Muş’ta Kavurucu Sıcak Altında Ekmek Parası: Meşe Kömürü İşçilerinin Zorlu Mücadelesi

Muş’ta Ekmek Parası İçin Zorlu Mücadele

Muş‘ta, geçimlerini mangal kömürü üreterek sağlayan işçiler, kavurucu sıcaklar ve ateşin yaydığı yoğun ısıya rağmen aileleri için alın teri döküyor. Memleketleri Mardin‘den Muş’a göç eden 12 aile, kurdukları çadırlarda yaşayarak bu zorlu mesleği sürdürüyor.

Meşe Odunundan Kömüre Giden Zahmetli Süreç

İşçiler, sıcaklığın zaman zaman 40 dereceyi aştığı bölgede, Orman İşletme Müdürlüğü tarafından kesim izni verilen meşe odunlarını traktörlerle topluyor. Belirlenen alana taşınan odunlar, ‘ocak’ adı verilen yığınlar halinde istifleniyor. Üzerleri saman ve toprakla örtülen odunlar, özel yöntemlerle tutuşturulduktan sonra yaklaşık 20 gün süren meşakkatli bir bekleyiş başlıyor. Bu süreçte ateşin başında sürekli nöbet tutan işçilerin elleri ve yüzleri kömür karasıyla kaplanırken, bu zorlu mücadelede eşleri ve çocukları da onlara destek oluyor.

“Bu İşin Uzmanıyız”

Kömür üreticilerinden Mehmet Şerif Sazan, Orman İşletme Müdürlüğünce belirlenen alanda üretim yaptıklarını belirtti. Sazan, süreci şu sözlerle anlattı:

“Sabah saat 5’te kalkıp bu işe başlıyoruz. Odunları alana getirdikten sonra üzerini saman ve toprakla örttüğümüz ocaklarda özel yöntemlerle yaklaşık 25 gün yakarak mangal kömürü elde ediyoruz. Bu işin uzmanı olduğumuz için artık bize zor gelmiyor, bir meslek haline geldi. Herkes bu işi yapamaz. Dumanın gücüyle odunlar mangal kömürü oluyor.”

Üretilen kömürler çuvallanarak toptancılara satılıyor ve Türkiye’nin dört bir yanına gönderiliyor. Başlıca sevkiyat noktaları arasında şunlar yer alıyor:

  • İstanbul
  • Ankara
  • Samsun
  • Erzurum
  • Diyarbakır
  • Malatya

Yılda 600 Ton Üretim ve Aile Desteği

Yılda yaklaşık 600 ton mangal kömürü ürettiklerini ifade eden Sazan, “Ormanlık alanda yangın çıkmaması ve kömürlerin tamamen yanmaması için gece gündüz nöbet tutuyoruz. Burada ailece herkes çalışıyor, zaman zaman çocuklar bile bize destek veriyor,” dedi. Üç çocuk annesi Mesude Sazan ise bölgenin zorlu koşullarına rağmen aile ekonomisine katkı sağladığını dile getirdi.

“Eşimle yaklaşık 10 yıldır bu işi yapıyoruz. Burada kurduğumuz çadırlarda yaklaşık 5 ay kalıyoruz. Kadınlar olarak sabah erken kalkıp akşam saat 7’ye kadar çalışıyoruz. Bir taraftan ev işi yapıyoruz, bir taraftan kömür işinde çalışıyoruz. Geçim kaynağımız bu,” diye konuştu.