Kuzey Kıbrıs’ın Başarı Sırrı: Avrupalı Emeklileri Adaya Çeken Benzersiz Turizm Modeli

KKTC’de Ölü Sezonu Canlandıran Benzersiz Turizm Modeli

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), sekiz yıldır başarıyla devam eden özgün bir turizm modeliyle dikkat çekiyor. Özellikle kış aylarında, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden 65 yaş üstü turistleri ağırlayan bu operasyon, adanın turizm potansiyelini 12 aya yayarken, aynı zamanda yerel ürünlerin Avrupa pazarına açılmasına öncülük ediyor. Turizm sektörünün duayen isimlerinden Levent Gürdöl, emeklilik için yerleştiği KKTC’de hayata geçirdiği bu ilham verici başarı öyküsünü ve projenin detaylarını anlattı.

Antalya’dan Kıbrıs’a Uzanan Yolculuk

Uzun yıllar Türkiye turizminin başkenti Antalya’da, özellikle mağazacılık alanında üst düzey yöneticilik yapan Levent Gürdöl, emeklilik kararı alarak yeni bir hayat arayışına girer. Bu süreci şu sözlerle özetliyor:

“Baktık ki Antalya artık ciddi anlamda göç alıyor ve eski Antalya değil, onun için bir yerlere kaçalım, kafamızı dinleyelim dedik. Oğlumuzun da tavsiyesiyle Kıbrıs’a geldik. Kıbrıs kararı hayatımızda yaptığımız üç iyi işten biridir diyebilirim.”

Üç yıl süren sakin emeklilik hayatının ardından, bir havaalanı karşılaşması Gürdöl’ü yeniden turizm dünyasına döndürür. Antalya’dan tanıdığı eski dostları, “Burada oturuyorsan o zaman bizle beraber çalışıyorsun” diyerek mevcut projenin ilk tohumlarını atar.

Stratejik Ortaklık ve Projenin Doğuşu

Projenin gelişiminde kilit bir rol oynayan isim, KKTC’nin en önemli iş adamlarından ve vergi rekortmenlerinden Anıl İmre olur. Gürdöl, bu iş birliğini, “Kağıt üstünde yazılı olmayan bir birliktelik başladı. Yaklaşık sekiz senedir de birbirimize saygımızı, sevgimizi kaybetmeden, güvenimizden bir gram azaltmadan bugüne kadar sürdürdük,” sözleriyle ifade ediyor.

Anıl İmre’nin sahibi olduğu Mey İçki‘nin, Türkiye’deki aynı isimli firmayla karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Gürdöl, KKTC’deki şirketin 1975’te kurulduğunu ve uluslararası tanınmamazlık nedeniyle Türkiye’de ‘Anadolu İçkileri’ markasıyla faaliyet gösterdiğini belirtiyor.

Yerel Değerleri Vitrine Çıkaran Konsept: Yöresel Ürünler Pazarı

Projenin temelini, Alman turizm şirketi ve Antalyalı partnerinin talepleri oluşturur. Talep nettir: “Kesinlikle içinde Kıbrıs ürünleri, Kıbrıs’ta imal edilmiş ürünler olacak. Mutlaka da bunun tanıtımı ve tadımı da yapılacak.” Bu talep üzerine Gürdöl, Yöresel Ürünler Pazarı (YÜP) adını verdiği bir proje geliştirir. Yaklaşık 100 yıllık tarihi bir taş binada hayata geçirilen bu konseptte, misafirlere Kıbrıs’ın özgün lezzetleri sunulur.

  • Kara Yağ
  • Hellim Peyniri
  • Macunlar (Reçeller)
  • Harup Pekmezi (Keçiboynuzu Pekmezi)
  • Zivania (Yerel Üzüm İçkisi)

Sunumlar, gelen misafirlerin kendi dillerinde yapılır. Bu sayede binlerce şişe Zivania ve diğer yerel ürünler, Avrupalıların mutfaklarına girer. Misafirlerin geldiği ülkeler arasında Macaristan, Sırbistan, Hırvatistan, Bulgaristan, İtalya, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi geniş bir coğrafya yer almaktadır.

Kış Turizmini Canlandıran Operasyonun Detayları

Bu operasyon, KKTC’de geleneksel olarak Mayıs-Eylül ayları arasında sıkışan turizm sezonunu kışa yayarak büyük bir boşluğu dolduruyor. Levent Gürdöl, bu modelin önemini şöyle açıklıyor:

“Turizm sektöründe bir tesisi mutlaka 12 ay üstünde çalıştırmak lazım. Eğer altı ay kapatıp altı ay açarsan o kapalı ayların bedeli çok ağır oluyor. Bu anlamda yapılan bu operasyon Kıbrıs’ta ilk kez gerçekleşiyor.”

2016’da başlayan ve yedi veya on dört gecelemeli konaklamaları kapsayan turlar, Eylül’ün ikinci yarısından Mayıs’ın ilk haftasına kadar olan “ölü sezonu” dolduruyor. Bu model, otellerin kapanmasını engelleyerek hem yetişmiş personelin işte kalmasını sağlıyor hem de tesislerin yeniden açılış maliyetlerini ortadan kaldırıyor.

Adanın Dört Bir Yanına Yayılan Ekonomik Etki

Operasyonun en önemli katkılarından biri, turistleri tek bir bölgeye hapsetmemesidir. Yedi gecelik program, konukları adanın doğusundan batısına gezdirerek farklı bölgelerdeki otellerin ve esnafın da bu hareketlilikten pay almasını sağlıyor. Program kapsamında Mağusa, Girne ve Lefkoşa gibi tarihi yerler ziyaret ediliyor, hatta bir gün güneye geçilerek adanın tamamı deneyimleniyor. Bu sayede misafirlerin beğeni oranı yüzde 90’nın üzerine çıkıyor. Bu yüksek memnuniyet, Kıbrıs’ı vazgeçilmez bir destinasyon haline getiriyor.

Gönüllü Dostluk Elçileri ve Artan Mülk Sahipliği

Turistler, ülkelerine döndüklerinde KKTC hakkındaki negatif propagandanın aksine, gördükleri huzurlu ve modern yaşamı çevrelerine anlatarak birer “gönüllü dostluk elçisi” haline geliyorlar. Bu durum, zamanla sadece yaşlı turistleri değil, onların çocuklarını ve torunlarını da adaya çekme potansiyeli taşıyor. Ayrıca, bu operasyon sayesinde Norveçli, İsveçli, Alman, Fransız gibi pek çok Avrupalı, adadan mülk sahibi olarak KKTC’nin uluslararası alandaki konumunu güçlendiriyor.

Başarının Sırları ve Geliştirilmesi Gereken Yönler

Gürdöl, operasyonun başarısını birkaç temel unsura bağlıyor: Yeterli ve uygun konaklama tesisleri, kaliteli havaalanı hizmetleri ve özellikle yaşlı ve engelli misafirlerin ihtiyaçlarına yönelik altyapı (engelli rampaları, tuvaletler vb.). Ancak hala giderilmesi gereken sorunlar da mevcut.

En Önemli Sorun: Tur Otobüsleri

Levent Gürdöl, en belirgin eksikliğin iyi servis veren tur otobüsü sayısındaki yetersizlik olduğunu belirtiyor. Yedi gün boyunca adayı gezen gruplar için kliması, koltukları ve mikrofon sistemi düzgün çalışan, konforlu otobüslere olan ihtiyaç büyük. Türkiye’den getirilen bazı otobüslerde trafik yönünden kaynaklanan kapı modifikasyonlarının ise yaşlı misafirler için iniş-biniş zorlukları yarattığına dikkat çekiyor.

Rehberlerin Rolü ve Tanıtımdaki Başarı

Gürdöl, kokartlı tur rehberlerinin bu operasyondaki kritik rolünü gururla vurguluyor. Rehberlerin, yabancı konukların tüm sorularına samimiyetle cevap vererek, Türkiye ve KKTC’nin haklı davasını doğru ve dengeli bir dille anlattığını belirtiyor. Bu yaklaşım, misafirlerin önyargılarından arınarak gerçekleri bizzat görmelerini sağlıyor.

Levent Gürdöl Kimdir?

1956 yılında İstanbul’da doğan Gürdöl, ilk ve ortaokulu Galatasaray Lisesi’nde, liseyi Bakırköy Lisesi’nde tamamladı. Üniversite eğitimini Lyon’da Jean Moulin’de aldı. Fransızca ülkesel kokartlı turizm rehberliği yaptı. 1987 yılında Lapis A.Ş.’de başladığı kariyerine uzun yıllar Antalya’da Serbest Bölge ve Tuğra Mağazacılık’ta yönetici olarak devam etti.