Yunanistan’ın Ege Adaları İçin Yeni Savunma Stratejisi: Ajanda 2030
Yunan basınında yer alan haberlere göre, Atina yönetimi Ege Adaları’nın olası bir çatışma durumunda savunulmasına yönelik kapsamlı hazırlıklar yapıyor. Adaların Yunanistan anakarasına olan coğrafi uzaklığı, savunma konusunda ciddi zorluklar teşkil ettiğinden, bu bölgelerin savaşa tam hazır hale getirilmesi öncelikli gündem maddesi olarak öne çıkıyor.
Yunanistan Silahlı Kuvvetleri, bu kapsamda Ege Adaları’nda konuşlu küçük askeri birlikleri tamamen otonom ve kendi kendine yetebilir bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu yeni strateji, birliklerin dış destek olmadan uzun süre görev yapabilmesini amaçlıyor.
Ukrayna Modeli İlham Kaynağı Oldu
Atina’nın yeni savunma doktrinini şekillendirirken, Ukrayna’nın Rusya işgaline karşı sergilediği direnişten ilham aldığı belirtiliyor. Yunanistan gazetesi Kathimerini‘nin haberine göre, Ukrayna’da küçük ve esnek askeri grupların, sayıca çok daha üstün olan Rus kuvvetlerine karşı başarılı bir alan savunması yapabilmesi, Yunan askeri planlamacıları için örnek bir model oluşturdu. Bu model, hızlı karar alabilen ve merkezi emir beklemeksizin otonom hareket edebilen birlik yapısını temel alıyor.
“Ajanda 2030” ile Tam Otonomi Hedefleniyor
Son 50 yıldır savunma planlamasını Türkiye’yi merkeze alarak yapan Atina, Ege’deki tüm adaları eş zamanlı olarak korumanın zorluklarının farkında. Bu nedenle, “Ajanda 2030” olarak adlandırılan yeni savunma konseptiyle adalardaki birliklerin otonomisini artırmayı planlıyor. Yunanistan Savunma Bakanlığı’na bağlı Araştırma, Teknolojik Geliştirme ve İnovasyon Merkezi, cephe hattındaki birliklerin kendi kendine yetebilmesi için yıllardır çeşitli projeler yürütüyor.
Planın temel hedefleri şunları içeriyor:
- Minimum su kullanımıyla tarım yapılması ve birliklerin kendi gıdalarını üretmesi.
- Deniz suyunun arıtılarak içme suyuna dönüştürülmesi için sistemler kurulması.
- Güneş panelleri aracılığıyla kendi enerjilerini üreterek enerji bağımsızlığı sağlanması.
Adalar Yeni Nesil Silahlarla Donatılıyor
Yeni strateji kapsamında, birliklerin hem savunma hem de saldırı kapasitelerinin artırılması hedefleniyor. Bu doğrultuda, yerli üretim FPV (birinci şahıs görüşlü) dronlar ile donatılmaları planlanıyor. Projede, birim başına maliyetin 500 Euro’nun altında tutulması amaçlanıyor. Bu düşük maliyet, sahada günde yüzlerce dronun kullanılabileceği öngörüsüne dayanıyor. Ayrıca, her birliğe en az bir veya iki adet taşınabilir anti-dron silahı temin edilmesi de planlar arasında yer alıyor.
Sığınaklar ve Zorunlu Askerlik Düzenlemesi
Hazırlıkların temelinde Türkiye’nin sahip olduğu askeri kapasiteye karşı caydırıcılık oluşturma amacı yatıyor. Bu nedenle, Yunan ordusuna katılan tüm zorunlu askerlik yükümlülerinin kara kuvvetlerinde görevlendirilmesi kararı alındı. Bu adımla yedek kuvvet sayısının artırılması hedefleniyor.
Savunma stratejisinin bir diğer önemli parçasını ise sığınaklar oluşturuyor. 2028 yılına kadar toplam 522 yer altı sığınağı inşa edilmesi planlanıyor. Bu sığınakların 315’i adalarda, geri kalanı ise anakarada yapılacak. Böylesine kapsamlı ve maliyetli silahlanma planlarının, Yunanistan ekonomisi üzerindeki etkileri ise merak konusu olmaya devam ediyor.