİLECİK: Toplam 72 bin konut var.
- ERZURUM: Toplam 200 bin konut var.
- GİRESUN: Toplam konut sayısı 167 bin.
- ÇANAKKALE: Toplam 200 bin konut var.
Bu rakamlar, deprem bölgesinde kısa sürede inşa edilen 300 bin konutun ne denli büyük bir başarı ve adeta bir konut seferberliği olduğunu gözler önüne seriyor. Bu süreçte Bakan Murat Kurum’un olağanüstü çabalarının yanı sıra, deprem bölgelerinde fedakârca görev yapan çevre ve inşaat mühendislerinin de hakkını teslim etmek gerekiyor.
Gençlerin En Büyük Kabusu: Kira Çilesi
Deprem konutları meselesi çözülürken, Türkiye’nin bir diğer önemli sorunu olan kira konusu da dikkat çekiyor. Özellikle gençler için sürekli artan kiralar, en büyük kâbuslardan biri haline gelmiş durumda. Gençlerin umutlarını kıran bu durum, sıkça şu sözle özetleniyor:
“Aldığım maaşın yarısından fazlasını 4 tane duvara veriyorum…”
Bu kira meselesi, gençlerin hayatında derin yaralar açıyor. Bu nedenle, gençler için de yeni bir “konut seferberliği” başlatılması büyük önem taşıyor. Düşük faizli kredilerle ve kira öder gibi ev sahibi olma imkânları sunularak gençlerin bu büyük yükten kurtarılması hedeflenmelidir.
Alev Savaşçıları İçin Çağrı
Yazıda ayrıca, ‘Yeşil Vatan’ı koruyan orman yangını söndürme ekiplerine de değiniliyor. Bu kahramanların, hak ettikleri ‘şehitlik’ statüsü ve ilgili haklardan yararlanmaları gerektiği bir kez daha vurgulanıyor.