Sana Göre Haber

Gazze İçin Somali Örneği: Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Tarihi Sorumluluk Çağrısı

Gazze’de Derinleşen İnsani Kriz: Açlık Silah Olarak Kullanılıyor

Gazze’de yaşananlar için artık sözün tükendiği bir noktadayız. Modern silahlarla Hamas’ın direnişini kıramayan Siyonist güçler, şimdi de açlığı bir silah olarak kullanma yoluna gitmiştir. Bu strateji uzun süredir devam etse de, Gazze halkı bir şekilde direniyordu. Ancak son aylarda kara, hava ve denizden tamamen kuşatılan bölgeye hiçbir gıda, sağlık ve temizlik malzemesinin girişine izin verilmiyor. Milyarlarca insanın gözü önünde bir halk, sistematik bir şekilde açlıkla ölüme terk ediliyor.

Bu sıkılaştırılmış işgal ve abluka nedeniyle her gün, özellikle bebekler ve anneler başta olmak üzere onlarca insan sadece açlıktan hayatını kaybediyor. Bir tabak yemek veya bir poşet gıda için sıra beklerken öldürülenler de eklendiğinde, bu sayı günlük yüzleri, hatta bazen iki yüzü buluyor. Uluslararası insani yardım kuruluşlarının bu trajediye ve zulme nasıl seyirci kaldığı ise büyük bir soru işareti.

Ebu Ubeyde’den Tarihi Çağrı: “Allah Katında Hasımlarımızsınız!”

“Düşmanımız, dünyanın en zalim güçleri tarafından ardı arkası kesilmeyen silah ve cephane ile destekleniyor. Oysa ümmetimizin yönetimleri, cihat topraklarındaki on binlerce kardeşinin katledilmesini; aç bırakılmasını, su ve ilaçtan mahrum bırakılmasını izlemekle yetiniyor. Biz, ümmetimizin evlatları önünde büyük bir acı ve kederle tarihe şu notu düşüyoruz; Ey İslâm ve Arap ümmetinin liderleri! Büyük partileri ve seçkinleri! Ey Âlimler! Sizler, yüce Allah’ın katında bizim hasımlarımızsınız!”

Geçmişten Bir Ders: Somali Örneği ve Türkiye’nin Rolü

Unutulmamalıdır ki, Somali’de 2010-2012 yılları arasında yaşanan kıtlık ve kuraklık nedeniyle yaklaşık 260,000 kişi açlıktan ölmüştü. BM Gıda ve Tarım Örgütü raporlarına göre, ölenlerin yarısı beş yaşın altındaki çocuklardı. Dünya bu drama sessiz kalırken, o dönemde başbakan olan zatı alileriniz, Türk halkı adına harekete geçerek Afrika’ya yönelik uzun soluklu bir yardım seferberliği başlattınız.

Ağustos 2011 tarihinde, bir yanda açlık ve kuraklık, diğer yanda iç çatışmalarla boğuşan Somali’ye yaptığınız ziyaret, bir dönüm noktası oldu. Siz ve muhterem eşiniz, mazlumların sesini dinlediniz, onların yüreklerine dokundunuz ve mağdur çocukları bir anne baba şefkatiyle kucakladınız. O dönemde Türkiye, bugünkü kadar güçlü olmamasına rağmen, “Kul mümin kardeşine yardım ettiği sürece Allah da ona yardım edecektir” inancıyla atılan bu adım, birçok hayır ve bereketin başlangıcı oldu.

Gazze İçin Tarihi Fırsat: “Hilafetin Anahtarı”

Bugün Gazze’de yaşanan felaket, Somali’dekinden çok daha ağır ve farklıdır. Bu, doğal bir afetin değil, azgın bir güruhun bilinçli işgal ve muhasarasının sonucudur. Kısa süre önce gıda dolu binlerce tırın işgalciler tarafından imha edildiği haberleri geldi. Bu, sistematik bir yok etme politikasının kanıtıdır.

“Yiğit bir düşer, fırsat bir düşer” denir. İslam dünyasının halkları, sizden haklı bir beklenti içindedir. Onların gözünde siz, Osmanlı bakiyesi bir ülkenin liderisiniz. Ümmetin izzeti olan Gazze, bugünkü duruşuyla Türkiye için adeta “HİLAFETİN” anahtarı konumuna gelmiştir. Gazze halkını bu kuşatmadan kurtarmanız durumunda, Müslüman halkların gözünde “Ümmetin Halifesi” konumuna yücelmeniz kaçınılmazdır.

Ekonomik Bedel ve Manevi Kazanç

Elbette, böyle bir müdahalenin mevcut ekonomik sıkıntıları kısa vadede artırabileceğinin farkındayız. Ancak sabredilirse, Gazze bereketinin meyveleri kısa sürede toplanacaktır. Somali hamlesinin getirdiği bereketin binlerce katı, Gazze’ye uzanacak bir yardım eliyle geri dönecektir. Tarih boyunca zaferlerimiz, fiziki güçten ziyade ilahi nusretle kazanılmıştır.

Gün bu gündür. Gazze’nin yiğit halkı, bu büyük imtihanı alnının akıyla vermiştir. Şimdi sıra bizdedir. Hayatınız boyunca sergilediğiniz duruşla bu tarihi görevi en çok hak eden sizsiniz. İlahi kaderin, size Gazze kilidiyle ümmeti bu zilletten çıkarma izzetini yazdığına inanıyoruz. Söz bizden, gayret sizden, takdir ve zafer Allah’tandır.

Exit mobile version