Türkiye İç Giyim Sektörü Krizin Eşiğinde
Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar ve döviz kuru üzerindeki baskı, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü derinden etkilerken, bu olumsuzluklardan iç giyim sanayisi de payını aldı. Hazır giyimin yaklaşık yüzde 4‘ünü oluşturan iç giyim sektörü, 2025’in ilk yarısında ana sanayideki daralmanın da ötesinde bir kayıpla yüzleşti.
Bu dönemde hazır giyim genelindeki ihracat kaybı yüzde 7 seviyesindeyken, iç giyimdeki düşüşler yüzde 21‘e ulaştı. İç giyim ve yatak kıyafeti ihracatında en önemli pazarlar olan ülkelerde ciddi düşüşler kaydedildi.
İhracatta Büyük Düşüş: Ana Pazarlarda Kayıp
İç giyim ve yatak kıyafeti özelinde en fazla ihracat yapılan pazarlarda geçen yıla göre önemli düşüşler yaşandı. Bu ülkeler ve kayıp oranları şu şekilde:
- Almanya
- Hollanda
- İspanya
- İngiltere
- Fransa
Bu beş ülkede geçen yıla kıyasla yüzde 2.5 ile 21.1 arasında düşüşler görüldü. En sert düşüş ise yüzde 21.1 ile Hollanda pazarında gerçekleşti.
Kapasite Kullanımı ve İç Pazarda Ciddi Daralma
İç giyim sektörü, 2024 yılında 683 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmişti. Ancak rakiplerine göre yüzde 50 daha pahalı hale gelmesiyle sektörün ihracat kaybı yüzde 9.2‘ye ulaştı ve ana sanayiyi geride bıraktı. İç pazarda da alım gücünün azalmasıyla birlikte kapasite kullanım oranlarında (KKO) yüzde 30’lara varan düşüşler yaşanması endişeleri artırdı. Ayrıca, 2024’te 4.5 milyar doları aşan hazır giyim ithalatı, iç giyim sektörünü de olumsuz etkiledi. 2025’te bu rakamın 5 milyar doları aşması bekleniyor.
TİGSAD Başkanı Geyik: “Son 10 Yılın En Zor Dönemi”
Türkiye İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Geyik, sektörün küresel ekonomik krizler ve savaşların gölgesinde son 10 yılın en zorlu altı ayını geçirdiğini ifade etti. Geyik, mevcut kur politikalarının rekabet gücünü yok ettiğini ve acil çözüm gerektiğini vurguladı.
“Son 10 yılın en düşük ilk altı ayını geçirdik. Bu dönemde sektörde yaklaşık yüzde 30 civarı bir kapasite kullanımında daralma olduğunu düşünüyorum. Özellikle Doğu ve Güneydoğu illerimizde istihdamda ciddi azalma oldu ve maalesef bu daralma devam edecek gibi görünüyor.”
“Yüzde 50 Daha Pahalı Hale Geldik”
Başkan Geyik, düşüşün temel nedenlerini ise şu sözlerle açıkladı:
“Dünyadaki rakip ülkelerin agresif fiyat çıkarması ve ülkemizde kurların enflasyonun altında kalması nedeniyle fiyatlarımız çok yüksek kalıyor. Enflasyon ve işgücü maliyetlerinin yüksek oranda artmasına karşılık kurun düşük seyretmesi ürünlerimizin döviz bazında yüzde 50 civarı pahalanmasına sebep oldu. Bu durum rekabet gücümüzü bitirmiştir.”
Geyik, iç pazardaki daralmayı ise ekonomik kriz, gıda enflasyonu ve kira artışları nedeniyle tüketicilerin giyim harcamalarını ertelemesine bağladı.
İthalat Baskısı ve Küresel Pazar Dinamikleri
Türkiye’nin güçlü bir üretici olmasına rağmen artan ithalat baskısı yerel üretimi zorluyor. Özellikle Çin, Bangladeş, İtalya, Gürcistan ve Mısır gibi ülkelerden yapılan ithalat, düşük maliyet avantajı nedeniyle tercih ediliyor. Bu durum, yerel üreticinin rekabet gücünü zayıflatıyor.
Dünyada Pazar 151 Milyar Dolara Koşuyor
Zorluklara rağmen küresel iç giyim pazarı büyümeye devam ediyor. 2024’te 90-94.5 milyar dolar arasında olan pazarın, 2033’e kadar 151 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülüyor. Dünya iç giyim ihracatında Türkiye 10 veya 11’inci sırada yer alırken, ithalatta ise 54 veya 58’inci sıralarda bulunarak yerel üretimdeki gücünü korumaya çalışıyor.