Hatay’da İki Askerin Ölümü: Soru İşaretleri ve İhmal İddiaları
Hatay’daki İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı‘nda yaşanan trajik olay, Türkiye’nin gündemine oturdu. Temel askerlik eğitimindeki yedi asker, yüksek ateş şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Bu askerlerden Muhafız Er Hayrullah Halit Karaman (29) ve İkmal Er Semih Erdoğan (29) maalesef kurtarılamadı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından 25 Temmuz’da yaşanan olaya ilişkin yapılan açıklamada, askerlerin ölüm nedeninin ‘aşırı sıvı kaybına (dehidratasyon) bağlı kandaki sodyum düzeyinin sebep olduğu çoklu organ yetmezliği’ olduğu belirtildi. Bakanlık, konuyla ilgili idari tahkikat başlatıldığını duyurdu. Ancak olayın detaylarına ilişkin net bir açıklama yapılmaması, ihmal iddialarını güçlendirdi.
Uzman Görüşü: Sıcak Çarpması Olasılığı Daha Yüksek
Altınbaş Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Doğancı, bakanlığın ‘sıvı kaybı’ açıklaması doğrultusunda iki ihtimalin öne çıktığını belirtti: sıcak çarpması ve besin zehirlenmesi.
“Besin zehirlenmesi olsaydı 6-8 kişiyle sınırlı kalmazdı, toplu olurdu. Bu olay sıcak çarpması gibi gözüküyor”
diyen Prof. Dr. Doğancı, askerlik çağındaki genç ve sağlıklı bireylerin besin zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybetme riskinin düşük olduğunu vurguladı.
‘Doğru ve Zamanında Müdahale Hayat Kurtarır’
Prof. Dr. Doğancı, bu gibi durumlarda doğru tıbbi müdahalenin kritik önem taşıdığını ifade etti. “Özellikle ateş düşürücüyle tedavi edilmeye çalışılırsa ters tepebilir. Çünkü sıcak çarpmasında kişiler yüzeyden ısınır ve yüzeyden soğutmak gerekir. Buz uygulaması, klimalı ortam, soğuk serum verilebilir. Siz hemen serum bağlayıp ateş düşürücü verirseniz bu tedavi ters teper” sözleriyle yanlış tedavi riskine dikkat çekti. Doğancı, sıvı kaybının yol açtığı organ yetmezliğinde kalbin kan pompalayamadığını, karaciğerin protein üretemediğini ve böbreklerin süzme işlevini yitirdiğini ekledi.
‘Eskiden Orada Deniz Hastanesi Vardı’
Erken müdahalenin önemine bir kez daha değinen Doğancı, geçmişte yaşanan benzer bir olayı hatırlattı: “İskenderun’daki er eğitim alayının hemen yanında, 15 metre mesafede İskenderun 200 yataklı deniz hastanesi vardı. 1990’ların başında benzer bir olay yaşanmıştı. Bütün bölük hastaneye gelmişti. Erken müdahale ile pek çok kişinin hayatını kurtarmıştık.”
Önleyici Tedbirler ve Emekli Askerlerden Tepkiler
Prof. Dr. Doğancı, bu tür trajedilerin önlenmesi için alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
- Özellikle öğle saatlerinde eğitim yapılmamalıdır.
- Sıcak havalarda sık sık mola verilerek soğuk su takviyesi sağlanmalıdır.
- Askerlerin serinlemesi için gerekli koşullar oluşturulmalıdır.
Yaşanan olaya emekli askerlerden de sert tepkiler geldi. Emekli Kurmay Albay Mustafa Önsel, sosyal medya hesabından, “Bu kaçıncı? Bu tür bir olayla karşılaşmadım. Duymadım da… Kolay ölümlerin olduğu üçüncü dünya ülkesi olduk!” diyerek tepkisini dile getirdi. Emekli Kurmay Yarbay Hakan Şahin ise, “Dağ başından değil, helikopterle ulaşılan bir üs bölgesinden değil, deniz kıyısından, İskenderun’un göbeğinden veriyor MSB iki askerin susuzluktan ölüm haberini. Sakince veriyor” ifadelerini kullandı.