Yılmaz, sosyal medya üzerinden yaptığı bir açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği (AB) arasında varılan ticaret anlaşmasının küresel ekonomideki belirsizlikleri azaltma potansiyeli taşıdığını ve bu nedenle olumlu bir gelişme olduğunu vurguladı. Anlaşmanın içeriğinin ve detaylı etkilerinin zamanla daha net anlaşılacağını da sözlerine ekledi.
Küresel Ticarette Yeni Bir Ortam Doğuyor
Yılmaz, bu anlaşmanın küresel dinamikler üzerindeki geniş kapsamlı etkisine dikkat çekerek önemli bir öngörüde bulundu. Yılmaz’ın ifadelerine göre, bu süreç sadece ABD ve AB ile sınırlı kalmayacak:
“Gerek ABD gerekse AB’nin, Çin başta olmak üzere diğer önemli ticaret ortakları ile yapacakları anlaşmalar ile küresel düzeyde yeni bir ortam oluşmuş olacaktır.”
Yatırım ve Tedarik Zincirleri de Etkilenecek
Oluşacak yeni ticaret koşullarının sadece mal ve hizmet akışını değil, aynı zamanda ekonominin temel taşlarını da etkileyeceğini belirten Yılmaz, “Yeni ticaret koşulları sadece ticareti değil, yatırım kararlarını, tedarik zincirlerini ve lojistik hatları da etkileyecektir,” dedi.
Türkiye’nin Stratejisi: Fırsatlar ve Tehditler
Bu küresel dönüşüm karşısında Türkiye’nin proaktif bir tutum sergilediğini ifade eden Yılmaz, ülkenin stratejik konumunu ve hedeflerini özetledi. Türkiye’nin, AB ile mevcut gümrük birliği, birçok ülke ile devam eden serbest ticaret anlaşmaları ve ABD ile dengeli ticaret hedefleri bulunduğunu hatırlattı.
Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm bu gelişmelerin ülkemiz ekonomisine muhtemel etkilerini yakından takip ediyoruz. Yeni ortamın getireceği fırsatları değerlendirmek, tehditlere karşı tedbirler almak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer yandan ABD ile ikili ticaret müzakerelerini gündemimizde tutuyoruz.”