İsrail merkezli iki önemli insan hakları örgütü, B’Tselem ve İnsan Hakları Destekçisi İsrailli Doktorlar (PHRI), yayımladıkları çarpıcı raporlarla İsrail hükümetini Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına karşı soykırım yapmakla suçladı. İsrail ise bu iddiaları uzun süredir şiddetle reddederek antisemitik olarak nitelendiriyor.
İnsan Hakları Örgütlerinden Ağır Suçlamalar
Her iki kuruluş da İsrail’in askeri operasyonlarını ve politikalarını mercek altına alarak, eylemlerin kasıtlı ve sistematik bir yok etme amacı taşıdığı sonucuna vardı.
B’Tselem: “Soykırımımız” Raporu
B’Tselem, 28 Temmuz’da yayımladığı 88 sayfalık “Our Genocide” (“Soykırımımız”) başlıklı raporunda, İsrail’in Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de soykırım suçu işlediğini öne sürdü. Raporda, İsrail’in politikaları ve yetkililerin açıklamaları analiz edilerek, Filistin toplumunu yok etmeye yönelik eylemlerin soykırım tanımına uyduğu belirtildi. Bu eylemler arasında şunlar sıralandı:
- Toplu öldürmeler
- Yaşamsal koşulları ortadan kaldıran politikalar
- Ciddi bedensel ve zihinsel zararlar verme
- Temel altyapının tahrip edilmesi
- Kitlesel zorla yerinden etme ve etnik temizlik
PHRI: Sağlık Sistemi Üzerinden Soykırım İddiası
Physicians for Human Rights Israel (PHRI) tarafından aynı tarihte yayımlanan “Genocide in Gaza” (“Gazze’de Soykırım”) raporu ise konuyu sağlık sistemi üzerinden ele aldı. Rapor, İsrail’in Gazze’deki sağlık altyapısını kasıtlı olarak çökerttiğini ve bu durumun Soykırım Sözleşmesi’nde tanımlanan suç unsurlarını taşıdığını iddia etti. Raporda, Ekim 2023’ten beri 1800’den fazla sağlık çalışanının öldürüldüğü veya gözaltına alındığı vurgulanarak, uluslararası topluma acil müdahale çağrısı yapıldı.
Trump: “Gazze’de Gerçek Bir Açlık Var”
İskoçya ziyareti sırasında konuşan eski ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de “gerçek bir açlık” yaşandığını belirterek, ABD’nin bölgede gıda merkezleri kuracağını duyurdu. İsrail hükümetinin “Gazze’de açlık yok” açıklamasına karşılık “Pek sayılmaz” yanıtını veren Trump, televizyonda gördüğü çocukların “çok aç göründüğünü” ifade etti. Trump ayrıca, ABD’nin gönderdiği yardımların büyük bir kısmının Hamas tarafından çalındığını iddia ederken, Hamas bu suçlamaları reddediyor.
Gazze’de İnsani Kriz ve Yardım Çabaları
İsrail ordusunun saldırıları ve ablukası altındaki Gazze’de gıda krizi derinleşirken, uluslararası yardım çabaları sürüyor. Bölgede zaman zaman uygulanan 10 saatlik insani ateşkesler, yardımların ulaştırılması için kritik bir rol oynuyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, son 24 saat içinde yetersiz beslenme nedeniyle ikisi çocuk 14 kişi hayatını kaybetti. 20 Temmuz’dan bu yana bu sebeple ölenlerin sayısı 88’i çocuk olmak üzere 93’e ulaştı. Bu duruma rağmen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Gazze’de açlık yok, Gazze’de aç bırakma politikası yok” açıklamasını yaptı.
İsrail: 120 Yardım Kamyonu Dağıtıldı
İsrail ordusuna bağlı COGAT kurumu, 120’den fazla yardım kamyonunun BM ve diğer kuruluşlar tarafından dağıtıldığını, 180 kamyonun ise dağıtılmayı beklediğini açıkladı. Ancak BM İnsani Yardım Yetkilisi Tom Fletcher, bu yardımların “denizde bir damla” olduğunu söyledi.
“Önümüzdeki birkaç gün ‘ya tamam ya devam’ niteliğinde olacak.” – Tom Fletcher, BM İnsani Yardım Yetkilisi
BM’nin Filistinli mülteciler kurumu UNRWA ise Gazze’nin günlük 500 ila 600 yardım kamyonuna ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
Gazzeli Sivillerin Gözünden Kriz
Bölgedeki siviller, hayatta kalmak için her gün büyük tehlikelerle yüzleşiyor.
“İnsanlar Yardım Almak İçin Ölümü Göze Alıyor”
Gazze’nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almayı başaran Salah Mkhesi, yaşadıkları çaresizliği şu sözlerle dile getirdi:
“Ailelerimiz için yardım almaya geldik. İnsanlar buraya gelirken ölümü göze alıyor. Çocuklar aç ve susuz bir şekilde uyuyor. Bu durum daha ne kadar sürecek? Bize bir çözüm bulun.”
“Üniversiteye Gitmemiz Gerekirken Yiyecek Arıyoruz”
Lise öğrencisi Ahmad ise eğitiminin yarım kalmasından yakınıyor. UNICEF verilerine göre, savaşın başından bu yana 650 binden fazla öğrenci eğitimden tamamen koptu.
“Şu anda kitaplarla uğraşıyor, diplomalarımızla üniversiteye gitmeye hazırlanıyor olmamız gerekiyordu. Bu yaşananlar kabul edilemez.”
Ahmad, ailesine yiyecek bulma umuduyla yardım noktalarına gittiğini ancak eli boş döndüğünü ifade etti.