Yeni bir nesil, iş ve yaşam kurallarını yeniden yazıyor. Ernst & Young (EY) tarafından yapılan kapsamlı bir araştırma, Z kuşağının genellikle yanlış anlaşılan, son derece pragmatik bir nesil olduğunu ve parayı bir amaç olarak değil, hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak gördüğünü gözler önüne seriyor.
Finansingundemi.com’un derlediği bilgilere göre, 1997 ve sonrasında doğan bu nesil, geleneksel başarı ölçütlerinin (genç yaşta ev almak, ömür boyu aynı işte çalışmak) giderek zorlaştığı bir ekonomik iklimde büyüdü. Ancak bu durumu bir engel olarak görmek yerine, pragmatik bir yaklaşımla bu hedefleri zaten istemediklerini savunuyorlar.
Mantıklı Şüphecilik ve Değişen Öncelikler
Fortune’dan Nick Lichtenberg’in aktardığı habere göre, 10 ülke ve beş kıtada 10.000’den fazla gençle yapılan EY araştırması, Z kuşağının hayata karşı ‘mantıklı bir şüphecilikle’ yaklaştığını belirtiyor. Araştırmanın yazarları Marcie Merriman ve Zak Dychtwald, bu ölçülü yaklaşımın onları ‘pragmatik nesil’ olarak tanımladığını vurguluyor.
EY Global Baş İnovasyon Sorumlusu Joe Depa, “Bu nesil finansal açıdan pervasız olmaktan çok uzak ve bu süreçte başarıyı yeniden tanımlamaya odaklanıyor. Genç yetişkinlerin yetişkinliği ertelediği fikri artık demode. Hayatlarındaki dönüm noktalarına isyanla değil, mantıklı bir şüphecilik ve küresel bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar.”
Araştırmaya göre para, Z kuşağı için önemli ancak her şey değil. Başarıyı tanımlayan unsurlar şöyle sıralanıyor:
- Katılımcıların %87’si finansal bağımsızlığı önemli buluyor.
- Ancak sadece %42’si serveti birincil başarı göstergesi olarak görüyor.
- Zihinsel ve fiziksel sağlık ile aile ilişkileri gibi değerler, servetin çok daha önünde yer alıyor.
Kısacası, ‘finansal istikrar’ bir amaç değil, esneklik, kişisel refah ve amaca yönelik bir yaşam sürmenin kapılarını açan bir araç olarak görülüyor.
İş Değiştirme Artık Bir Norm
‘Baby boomer’ ve X kuşağının aksine, Z kuşağı için tek bir işverene on yıllarca bağlı kalma fikri geçerliliğini yitirmiş durumda. EY’nin araştırmasına göre, dünya genelindeki genç yetişkinlerin %59’u kariyerleri boyunca iki ila beş farklı şirkette çalışmayı bekliyor. Yaklaşık %20’si ise altı veya daha fazla şirkette çalışacağını öngörüyor.
Bu durum, sadece farklı deneyimler arzusundan değil, aynı zamanda ekonomik belirsizliklere ve hızlı değişime karşı geliştirilmiş stratejik bir yanıttan kaynaklanıyor. EY ekibi, “İş değiştirmek olumsuz bir durum olarak değil, kapıları açmak ve fırsatları değerlendirmek için olmazsa olmaz bir adım olarak görülüyor” diyor.
Başarının Yeni Tanımı: İşverenler Uyum Sağlamalı
Z kuşağı için başarı, dışarıdan gelen unvanlar veya maaşlarla değil, içeriden gelen değerlerle ölçülüyor. Bu nesil için işverenlerin sunması gerekenler de değişiyor:
- Esneklik: Hibrit ve uzaktan çalışma modelleri ile esnek saatler artık bir pazarlık konusu değil, bir zorunluluk.
- Şeffaflık: Katılımcıların %70’ten fazlası, işverenlerinin değerler ve ücret politikaları konusunda şeffaf olmasını bekliyor.
- Gelişim: Gençlerin %57’si daha iyi mesleki gelişim fırsatları için mevcut işlerinden ayrılabileceğini belirtiyor. Mentorluk ve kişiselleştirilmiş öğrenme programları büyük önem taşıyor.
- Değerler: İşverenlerin refah, sürdürülebilirlik ve sosyal adalet gibi konularda net değerlere sahip olması ve bu değerlere uygun hareket etmesi bekleniyor.
Glassdoor Baş Ekonomisti Daniel Zhao, “İyi bir yöneticinin tarifi konusundaki çıta yükseldi” diyerek bu beklentiyi doğruluyor. Bu gerçeklere uyum sağlamayan şirketler, Z kuşağı yeteneklerini çekmekte ve elde tutmakta zorlanacaklardır. Pragmatik Z kuşağı, iş dünyasından da kendileri gibi pragmatik ve uyumlu olmasını bekliyor.
İlgili Makaleler
